• hamilelikte 50 gr, normal insanlarda 75 gr uygulanarak yapılır. açlık glukozunuz 100 ila 125 mg/dl arasında çıkarsa sizde bozulmuş açlık glukozu (impaired fasting glycemia - ifg) vardır ve bu teste tabi tutulmanız gerekir. burda kan alım saatleri değişmekle beraber en önemli olan 2. saat gibi görünmektedir. eğer 2. saatte kan şekeri 140 mg/dl'nin altındaysa diyabet şüphesi kalkar. 140 ile 200 arasındaysa bu bozulmuş glukoz toleransı (impaired glucose tolerance - igt)dır. prediyabetik olarak izlemeye alınırsınız. 200 ve üzerindeki rakamlar ise diabet tanısı kazandırır.
    ayrıca eğer bir hastada açlık glukozu 126 ve üzeri çıkmışsa bu testin yapılması sakıncalı olabilir. zaten doğrudan diabet tanısı almıştır.

    *rakamlar için who ile american diabet association arasında bir ufak anlaşmazlık var ki o da açlık sınırının who'da 110 olması. tıpta olur böyle şeyler. daha glikozu nasıl yazacağımıza karar veremedik bu ne ki...
  • yapilmasi cidden bunyeyi zorlayan, insanda takat denen seyden eser birakmayan test. 8 ile 10 saat aclikla gitmeniz tavsiye edilir cunku fazlasi gecikmis aclik olabiliyormus. ilk basladiginizda bir kan ve idrar alip sonra size kac mglik yapiliyorsa o kadarlik sekerli su verirler. su bittikten itibaren ilk yarim saatte, birinci saate, bir bucuguncu saate, ikinci saatte, ucuncu ve dorduncu satte kan ve idrar alirlar. cok susadiginizi soylerseniz 1-2 yudum su verirler ama daha fazlasi yok. 4 saat boyunca uyumamaya ve cok hareketli olmamaya dikkat edin, zaten o biraz imkansiz. onemli olan metabolizma seviyenizi ayni tutmakta. kollarin delik desik olma konusuna gelince, bazi laboratuarlarda kolunuza hani su ameliyat olurken takilan seyden takiyorlar, dolayisiyla her seferinde damar bulmaktansa bir kapak acmak yeterli oluyor. dorduncu saatime girerken uyumamak icin verdigim cabaya son vererek entrymi burada sonlandiriyor, yaptiracak olanlara sabirlar ve kolayliklar diliyorum.

    imza: ailenizin curugu, cozif.
  • gebelik sırasında gestasyonel diyabet taraması için kullanılmakta. canan karatay'ın bebek için yapılmasının tehlikeli olduğu şeklindeki açıklamalarından sonra birçok gebe bu testi yaptırmaktan kaçınmaya başladı. türk jinekoloji ve obstetrik derneği bununla ilgili son bir açıklama daha yaptı.

    "gebelik, bazı hormonların etkisiyle insüline karşı direncin arttığı ve kan şekerinin kolayca yükseldiği bir dönemdir. bu nedenle özellikle şeker hastalığı açısından yatkınlığı olan bazı kadınlarda, gebelik sırasında geçici olarak şeker hastalığı bulguları ortaya çıkar. bu duruma "gebelik şekeri" veya "gestasyonel diyabet" denilir. tedavi edilebilir bir durumdur, ancak gebelik süresincedikkatle izlenmelidir. tedavi edilmeyen gestasyonel diyabet hem bebeğin hem de annenin sağlığı için tehlikeli olabilir. gestasyonel diyabet tanısının koyulması ve tedavisi, gebelikte, doğum sırasında ve sonrasında bebek ve annenin yaşadığı sorunların büyük oranda azalmasını sağlamaktadır. bu nedenle daha önce farkına varılmamış şeker hastalığının saptanması veya gebelik sırasında ortaya çıkan geçici şeker hastalığının tanısının koyulması önemlidir.

