• sakallı siyahi arkadaş denzel washington'ın oğlu bu yüzden oynuyor.
  • arkadaş tamam michael caine’i seviyorsun. biz de seviyoruz. ama neden sürekli bu adam yemek masasında?

    belki de michael caine değil de yemek masası kadrodadır. michael caine de rol icabı oturuyordur.
  • kenneth branagh'ın oynadığı karakterin adı sator olarak açıklandı. diğerleri şöyle:

    john david washington - the protagonist

    robert pattinson - neil

    elizabeth debicki - kat

    dimple kapadia - priya

    kenneth branagh - sator

    aaron taylor-johnson - ives

    himesh patel - mahir

    clémence poésy - laura

    fiona dourif - wheeler (rotas?)
  • nolan'a göre tüm insanlığın corona falan takmadan sinemaya gidip izlemesi lazım. adamı ikna edememişler bir türlü temmuzdan sonra gösterime girmesine, sorna baktılar sinemalar hala açılmıyor bari varoş üçüncü dünya ülkelerine izletelim ilk başta onlar ölmezse amerikanlara da izletelim demişler.

    tam olarak gösterime girdiğinde aman sikmişim koronasını nolan ulan bu diyecek olan insanların sayısının en azından ülkemiz gibi koronayı sikine takmayanların büyük topluluk oluşturduğu bölgelerde hiç de azımsanacak bir şekilde olacağını sanmıyorum.
  • fragmanından inception gibi bir film izlenimi veriyor. inception'a üniversite yılları kız arkadaşımla bu iyidir diye gidip bir bok anlamamıştım. nolan'ın kara şövalyelerini zaten sevmiyorum. bence aksiyonseverlere hitap eden sığ bir film işte.
  • ınception'u anlamadığını yazanların, hakkında sergilediği söz söyleme cüretinin cahil cesaretinden ibaret olduğu açık olan film.
  • - filmin dublör koordinatörü george cottle (inception, the dark knight, 28 days later, ant-man vs) daha önce hiç bu filmde çalıştıkları gibi çalışmadıklarını söylüyor. o kadar aksiyon, koreografi gördük, böylesini görmemiştik diyor.

    - christopher nolan bu filmde de bilimadamı kip thorne'dan danışmanlık almış. interstellar'daki kadar değil ama. filmin bilimsel temele dayandığını ama tamamen bilimsel doğruluk amacı gütmediğini de ekliyor.

    - nolan john david washington'a the blackkklansman'da bayılıyor ve filminde oynamasını istiyor. ayrıca karakterinden ötürü bu aktörün atletik olması da gerekiyordu diyor. haliyle jdw the protagonist rolü için biçilmiş kaftan diyebiliriz.

    - nolan'ın imax kamerasını en uzun kullandığı film olmuş ayrıca. 1.6m feet (487.68 km). hem de kendi rekorunu kırmış. daha önce bu uzunlukta imax kullanılmadığını düşünüyor.

    - diğer filmlerinde olduğu gibi, bu filmde de imax kamerasının diğerlerine göre daha gürültülü olmasından ötürü bazı önemli diyaloglu sahneleri 65mm ile çekmişler. malum nolan automated dialog replacement'ı pek sevmiyor. konuşmalar filmde daha organik olsun istiyor.

    - nolan'ın bu filmde yine hoyte van hoytema ile çalışmak istemesinin nedeni dediğine göre hoytema'nın bir mühendis gibi düşünebilmesi ve anı, sahneleri fotoğrafik görebilme yeteneği imiş. hoytema da bu filmde yeni şeyler öğrendiğini ve yeni teknikler üretmek zorunda kaldığını söylüyor.

    - fragmanda da gördüğümüz opera binası (gerçekte linnahall) ekip vardığında leş gibi bir durumdaymış. halılar kaldırılmış, duvarlar grafitili, koltuklar eski, kırık dökükmüş vs. adamlar binayı resmen restore etmişler.

    - robert pattinson baya yetenekli bir şoförmüş. kimsenin de gözüne sokmamış tabi bunu. sürüş ekibiyle çalışmaya başlayınca adamın ne kadar iyi bir sürücü olduğunu görmüşler. bu eleman bu inverted sahneleri kıvırır demişler sonra. filmde izleyeceğimiz bazı pattinson sürüşleri gerçek yani. tabi daha zor ve komplike sahnelerde araba kontrolü tamamen usta şoförlere ait. olması gerektiği gibi.

    - filmin müziklerini yapan ludwig göransson nolan'ın müzik bilgisine şaşırdığını söylüyor. bestelerini bitirdiğinde nolan'a veriyor ve nolan çekimler için sağa sola giderken besteleri dinleyip notlar tutuyor. hangi efektin hangi karaktere ait olması gerektiğini, hangi temanın hangi karakteri temsil etmesini istediğini vs söylüyor. neyse ki film çekimleri ve orkestral kayıt pandemi başlamadan bitiyor. ancak bir iki haftalık daha orkestral kayıt ve son rötuşlar isteyen ludwig ve nolan müzisyenlere evlerinde kayıt yapıp göndermelerini söylüyorlar. böylece son kayıtlar da tamamlanmış oluyor.

    - nolan seyirciye, kendisinin küçükken casus ve aksiyon filmlerini izlerken aldığı hazzı yaşatmak istediğini söylüyor bu filmle. inception ile soygun (heist) türünü farklı şekilde ele alan nolan, tenet ile de casusluk (espionage) türünü kendi tarzında yorumluyor ve izleyiciye iyi vakit geçirmek istediğini ekliyor.

    not: sağda solda dolaşan production notes'tan özetlenmiştir.
  • 29 ağustos'a bilet aldım imax'e. oturma düzenini çok güzel yapmışlar + her seans sonrası salon ilaçlanıyor
  • ing. öğreti
hesabın var mı? giriş yap