• bu anlayışın ruhumda bıraktığı etkiyi normalde 2 metre ihtiyacım olan ethernet kablosunun 5 metreliğini alarak demin gösterdiğime inanıyorum.
  • türk aile yapısındaki kanayan yaramız,olmazsa olmazlarımızdandır.
    bir türkü nasıl tanırsınız sorusuna cevap teşkil edebilecek niteliktedir bu mantık.keza yemekte etleri en sona bırakıp o etin tadını doyasıya çıkarmaya çalışan bir türkten baskası olamaz.bu nasıl bir türklük özelliği gösteriyorsa seneye de giyersin diye çocuklarına bir beden büyük gömlek,ceket,pantolon hatta ayakkabı alan ebeveynler de aynı özellikleri gösterir.
    gömleğin kollarını geriye kıvırarak,ayakkabının uclarına pamuk tıkayarak ergenlik dönemini atlatmış çocuklarız bizler.ne kadar da komik,garip ve hatta utanılacak bir şey gibi de olsa geçmişe bakıp şu an gülümseyebiliyor ve biraz da hak verebiliyoruz artık anne babalarımıza.aşındaki et,sucuk oranını artırmaya çalışan 80lerin ailelerinin yanında şimdinin aç kalmama mücadelesi veren halkını göz önünde bulundurdugumuzda bu mantık zihniyetimizin önemli bir yapı taşı olur demekten geri alamıyor insan kendisini.
  • kullan at döneminin başlamadığı, tüketim furyasının henüz patlamadığı dönemlerde duyulabilen cümle. o dönemlerde alınan kıyafetler seneye de giyilir, kardeşle paylaşılır akabinde de "bir ihtiyacı olana" verilirdi. yoktu o zaman marka manyaklığı. pantolon pantolon, gömlek gömlekti. modası geçmezdi, bir ihtiyacı olan da giyerdi, kardeşimiz de. bundan utanana da "dümbük" denirdi. okula parasız yatılı gidip kalemi dibine kadar kullanan bir neslin çocuklarıydık. sonradan geldi açgözlülük bu diyarlara
  • babamın bu cümle eşliğinde ben daha anaokuluna giderken aldığı eşofmanı ancak ilkokul 4. sınıfa giderken doldurabilmiştim. adam nasıl bir büyüme hızı beklediyse artık benden.aynı mantıkla (seneye de binersin) ilkokul 1. sınıfı bitirdiğimde karne hediyesi olarak aldığı bisiklete de 5. sınıfı bitirene kadar binememiştim.
  • babam bu lafı söyleyerek orta okulda bir bot almıştı bana. 7 sene oldu hala büyük geliyor ayağıma. bokunu çıkarmamak lazım büyük alayım derken.
  • bu nedenle 98 yılında yani 13 yaşındayken çok istediğim için alınmış 6 numaralı, marshall boya reklamlı galatasaray formamı hala giymekteyim. bu arada forma hala bol geliyor.

    (bkz: ileri görüşlülük)
  • ilk ve orta okul boyunca asla üzerime tam olan bir okul kıyafeti giyemememe sebep olan cümle. her sene aynı şey söylenir kollarından ellerimin gözükmediği, yakasında bir kafa daha sığacak kadar yer olan kıyafet alınır, ama o kıyafet bir yıl içinde (yerlerde sürünüp yuvarlanmaktan mıdır nedir) ertesi sene giyilemez hale gelir. ertesi sene yine içinde orko gibi kaldığım bir kıyafet alınır. böyle gitti bu..
  • anne mantığı. annemin ben 16 yaşındayken seneye de giyersin diye aldığı xxl beden tişört 30 yaşımda hala büyük geliyor ya ben ne diyeyim sana anam :)
hesabın var mı? giriş yap