    arzu edilen, gebelerin hepsinin sağlıklı beslenmesi ve kan şekeri yüksekliğinden kaynaklanan sağlık sorunlarıyla karşılaşmamasıdır. ancak şeker hastalığı sadece beslenme hataları nedeniyle ortaya çıkan bir durum değildir, genetik ve çevresel faktörlerin de önemli etkisi vardır. bu nedenle diyabet gelişme riski kişiden kişiye farklılık göstermektedir. sağlıklı beslenmek önemli olsa da diyabetin ortaya çıkmasını tamamen engellememektedir. bütün insanların istisnasız aynı diyetle beslenmesi ve sonuçta diyabetten kurtulması pratikte ne yazık ki mümkün değildir. diyabet açısından bazı kişiler yüksek riskli, bazıları orta derecede, bazıları da düşük risklidir. kişilerin risk durumlarını bilmesi, yaşam tarzı ve sağlık kontrollerini buna göre planlaması önerilen yaklaşımdır. bir defa yapılan şeker yükleme testi ile, pek çok kişi sürekli şekeri yüksek olarak yaşamaktan kurtarılabilir.

    bu amaçla, başta dünya sağlık örgütü ve sağlık bakanlığı olmak üzere dünyadaki ve ülkemizdeki resmi kurumlar ile, endokrinoloji ve kadın doğum uzmanlık derneklerinin hepsi, gebelik şekeri açısından yüksek risk taşıyan gebelere "şeker (glukoz) yükleme testi" yapılmasını önermektedir (bu kuruluşların bazıları aşağıdadır). böylece gestasyonel diyabet nedeniyle ortaya çıkabilecek sorunların engellenmesi amaçlanmaktadır. dünyada gebelere şeker yükleme testinin yapılmasını önermeyen bir tek uzmanlık kuruluşu yoktur. testle ilgili sadece iki tartışma vardır, birincisi “herkese mi, sadece yüksek riskli gebelere mi yapılmalı?” ikincisi “tek aşamalı test mi, iki aşamalı test mi uygulanmalı?” konusundadır. bazıları sadece yüksek riskli gebelere tarama yapılmasını yeterli bulurken, bazı kuruluşlarca, riski yüksek olmayan gebelere de bu testin yapılması önerilmektedir. çünkü riski az gibi görünen gebelerin bir kısmında da gestasyonel diyabet ve buna bağlı sorunlar ortaya çıkmaktadır.

    günümüzdeki yaygın uygulamaya göre, öncelikle tüm gebelere gebeliğin başlangıcında açlık kan şekeri veya hba1c bakılması önerilir. ölçülen değerler yüksek bulunursa, yükleme testi hemen yapılır. bu testler normal bulunursa yükleme testi genellikle gebeliğin 24 ve 28. haftaları arasında yapılır. eğer gebede yüksek risk faktörleri varsa yükleme testi gebeliğin başlangıcında da yapılabilir. bu uygulamalar zaman içerisinde elbette değişebilir ve test yapılması gereksinimi belki ortadan kalkabilir, ancak toplumda giderek artan obezite problemi ve sağlıksız beslenme alışkanlığı devamettikçe testlerin uygulamadan kalkması zor görünmektedir.

    glukoz yükleme testi, tek veya iki aşamalı olarak uygulanabilir. her ikisi de geçerli kabul edilmektedir. tüm testler uygulanırken önce açlık kan şekeri ölçülür. tek aşamalı testte gebeye 75 gr glukoz içirilir, iki aşamalı testte ise önce 50 gram yükleme testi ile 1.saat kan şekeri ölçülür ve belirli bir sınırı geçenlere daha sonra 100 gram 3 saatlik test uygulanır.

    testler sırasında gebelere içirilen 50 gram glukoz 200 kalori, 75 gram 300 kalori, 100 gram ise 400 kalori içerir. bu kalori miktarları günlük yaşamda herhangi bir yemek öğününde aldığımız kalori miktarlarının altındadır. bir kutu süt, meyve suyu veya diğer içeceklerde 150-200 kalori, bir hamburgerde ortalama 300-500 kalori, 100 gr dondurmada 200, 100 gr (2 dilim) baklavada 400-500 kalori, 100 gr çikolatada 500 kalori bulunmaktadır. yani bu testlerle bir defaya mahsus vücuda giren kalori miktarı, günlük yaşamda tüketilen sıradan yiyeceklerden çok fazla bir farklılık göstermemektedir. testlerin etkisi gebeliğin herhangi bir döneminde 1-2 dilim baklava yemiş olmak kadardır. yapılan bu testlerin bebeğe zarar verdiğini, zehirlediğini veya sakatlıklara neden olduğunu gösteren bir tek bilimsel çalışma yoktur. bazı gebelerde test sırasında meydana gelen kısa süreli bulantı, baygınlık hissi gibi durumların bebeği etkilediğini gösteren hiçbir bilimsel veri yoktur. gebeliğin başlangıcında pek çok gebenin yaşadığı bulantı, kusma gibi yakınmalarla kıyaslandığında testten korkmaya gerek olmadığı daha iyi anlaşılacaktır.

