• ing. (argo) en büyük rakip, can düşmanı
  • yunan mitolojisinde iki tanrıça.

    1) tanrıça artemis'e çok benzeyen ve bereket tanrıçası olduğu sanılan tanrıça.homeros sonrası mitolojide anlatılana göre zeus nemesis'i elde etmek için peşine düşer.bunun üzerine nemesis kurtulmak için "kaz" biçimine bürünür.zeus buna karşılık "kuğu"ya dönüşür ve istediğini alır.oluşan yumurtadan, birleşmenin ürünü olarak helena doğar.

    2) intikam tanrıçası.daha çok helen düşüncesindeki denge kavramının kişileştirilmiş şekli.ölçüsüz hareket yapan her kimse tanrıların öfke veya kıskançlığını üstüne çeker ve nemesis'in gazabına uğrar.nemesis mitolojide aşırı gurur ve bolluğun ardından büyük felaketleri getiren adaletin ve kader ritminin temsilcisidir.
  • ...gecenin kizi intikam tanricasi...ayni zamanda dunyada adaleti koruyan, hakliyi haksizdan ayird eden bir ahlak tanricasi olarakda kabul edilir...eskiden izmir'de basilan paralarin uzerinde karaborsacilarin korkutmak icin nemesis'in resmi bulunurdu...
  • marmariste tekne gezileri ve dalis turlari duzenleyen bir sirket bu adi tasiyordu, "intikam tanricasinin adini tasiyan bi teknede bulunmayi kim ister ki" diye dusunmustum.
  • ceza ve odul tanricasi.
  • gece tanricasi nyxin kizi
  • tamamen çelikten yapılmış dünyanın ilk gemisi.
    birinci çin-britanya afyon savaşlarında belirleyici olmuştur.
    doğu hindistan şirketinin donanmasına bağlı olmamasına rağmen çin savaşına katılmış olması ingiltere'nin çin -ve diğer sömürgelerdeki- ingiliz şirketlerine bakış açısını gösterir.
  • 1989 yılında yayımlanan ve akıcı kurgusuyla bir solukta okunan harika bir ısaac asimov romanı. dilimize altın kitap tarafından intikam tanrıçası: nemesis adıyla çevrilmiştir.

    dünya'da artan nüfus nedeniyle küçük bir insan kesimi, güneş sisteminin çeşitli yerlerine dağılmış ve sayıları bir düzüne kadar olan uzay kentlerinde yaşamaktadır. yerleşim birimi denilen bu uzay kentleri, her ne kadar tamamen dünya ile bağlarını koparmamış olsalar da büyük ölçüde özerk bir statü kazanmışlardır. ayrıca bilim ve teknolojide de dünyadan daha ileridirler. bu yerleşim birimlerinden biri de rotor'dur. rotor'un idealist başkanı janus pitt, insanlıkla tüm bağlarını koparmak ve galaksinin uzak bir köşesinde yepyeni bir uygarlık modeli geliştirmek amacındadır. rotor bilim insanlarının ışık hızı motorunu icat etmesi de onun iyice ateşler; ancak ortada bir sorun vardır: nereye gidilebilir? ışık hızı motoru çok önemli bir buluş olsa da sunduğu nimetler sınırlıdır. çünkü ışık hızında yol alsaniz bile en yakın yıldıza ulaşmak iki seneden uzun bir zaman alacaktır. öte yandan bu yolculuğun ciddi tehlikeleri de vardır.

    işte tam bu sırada devreye rotor'un başarılı bilim kadınlarından eugenia ınsigna girer ve yaptığı bir kesifle başkan pitt'in nihai kararı vermesine yol açar. zira eugenia güneşe alfa centauri'nin yarı mesafesinde olan bir yıldızın varlığını keşfetmiştir. keşfettiği bu yıldıza ise nemesis adını koyar. artık rotor'un gidip sığınabileceği yeni güneş sistemi belli olmuştur.

    rotor, dünyaya ve diğer yerleşim birimlerine haber bile vermeden bir gün ansızın yolculuğuna çıkar. ışık hızı motorunun keşfinden haberi olmayan diğerleri ise rotor'un nereye gittiğini ve bunu nasıl başardığını anlayamaz. rotor gerçekten de iki yılı aşkın bir yolculuğun ardından nemesis'e ulaşır. pitt, sonunda hayalini gerçekleştirmiş ve rotor'u tüm insanlıktan izole bir koloni haline getirmeyi başarmıştır. ancak dünya rotor'un peşini bırakmaya niyetli değildir!

    vakıf serisinden aşina olduğumuz gaia kavramının burada daha değişik ve ilkel bir örneğini görürüz. asimov her ne kadar bu romanın vakıf ve imparatorluk serileri ile bir bağlantısı olmadığını açıklamışsa da, özellikle kitabın sonunda hari seldon'a selam çakıldığı gözden kaçmamıştır. roman, dönemine göre radikal sayılan bazı astronomi tahminleriyle de dikkat çeker. ne ilginçtir ki yayımlanmasından kısa bir süre sonra, kitaptaki kimi astronomik öngörülerin doğru olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır; ama 1992 yılında gezegene veda eden asimov, bunu asla görememiştir.

    öte yandan eser, aynı zamanda bir aile dramına da odaklanır. parçalanmış bir aile, babasız büyüyen ve olağanüstü yeteneklere sahip bir kız çocuğu, pişmanlıklarıyla yaşamak zorunda kalan bir anne ve baba... roman bu yönüyle, uzayın olanca soğuğuna rağmen, sıcacık insani taraflara da vakıftır ve "nereye giderse gitsin insan insandır" temasını gayet iyi bir şekilde işlemiştir.
  • isaac asimov'un bir kitabıdır.

    kitabın orijinal adı: nemesis

    bilimin, hayal gücüyle harmanlanıp ortaya inanılmaz bir sonucun çıktığı eserde, bilimsel tavrın ön planda olmasının aksine kurgu akıcı bir şekilde kaleme alınmış. ayrıca çaresizlik, pişmanlık, aile dramı, umut, inanç ve birçok temaya/kavrama ev sahipliği yapmaktadır...

    nemesis, bilinmeyene olan yolculuktur… soğuk bir havaya sahip görünse de; ne olursa olsun, nereye gidersen git insan, insandır şeklinde insani sıcak bir karşılaması da vardır.

    yine de;

    “pitt öfke ve çaresizlikle yumruklarını sıktı. insanların önce bölgeden bölgeye, sonra kıtadan kıtaya koştukları gibi şimdi de yıldızdan yıldıza koşabileceklerini biliyordu. artık tek başına laik olamayacaktı, kendine özgü bir deney olmayacaktı. onun büyük deneyi öğrenilmiş ve ölüme mahkûm edilmişti.
    aynı anarşi, aynı yozlaşma, aynı kısa vadeli düşüncesizlik, aynı toplumsal ve kültürel farklılıklar devam edecekti, hem de galaksi çapında.
    ne olacaktı bundan sonra? galaksi imparatorlukları mı? bir dünyadan milyonlarcasına taşınan günahlar ve çılgınlıklar mı? her güçlük ve her sıkıntı korkunç bir şekilde büyüyecek miydi?
    bir tek dünyadan bir anlam çıkarabilen bir kişi olmamışken galaksiden kim bir anlam yaratabilecekti? insanlarla kaynayan bir galakside kim eğilimleri okuyabilip geleceği görebilecekti?
    nemesis gerçekten gelmişti.
    intikam tanrıçası gelmişti gerçekten.”
  • herseyin sonu anlamında.genesisin anlam olarak zıttı kelime
hesabın var mı? giriş yap