• salata sosu. zeytinyagi, limon suyu, sirke, mayonez, hardal, ketcap, tuz, kekik, nane, yogurt gibi malzemelerin, salatasina gore, bir kacini karistirarak elde edilir.
  • salata giyimi (bkz: soguk espiri)
  • (bkz: salata sosu)
  • french, italian, greek gibi bir sürü seçeneği olan salata soslama eylemi. bizimkine yakındır diye greek alıyorum yine de pakedin içinden abuk subuk bir sürü şey çıkıyor. sadece zeytinyağı yeter demekten dilimde tüy bitti ama elin kanadalısı bana her seferinde uzaylıymışım gibi bakmaktan yorulmadı. salatana bile o kalori bombası sosu boca edersen herhalde öyle dana gibi olursun. genç irileri sizi.
  • salata çeşnilendirme'nin gavurcası.. ve hayretle takip ediyorum; bunun hazırlarını alıp kullananlar hiç de az değil..

    salatayı çeşnilendirmek kadar basit ve bir o kadar da sonsuz olasılığa gebe pek az şey vardır.. kullanılabilecek malzemeler, yenebilecek şeylerle sınırlıdır sadece.. basit dediysek değersiz demedik..

    uygulaması, mevzuya girmesi, kendini geliştirmesi kolaydır..

    biraz hayal gücü, azıcık damak tadı, bir dirhem de cesareti olan herkes evdeki malzemelerle bu işi yapabilecekken hazır salata sosu neymiş birader..?
  • ingilizce bilgimin eksi sonsuzla sıfır arasında gidip geldiği yıllarda “salata gibi giyinmek” (dağınık giyinmek?) anlamına geldiğini sandığım sözcükler.
hesabın var mı? giriş yap