    gebelik takiplerini yapan hekimlerin, gebelere bu testi yaptırmalarını önermeleri doğru, önermemeleri ise eksik bir yaklaşımdır. testin bebeğe zarar vereceğini ve yapılmamasını söylemek ise tamamen bilim dışı ve yanlış bir tutumdur. elbetteki, bu testi yaptırıp yaptırmamaya gebeler kendi iradeleriyle karar verecektir. ancak bu testi yaptıran veya yaptıracak olan gebelerin kendilerini rahat hissetmelerini, bundan dolayı bebeklerinin zarar görmeyeceğini bilmelerini ve glukoz yükleme testinden dolayı endişe duymamalarını tavsiye ederiz.

    gebelere şeker yükleme testi yapılmasını öneren bazı kuruluşlar:

    uluslararası kuruluşlar; dünya sağlık örgütü, uluslararası diyabet ve gebelik çalışma grubu, amerikan diyabet birliği, amerikan obstetrik ve jinekoloji birliği, birleşik krallık obstetrik ve jinekoloji birliği

    ülkemizdeki kuruluşlar; sağlık bakanlığı, türkiye maternal fetal tıp ve perinatoloji derneği, türk jinekoloji ve obstetrik derneği, türkiye endoakrinoloji ve metabolizma derneği, vb."

    http://www.medimagazin.com.tr/…-yok-1-11-62731.html

    http://www.tjodistanbul.com/…k/kamuoyunun-dikkatine
  • hamile olup test aşaması gelmiş kişiler şu an bu başlıkta dolanıyor, birkaç gün önce benim yaptığım gibi, bu entiri direk onlar içindir.

    aslında ben hiç karatay'a inanıp testi yaptırmasam mı ki diye düşünmedim. ama hamileliğimin ilerleyen haftalarında sokakta karşılaştığım herkes "ay bak sakın şeker yükleme testi yaptırma" bikbik diye öttüğü için, arada bi "lan?" demedim değil. ama tabii halkımız aşırı sağlıklı besleniyormuş gibi karatay aşığı iken, konuştuğum tüm doktorlar testin karatay'ın dediği gibi bir zararı olmadığını, içirdikleri şeyin iki dilim baklavaya filan denk olduğunu söylediler sağolsunlar. ben de aklımın bir kenarındaki karatay'a inanan seksen milyonluk halkımızın sesini kısarak aklı selim doktorlarımızı dinleyip testi yaptırdım. ki iyi ki yaptırmışım.

    sonuç; risk grubunda olmamama rağmen (1. derece yakınlarımda şeker yok) , hamileliğimin bu haftasına kadar normalden az kilo almış olmama rağmen (hamileliğimden önce de zayıf bir insandım zaten) , şimdiye kadar bebekte ani kilo artışı ya da haftasına göre daha kilolu olma gibi bir durum olmamasına rağmen gebelik şekerim çıktı. hayırlı uğurlu olsun.

    testi yaptırırken çıkacağına hiç ihtimal vermiyordum, hatta bu karatay milleti nasıl etkilediyse doktorum bile şunu eklemişti testten önce "risk grubunda değilsin, kilo artışında bi sıkıntı yok ama ben yaptırmanı öneriyorum, sen de bi düşün yaptırmak isteyip istemediğine karar ver" artık kadına kaç kişi gelip ben testi yaptırmak istemiyorum diyorsa..
    yani demem o ki, karatay'ı ve hamur işlerini, tatlıları löpür löpür götüren, önüne gelen her şeyi canınız çekmese bile "bebeğin canı çekmiştir, yeee yeee" diye ağzınıza tıkmaya çalışan ama iş gebelik şekerinizi ölçtürmenize gelince "ayy o çok zararlıı karatayı dinlemedin mii sakın yaptırmaaağ" diyen halkımızı dinlemeyin sevgili gebeler. nitekim şeker çıktığında doktor size sadece "tamam, bundan sonra şekerli şey yeme bitti gitti" demiyor, direk diyetisyene yönlendiriyor ve sürekli kan şekerinizi normal seviyede tutmanıza yönelik bir listeniz oluyor. ayrıca testi yaptırmasam güya sağlıklı beslenmeye çalışsam da asla şimdiki kadar dikkat etmeyecek, aman bi kereden ne olur ki diye diye bir sürü yememem gereken şeyi yiyecektim eminim. kaldı ki diyetle düzelmeyen durumlar da oluyormuş ve insülin tedavisi gerekebiliyormuş. bu şeker nanesinin risklerine gelince erken doğum, bebeğin anne karnında ölmesi, aşırı şişman bebek, obeziyete ve şekere yatkın bir bebek vs vs bir sürü şey. tabii bir de siz de artık yaşlılığınızda yüzde otuz oran daha fazla riskle şeker hastası adayısınız ve gebelik sonrası hayatınızı bunu dikkate alarak düzenlerseniz hastalığı hiç değilse biraz öteleyebilirsiniz. bütün bunlar tek bir karatay için riske atılacak şeyler değil.

