• gözden kaçmaması gereken bir nokta da sinbad ile odysseus'un bazı hikayelerinin benzeşmesidir. artık sinbad odysseus hikayesinin doğu'da anlatılışı mıdır yoksa odysseus'un anlatıcısı doğu'dan bir şeyler mi duymuştur vaktinde bilinmez.

    özellikle kiklop ya da tepegöz ya da tekgöz hikayesi hem sinbad'da hem odysseus'ta hem de bizim dede korkut hikayeleri'nde geçer.
  • binbir gece masallarındaki hikayelerden birinin kahramanı olup, aslen sindbad' dır.
    sindbad basra' da yaşayan bir tacir olup, hikaye bu tacirin maceralarını anlatır.
    kısaca bahsetmek gerekirse;

    sindbad, afedersiniz kurtlu tabir edilen cinsten bir arkadaşımızdır. bu işte güzel para var zihniyetiyle gemisini yükleyip uzak diyarlara malzeme götürmek için çıktığı her yolculukta başına türlü çeşitli belayı sarar..diri diri mezara gömülmek mi dersin, ıssız adada mahsur kalmak mı dersin, saatlerce hayvani dalgalarla boğuşmak mı dersin, başına gelmedik musibet kalmaz.

    her macerasından sonra eve dönüşünde bir daha gemisiyle o derya senin bu derya benim dolaşmayacağına yemin eder, ama kurtlu ya, dayanamaz yine verir kendini denize..toplamda yedi sefer yapıp, yedisinde de evine dönmeyi başarır..son seferinden sonra evinde verdiği ziyafette başından geçenleri anlatır..bu ziyafete tesadüfen oradan geçmekte olan sindbad adlı bir hamal da katılır..
  • basralıdır. irak'ın işgali sırasında yurtdışındaydı.
  • 5 vakit namaz kilmasi olasi tek kahraman
  • binbir gece masallarının sinbad hikayesinin çok hoş iki ana fikri vardır. bu ana fikirler batı popüler kültürünce ya anlaşılmazlar ya önemsenmezler. bu yüzden de batılı sinbad filmleri cinlerle uçan halılarla dolu oryantalist bile diyemeyeceğimiz basitlikte çocuk hikayeleri olarak kalırlar.

    ha ne mi bu iki ana fikir. bir... binbir gece hikayelerinin hemen tümünde de rastlayabileceğiniz "yarına allah kerim"dir. yani sen çık evinden kendine şansları yarat, allah'ın da yardımıyla bir şeyler olur.

    iki... "akıl (ve tecrübe) her şeyden önemlidir". sinbad en zor durumlarda, en imkansız durumlarda bir hinlik yapar kurtulur. aç kalacaklarını anlayınca ekmeğini az az yer. boynuna binen yaşlı adamı sarhoş edip ondan kurtulur vb.
  • lost 'tan sonra her hafta kendime işkence çektirmeyeceğime dair söz vererekten, o günden buyana, takip ettiğim bütün dizileri sezon finali yapmadan izlemiyorum.. sinbad da bunlardan biriydi.. şuan itibariyle ilk sezon (12 bölüm) bitti.. molalarla on saat süren zevkli bir heyecandı diyebilirim..
    fantastik kült bütün eserlere ilgili olan bendeniz için güzeldi diyebilirim.. beklentimi karşıladı, bunaltmadan izletti.. 7. bölümden sonra temayı değiştirip biraz bayağılaştırdılar desem yalan olmaz herhalde; ama geri kalan beş bölüm de idare ederdi..
    genel olarak; abi fantastik olsun imdb puanı 3 olsun (daha aşağılarını ben de izlemiyorum) farketmez derseniz kesinlikle izleyin.. dediğim gibi kitap, film, çizim, illustrasyon ne derseniz artık her türlüsüne aşık olan ben on üzerinden altı ya da yok yok yedi veriyorum..
    hazır sezon da bitmişken; yapacak bir şey bulamayacağınız zamanlarınız oluyorsa (on saat kadar) bunalmadan geçirebileceğiniz bir dizi furyası daha ekleyin belleğinize.. bu arada iki litre ays ti, bir buçuk paket sigara, bir buçuk litre su, küçük çitoslardan (mısır aromalı; hüplet tarzında olanlardan) 16 adet bitirdim ben.. sizi bilmem ama hazırlıklı olun; uzun ne de olsa!
    ben keyifle izledim, bitirdim.. izleyecek olanlara da keyifli seyirler!
  • şimdiki teknolojiyle çekilse de sinemalarda izlesek hatta 3 boyutlu olsa da tadından yenmese diye beklediğim filmlerin kahramanı.

    1981 yapımı ve görsel efektlerini ray harryhausen'in yaptığı clash of the titans'ın yeniden çevrimi yapılırken bu filmler es geçilmez umarım.

    edit : sağolsun hot sauce haber verdi , sinbad and the minotaur isimli 2010 avustralya yapımı bir film varmış.
  • ilk iki bölümüyle her ne kadar bi miktar "haydi gençlik hop hop hop" tadında olsa da izlenebilir. tam olarak merlin kalibresinde bi dizi diyebiliriz sanırım. üstün bi yapım değil ama dinamik...

    edit: bu arada 2. bölümde konuk oyuncu olan sophie okonedo'yu görünce şaşkına döndüm. 44 yaşında bi kadın nasıl en fazla 28 gösterebilir, bunu bilimin açıklaması lâzım.
  • oyuncu kadrosunda naveen andrews'in bulunduğu dizi.
  • ortaya karışık çorba bir diziydi. kumarhaneli bir bölümü vardı, malta şövalyeleri filan koydular, şimdiki elektronik kelepçelerin atasını filan keşfetmişler; böyle böyle bir şeyler işte. günümüzdeki unsurları uzak ve mistik bir geçmişe itelemekle senaryo yazmak moda oldu, işin kolayı bu ne de olsa. biraz da efekti dayadın mı, oldu sana dizi.

    bayram günü yapacak şey olmayıp da sinbad maratonu'nu izleyince böyle eyyorlayası geliyor insanın.
hesabın var mı? giriş yap