aynı isimde "3 cisim problemi" başlığı da var
536 entry daha
  • (bkz: 3 cisim problemi)'nin temel alindigi, (bkz: cixin liu) tarafından yazilan kitaplardan birisi olan (bkz: the three-body problem) adli kitaptan uyarlanan netflix yapımı dizi.

    kitap dünya çapında rekor satis yaparak tarihin en iyi bilim kurgu kitapları arasında çoktan yerini almış bile.

    fizikten matematiğe, kuantum fizikten çoklu evrenlere, sicim teorisinden oyun teorisine kadar bir çok teoriyi felsefi ikilemler ile harmanlayıp yoğuran bir yapım oldugunu soyleyebilirim.

    --- spoiler ---

    dizi cin devrimi ile başlıyor ve o zamanların kasvetli havası, baskici rejimi bi nebze de olsa anlatilmaya calisiliyor ve aslında bizlere ye wenjie’nin karakter motivasyonunu asiliyor. gözleri önünde annesinin babasını satisini izleyip, babasının rejim tarafindan oldurulmesine şahit olup iskencelere maruz kalıyor. bu kisim bence oldukça onemli. baskici cin yönetimi ye wenije’yi bilimsel background’u yüzünden devlet arastirma/calismalarina davet ediyor. bu kadinin basarili calismalari sonucu güneşi bir sinyal yükseltici olarak kullanip uzaya mesaj gönderiyor ve buna dönüş alıyor. oldukça carpici bir donus alıyor: “cevap verirseniz geliriz”. büyük bir felsefi ikilemde kalan karakterimiz çektiği acıların da etkisiyle ‘bizi kimsenin kurtaramiyacagini’ belirterek yasayan ve yasayacak tum canlilar adina cevap veriyor ve aslında onları davet ediyor.

    bunun uzerine uzaylı yasam formları, (bkz: sophon) adi verilen super bilgisayarları kapatarak bir proton küçüklüğüne yani atom altı parcaciga dönüştürüyor ve bu parcaciklari isik hızına yakin bir hizda dünyaya 4 seneye yakin bir surede gonderiyorlar(bu varlıklar 4 isik yılı uzaktalar). bu sophon’lar acildiginda ise büyük bir gezegeni kaplayabilen boyutlara geliyor.
    tabii bu sophonlar kuantum dolanikli olduğu icin dünyaya gönderilenlerin butun hareketleri ve gözlemleri diğer taraftakilere anlık aktarılıyor. bu sophonlar sayesinde uzaylı yasam formları da dünya insanları uzerinde çeşitli manipülasyonlar yapıyor ve onların bilimsel gelişmelerini geciktirmek isteyip, kendilerine yardimci olacak insanlar ile iletişimde kalarak onlardan insanlik hakkında bilgi alıyor.

    dizinin ilk sezonu insanların bu manipülasyon ile olan savasini gösteriyor.
    tabii bu sure boyunca çok güzel felsefi mesajlar da mevcut dizide. harika metaforlar da cabası.

    --- spoiler ---

    dizinin ilk 5 bolumu harikulade sürükleyici bir anlatıma sahip. bir cirpida izletti. son bölümlere doğru ise uzaylı yasam formları hakkında bilgiler edinildikten sonra bu tempo ve surukleyicilik birden düşüyor. acikcasi en sevmediğim taraf bu oldu. son 2-3 bolum ilk 5-6 bölümden oldukça farklı yapıdaydı.

    dizide çeşitli mantık hataları oldugunu düşünüyorum. ornegin, bu gelişmiş uzaylı yasam formları nasıl oluyor da sophon gibi bir super bilgisayar yapabiliyorken, 4 isik yili çapında bir alana tarayıp yasam olan gezegeni kendileri tespit edemiyor. en çok kafamı kurcalayan kisim bu oldu.
    ayrica bir insan gozunde olagan disi gorseller gorup, halisunasyon tarzi gorsellere maruz kalinca neden bunu kimseyle paylasmaz bu da tipik bir insan davranisi gibi hissetirmedi.

    ancak genel anlamda, verdigi mesajlar, anlatım dili özellikle de etik ve felsefi ikilemler ile de sadece bilim kurgu ve/veya teknik bir dizi degil, bunların harmanlanmasıyla ortaya çıkan güzel bir yapım olmuş.
    oyunculuklar konusunda ise oyuncuların mimikleri ve duyguyu yaşatmaları bana neredeyse her oyuncu icin gecti diyebilirim. (bkz: liam cunningham) çok basarili, (bkz: benedict wong) ‘un müfettiş tarzı rolu çok güzel(hem sakinliği hem zekası hem de arastirici kimligi), alex sharp yani will karakteri kanserli hasta rolunu ve platonik ask i çok iyi yansıtıyor. ye wenjie'nin mimikler, sakinligi harikulade.

    10 uzerinden rahat 8+ alabilecek bir dizi.
  • spoiler vermeden entry yazmanın zor olduğu bir dizi ama kenarında dolaşarak bunu aşabilirim.

    mistizm ve bilim çok güzel bir şekilde bir araya getirilmiş. bazen bi şey izlersin güzeldir ama ben bunu daha iyi yapardım dersin. evde cips yiyip bira içerek izliyorsundur. kaldır götünü de daha iyisini yap derler ama o konuda bir tutkun yoktur. tutkusu olan yapmıştır çok uğraşmıştır ama daha iyisi yapılabilir. bazen de bi şey izlersin ve asla yapamayacağını düşünür ve kıskanırsın. dizinin ikinci bölümünü izledim henüz ve bu duyguya kapıldım. bu duyguya en son six feet under'da kapılmıştım.

    dizi adeta benim için yapılmış çabuk bitmesin diye her gün 1 bölüm izliyorum. dediğim gibi bilim, mistizm, tarih her şey bir araya getirilmiş ve boşa geçen hiçbir an yok. sündürme yok. 2 bölüm izledim bu iki bölümle başkaları bir sezon çıkarır.
  • dünyalılardaki "taç giyen baş akıllanır" algısının yerine, uzaylılarda akıllı başın taçlanması gibi bir durum var esere göre. doğrusu da bu değil mi? liyakat efendim, liyakat...
  • burada tahminimce tartışılmıştır ancak 550 entry okumayı götüm ve gözüm yemedi.