    yalnız kadının toplum üzerinde ne kadar etkili olduğunu bu olay vesilesiyle fark ettim ve hayretler içerisindeyim. tıp bilgisi hiç olmayan, sağlıklı beslenmekten fersahlarca uzak olan, hayatında spor yapmanın kenarından geçmemiş, düzenli sporu bırak yürüyüşü bile zul gören insanlar gebelikte şeker yükleme testi konusunda resmen iman etmişler karatay'a ve din yayar gibi kadının öğretisini yayıyorlar. kadın kitle edinmiş resmen. sadece ev hanımları da değil üstelik, eczacısından avukatına bir sürü insan ateşli bir şekilde savunuyor karatay'ı. sadece kadınlar da değil, erkekler de dahil bu gruba. hani kimse de bu kadın hakkında meslekten men edilme gibi bi durum çıktı, kadını destekleyen tek bir başka doktor televizyona çıkıp konuşmadı diye düşünmüyor. hatta bu kadın bunu zaten sağlıklı beslenen insanlar için söylüyor olabilir, ben sağlıklı mı besleniyorum acaba diye bile düşünmüyor. gebelik şekerim çıktığını öğrenen avukat kuzenim bana "testi yaptırmasa mıydın acaba? karatay yaptırmayın diyor ya kadının bi bildiği varmış demek ki" bile dedi. "iyi de yaptırmasam şekerim olduğunu öğrenemeyecektim?" diye sorunca "haa ben karatay ne diyor içeriğini tam bilmiyorum ama hani her yerde konuşuluyor ya şimdi" filan diye saçmalıyor. yani insanlar karatay'ı izlememiş bile olsa kendi içlerinde kulaktan kulağa efsaneleşen bu duruma inanıyor, şeker çıkmasına bile testin sebebiyet verdiğini düşünebiliyor??? şaka gibi.

    neyse çok uzun bir entiri oldu, ama karatay'a ve müridlerine ve karatay'ı bu kadar meşhur eden medyaya tepkiliyim. şekeri olan bir hamile dahi bu inanış yüzünden testi yaptırmayıp şekerden habersiz yaşıyorsa bunun vebali kime? ben bu konuda örnek olayım, en azından başka doktorlara sormadan direk yaptırmayacağım çünkü karatay <3 diye düşünen biri varsa bi daha düşünsün diye yazıyorum. etrafınızda sorabileceğiniz hiç doktor yoksa, youtube'da kadın doğum uzmanı banu çiftçi'nin bu konuyla ilgili bir dahiliye uzmanıyla beraber çektiği vidyolar var, hiç değilse onlara bakın. bir sorun yaşadığınızda karatay ve ona neden inandığı belli olmayan müridleri gelip sizi teselli etmeyecek, bunu da aklınızdan çıkarmayın.
  • daha çok gizli şeker (glukoz tolerans bozukluğu) şüphesi olan hastalara yapılan testin adı. şeker yükleme testi olarak da biliniyor. (veya yüklemeli şeker testi) gizli şekeri olanlarda açlık kan testi normal çıktığı için yüklemeli test sonuç veriyor.

    testi ben bir kez yaptırdım. şu şekilde oluyor: sabah aç karnına gidiyorsunuz. gider gitmez önce bir açlık kan ve idrar örnekleriniz alınıyor. daha sonra bir miktar glukoz veriliyor. (bir bardakta limonata gibi içiyorsunuz) daha sonra 4 saat boyunca ara ara kanınız alınıyor. (yarım saat, 1. saat, 1.5 saat, 2. saat, 3 ve 4. saatlerde) ve arada iki kez de yine idrar örneği alınıyor.

