yalçın ergir
-
inanılmaz bir muayenehanesi var... herşey, ama herşey çok ilginç... dire straits çok seviyormuş, steel guitar ı mı görünce tüm işlerini iptal etti, gün boyunac romeo&juliet çaldırdı bana. sonra bir telefonla arkadaşı süleyman'ı çağırdı ve o arkadaş süleyman'ın , süleyman bağcıoğlu olduğunu görünce küçük dilimi yutacaktım...bir de.... 1 saat içinde 20 kişyi muayenehanesine toplayabilen adam...
-
nazim hikmet in sanilan siirin yazari.
basit yaşayacaksın. basit.
mesela susayınca su içecek kadar basit...
dört çıkacak, ikiyle ikiyi çarptığında.
tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
sevince lafı dolandırmadan söylediğin "seni seviyorum" gibi.
basit bir öpücük yetecek sana...
basit, sıcak bir öpücük;
ve o öpücükle dolacak tüm günlerin,
tüm düşlerin.
o öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını, öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu
el yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir
mektup olacak en değerli kağıdın
hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın. iki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
kısacık olacak uyanman,
ve yola çıkman arasında geçen süre;
kısacık olacak sıcacık kollara dolanman
ve kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.
beklentilerin de basit olacak:
kaf dağı'nın önünde bekleyecek mutluluklar.
bir ıslıkta bulabileceksin en uzun
dostluk romanını; ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana
en ucuz romanını;
pankreasının sağlığına dua edeceksin
kapatırken gözlerini.
zafer işareti yapacaksın tuvaletten
çıkarken. bir kaşarlı tost olacak aradığın
nasıl oturacağını bilemediğin sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın.
yine, aynı parmaklar çözecek en
karmaşık denklemleri.
iskender'in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda doğru basılmış
bir fa diyezin mutluluğunu
makyajı ilk "a" sına kadar bilmen yetecek.
temizlik kokacak en pahalı parfümün. "bilmiyorum" diyebileceksin
bilmediğinde ve
çok normal olacak "bilemeyişin".
tek dereden su getirmen yetecek,
bir "istemiyorum" diyebilmeye,
ne durduğu fark etmeyecek abanın altında. saatin, sadece saati gösterecek,
telefonunu sadece telefon etmek için
kullanacaksın,
küçük bir not defteri olacak "bilgini"
en hızlı "sayan"
basit yaşayacaksın, basit. sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş
gibi
basit... -
ilk doktorumla yaşadığım sorunlardan sonra kendisini bulduğum, ortodonti tedavimi tamamlayan hem hekimliği, hem kişiliği ayrı güzel olan muhteşem bir insan. hekimliğine diyebileceğim hiç bir şey yok. 3 gün de o boşluk kapanacak dediğinde tam 3. gün boşluk kapandı. her adımda hastasını bilgilendiren, her bir dişi korumaya çalışan zorunlu değilse asla çekmeyen bir hekim.
hekimliği dışında insanlığı ayrı güzel olan birisi. kliniği alışıldık kliniklerden çok farklı. çalan müzikler ve anılarla dolu objelere dalıp giderken zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamıyorsunuz.
ankara'da ortodonti düşünenlere kesinlikle öneririm. -
sinif arkadasimin babasi oldugunu ogrendigim yazar. kiz sinifa yeni kitabi getirip denemeleri okumustu oyle dank etti tabi salakliktan soyadindan baglanti kuramadik.
-
iyi bir ortodontisttir. inci gibi dişlerimi kendisine borçluyum..
-
aslen diş hekimi olup kendisine düş hekimi diyen çok zarif bir zattır kendisi. muayenehanesi ankara'da, yanılmıyorsam bülten sokaktadır. eski ankaralılar'ın anlata anlata bitiremediği meşhur şarküteri, lokanta, ayaküstü atıştırmalık mekanı piknik hakkında yazdığı bir yazı sevgili brownie tarafından ekşi sözlüke aktarılarak bir kopyasının da burada saklanması sağlanmıştır. söz edilen yazı için (bkz: #3920926)
-
yazilarini severdim. ama uye oldugumuz lise mezunu grubunda biraz liberal kacacak birkac mesaj yazdiktan sonra cingar cikti. akillinin biri benim sahte bir mezun oldugumu, taniyan kimse var mi diye sorup atilmami istedi. ben de dusman lisenin (ankara tevfik fikret lisesi) ajani oldugumu nereden anladiniz diye dalgami gecerken yalcin beyin de aralarinda oldugu toplu bir linc girisimine maruz kaldim. liste yonetimi benden mezuniyetimi ispatlamami aksi takdirde listeden cikartmakla tehdit edince agir bir siktiricekip ciktim. simarik kolej bebeleri nolacak. bir daha da ne kolejlilere bulastim, ne de yalcin ergir'i okudum. yurdum insaninin neandertal kabile mentalitesi insani hasta eder be.
-
efsanevi piknik in tarihini son derece guzel bir sekilde yazmis etkileyici dus hekimi.
-
forwardlanan $iirleri surekli nazim hikmet'e atfedilen $ahis..
(bkz: basit ya$amak) -
yalçin ergir'le yaşanmasi gereken bir meyhane muhabbeti
yarasın yalçın abi
bir duble de benim şerefime iç
bir duble de
o serseri kız için
yarasın yalçın abi
gördün değil mi
yine yaktı kalbimi
yine habersiz bıraktı beni
bu ateş nasıl sönecek şimdi?
ulan yalçın abi
ulan canım abim
bu hayat onsuz çekilir mi?
bir büyük rakı daha söyleyim mi?
yanına da tarator
bak buranın meyhane pilavı
yok hiçbir yerde
bir de cacık sarımsaklı
oh be her derde deva bu rakı
canım yalçın abim benim
bu akşam esirimsin
bak dinle nasıl sevilir bir kadın
bir duble daha içelim de
gerçi sana mı anlatıyorum sevmeyi
hey gidi hey
kaçın kurası
iç ulan abi iç
içimiz yansın
aşk yakmış zaten
kader utansın
o serseri kız yine aramadı abi
başkasına yar olduysa
vururum kendimi
abi bir duble sonra ben padişahım
sen kralsın
garson çek elini
cacık kalsın
işte böyle abi
yani güzel abim
alacagı olsun da o serserinin
verecegi kalsın
aslan abim
vallahi kralsın
sen olmasan kime anlatırdım ki derdimi?
şerefine abim
o serseri bilsin ki
beni kaybederse
derdine yansın
çek abi bir yudum
iyi ki varsin...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap