• sabahin kör saati iş makineleri ve iş makinelerinin özel güvenlik güçleri çevik kuvvet tarafından talan baskısınına ugrayan koru. yardımınıza ihtiyacı var, benden söylemesi.
  • mahalle halkının itirazına rağmen, cami yapmak için polisler eşliğinde dozerler sokulan koru.
    cami+polis+iş makinası kombosu türkiye'yi özetliyor aslında.
  • maalesef mevcut zihniyet ile ebesine tecavüz edilmeden bırakılmayacak anadolu yakasının belki de en büyük yeşil bölgesi. bitmedi gitti şu rant sevdanız. yetmedi mi bilader 87 milyar küsur?
  • yeşili boz, ya cami, ya avm dik. 85000 cami var memlekette her yer avm. dini, imanı para bu insancıkların.

    tek sevdikleri yeşil tonu dolardaki.

    korunması gereken koru.
  • sabahın ilk ışıkları ile birlikte iş makineleri ve çevik kuvvet polislerinin girdiği yeşil alan. tesadüfen ben de oradaydım, bir arkadaşımda kalıyorduk.

    güvenlik güçleri, inşaat alanına vatandaşları pek yaklaştırmıyor. validebağ sakinleri de sabahın ilk saatleriyle birlikte alanda toplanmaya başladılar. öğretmen evi'nin oraya gittik ama pek bir şey göremedik. inşaat çalışmaları başladı sanırım -- tozdan gürültüden pek bir şey anlaşılmıyor.

    umarım böylesine güzel bir yeşil alanı da "dönüşüme" uğratmazlar.
  • (bkz: hadi muhafazakarlar bunu da açıklayın)
  • "ülkede tek bir yeşil alan kalmayıncaya kadar, inşaat ya resulallah" düsturunu benimsemiş zihniyetin tecavüzü altında bulunan yeşil alan.
  • eskiden bu tip yerleri belediye tesisi yaparlardı, içki içilmezdi falan, ulan ne güzel günlerimizmiş, şimdilerde direk yakalım, yıkalım, yapmalayalım bi de yalandan cami konduralım maksat tabanı sussun.... yok yok adamlar bizi delirtecekler anlaşıldı...
  • evim, yurdum. para hırsıyla gözü dönmüş şerefsizlerin gözdesi.

    hepsi evsiz kalsın tez vakitte inşallah.

    edili: 90'ların ikinci yarısında marmara hastanesinin karşısındaki boş arsaya bir şeyler yapılacağı iddiası çıktığında bütün halk ayaklanmış; altunizade, barbaros ve koşuyolu mahalle muhtarları öncülüğünde "altunizade postası" adında birkaç sayfalık gazetemsi bir şey yayımlanmıştı. pazarları da piknik yapılırdı hatta, piknik sonrası çöpler beraberce toplanırdı.
    kışın herkes sokaklara iner, amca dayı teyze nine çocuklar, herkes kartopu oynardı burada.

    o kalabalığı hatırlayıp şimdiki bir avuç insanı gördükçe içim kan ağlıyor.
  • hani ezik ve güvensiz insanlar vardır herşeyi ama herşeyi kişisel algılar işte bu durum en basit şekliyle. bakarsın, neden baktın olur. birşey dersin '' ne demek istedin'' der açıklasanda anlamaz çünkü hamuru sağlam değildir herşey kişiseldir, tüm dünyanın işi gücü yok ona kafayı takmıştır.
    bu insanlar günlerdir hatta aylardır yırtınıp duruyor, yapmayın diye bir kere ya sadece bir kere gelin de kulak verin.
    heran bekliyorken meşhur depremi hala heryere bina dikmek neden, hadi onu geç hani büyük müslümansınız ya olan ağacı kesmek ne demek.
    yerim sizin müslümanlığınızıda, yapacağınız işi de ama inanıyorum valla bak belki insanların bedduası tutmayacak ama her kestiğiniz ve yaktığınız ağaç, her yerinden ettiğiniz kuş ve kedilerin ahı tutacak size.
hesabın var mı? giriş yap