    test esnasında 4 saat boyunca uyumadan ve fazla hareket etmeden (yani metabolizma hızınızı değiştirmeden beklemek zorundasınız.) uyumadan durmak zor olabiliyor, ve eğer gizli şekeriniz varsa 4. saatin sonunda takatiniz kalmıyor. kollarınız da 7-8 kez kan alınmasından dolayı biraz hırpalanabiliyor.
  • bu konu hakkında bir hanım twitter'da mirgün cabas'a "isveç'te yaşıyorum burada şeker yüklemesi yapılmıyor, bahsedilmiyor bile" yazmış. altında da "evet bütün dünya canan hocayla aynı fikirde" tarzı goygoy var.

    isveç'te -en azından skåne eyaletinde- hamilelikte şeker yüklemesi gayet rutin bir şekilde yapılıyor. dezenformasyon ile mücadele adına belirtme ihtiyacı hissettim.
  • sağdan soldan patlak vermezseniz seviniriz çünkü sıkıldık.

    hayır ben burada "tip 1 diabet oluşması için söylediğiniz mekanizmanın defalarca - belki yıllarca- tekrarlanması gerekir ki metabolizmada sürekli aktif halde kalan insüline karşı otoab ler oluşsun" demeyeceğim.

    "otoablerin oluşabilmesi için tekrarlayan veya sürekli yüksek kalan insülin seviyeleri gerekir." de demeyeceğim.

    "hiperglisemi ve hipoglisemi tanımları şekerin yüksek veya düşük olması anlamına gelmez; belirli normal seviyelerin üstü hiper, yine belirli bir seviyenin altı hipoglisemidir ki bu durumda hasta zaten hastadır(?) ki amaç bunu teşhis etmek zaten" hiç demeyeceğim.

    şunu diyeceğim sadece: gebelikte artan diabet riski veya mevcut diabet hastalarının gebelikte hastalığın derinleşmesi durumlarını nasıl teşhis edeceğiz? rutine giren işlem var mı? ama buna cevap verirken yüzlerce lira bayılıp proflara muayene olduğunuz gerçeği yanında köydeki gebeyi kontrol eden asm ciyi de düşünün. onun da kullanacağı bir yöntem olsun.
    edit: imla
  • anlaşılan o ki tıp camiasının belli bir seviyenin altındaki iq ile nasıl hayatta kalınırı araştırması gerekiyor.

    adı üstünde bak, "test". yani bir durumun varlığını araştırıyor. yani birinde olmaması bu risk altında olan onca insanda da olmayacağı anlamına gelmiyor. adını da öyle koymuşlar ki, duyan da doktor keyfinden kadına şekeri dayıyor sanacak. "şeker yüklemesi". vay amına koyayım.

    nasıl bir özgüvenle çıkıp, "aşı da yaptırmadık, ölmedik ama bak" cümlesini kurabiliyor insan evladı? gerçekten hayret verici. yemin ederim çok şey yazayım diye geldim ama, kime yazdığım dank edince sıkıldım. gerizekalı sürüsü.

    ha bu arada ak saçlı teyze de telefonda örgüt vs. bahanesiye dolandırılacak kapasitede bir şey. çok da bir olayını beklememek lazım.
  • bu testte kullanılan şeker miktarı - 50 gr- ile bir adet nestle damak çikolata(kare olanlardan)'da bulunan şeker miktarı aynıdır.

    diyabetik anne bebeği diye bir kavram varken bu testi yaptırmayan insanların genetik bilgilerinin gelecek nesillere aktarılacak olması insanlık açısından çok üzücü.
  • bugün sabah aç karnına hastaneye gidip doktora galiba ben de şeker var demem üzerine yaptırmak zorunda kaldığım test. kutu kola formatında elma aromalı bir şey içirdiler. tadı gayet güzel,her 1 saatte 1 kez olmak üzere 3 kez kan verdim ve tahlil sonuçları ile birlikte doktorun yanına gittim.sonuç şeker hastasıymışım.ulan tamam ailede şeker hastalığı var falan da daha ben 30 yaşındayım amk.diyet verdi,ilaç verdi, alttan verdi,üstten verdi eve yolladı.üzdünüz beni modern tıp.herşeyi yasakladı amk muzu bile yasakladılar,şerefsizler...
hesabın var mı? giriş yap