    -spoiler içerir-

    birisi bana bu staircase project'te uzaya fırlatılan ve ışık hızına çıkartılması planlanan yelkenli beyin taşıyıcının hangi yöne gitmesi gerektiğine nasıl karar verdiklerini açıklayabilir mi? yatay ve dikey eksen de 360'ar dereceden hesaplarsak binlerce istikamet var. uzaylıların nereden, hangi istikametten geldiği belli değil ki.

    yelkenin önündeki ufacık delikten atom bombalarını geçirebilmeleri, atom bombaları patladıktan sonra yelkenin halatlarına zarar vermeyip yelkeni hızlandırması zaten ekstra bi garip geldi ama ilk sorduğum soruya daha çok takıldım.

    bunların heralde bi açıklaması vardır benim anlamadığım ya da izlerken kaçırdığım. yoksa yazara / senariste bunları sorsak, "hasss... hiç düşünmedim lan bunu, hiç aklıma gelmedi" falan diyeceğini sanmıyorum.

    edit: bir sürü cevap geldi, teşekkür ederim. tüm cevaplardan anladığım kadarıyla kitapta 3 yıldızlı sistem araştırılıp neresi olduğu bulunuyor ve uzay aracı o istikamete doğru fırlatılıyor. dizide bu araştırma sürecine yer verilmedi.
  • işimi gücümü bırakıp 4-5 saattir izlemiş olduğum dizi. insanın fizikçi olası geliyor. uzun zamandır bir seri beni böyle merakta bırakmamıştı. çekimler yönetmene yakışmayacak kalite de aslında ama merakla devam ediyorum..
  • gözlerini uzaya ve matematiğe çevirerek fütürist fanteziye yönelen senaryoların, bizlere nanomalzemelerden, ışık hızında yolculuktan, boyutların kıvrımlarından ya da yıldızlardaki savaşlardan bahsettiklerinde, yapay zekânın ya da sanal gerçekliğin genel ilgi konusu olduğu bir dönemde, bu konulara yakın olan her şeye, dünya dışı yaşam da eklenince daha da ilgi çekici hâle geleceğini ve öyle ya da böyle bir şekilde izleneceğini biliyorlar. öyle de oluyor.

    diziye geçersek maalesef karakterlerin uyruğunu, cinsiyetini ve çevresini aktarmayı başaramamışlar bana göre. hikâye, çin'le olan bağlantısının (özellikle kültürel devrim ve kızıl muhafızlarla ilgili) en önemli pasajlarından vazgeçmese de, hikâyeyi londralı kozmopolit bir grup bilim insanına doğru götürüyor. işte tam bu noktada dizi düşmese de seviyesini alışılmışa, sıradanlığa, unutulabilirliğe indiriyor. dark gibi daha "ciddi" yapımlar varken bu dizi, fantezi ve dramın el ele gittiği türler arasındaki belirsiz bir alanda yer alabilir ancak.

    dizinin en iyi yanı benim için açtığı felsefi, sosyolojik ve ahlaki olasılıklar: “böyle bir haber duyulursa dünya'da ne olur? şu anki sakinlerin hiçbiri uzaylıların gelişini göremeyecek; ancak geleceklerini, teknolojilerinin üstün olduğunu ve niyetlerinin sömürgecilik olduğunu biliyorlar. o hâlde bilimsel araştırmanın ne anlamı olabilir?” gibi sorular ufuk açıcı olabiliyor.
  • insanlar ne düşünmüş acaba diye girdim bu topiğe. 57 sayfa yazılmış ama bomboş seyler! eskiden mükemmel uzun açıklayıcı entryler olurdu. “donnie darko” entryleri gözümün önüne geldi; filmi ilk izlediğimde anlamakta zorlandığım birçok şeyi ekşideki yorumlarla anlamıştım ve hatta çok daha fazlasını… z kuşağı mi uzun süren akp iktidari mi pandeminin hayatı konfigure etmesi mi bilmiyorum ama herseyin tatsızlaşması kalitesizleşmesi gibi burada da eski tat yok sanırım. nerde o eski entryleri girenleeeer???(ciddi soru)

    neyse gelelim diziye:
    dizi izletiyor, izlenir. izlediğimiz birçok şeyden daha güzel, daha sürükleyici, daha doyurucu. izleyin arkadaşlar kesinlikle tavsiye ederim

    --- spoiler ---

    kitabi okumus biri olarak ise diziyi beğenmedim.
    baslangictan itibaren auggie karakterine takıldım. oyunculuğu bence cok tiyatraldı. yüzü bilim insani icin çok fazla estetikliydi mimikleri yetersizdi ve karakter ise bir bilim insani icin duygusal açidan fazla dağınıktı. ablamızın çıktığı her sahnede diziden koptum. kitapta böyle bi karakter yok bu arada. karaketlerin çoğu yok aslında. bikac karakter birleştirilmiş bazi karakterlerin yaptiklarini 2 ayri karaktere bölmüşler fln
    genel olarak oyunculuklar sıradandı netflixin şimdiye kadarki en pahalı yapımı diil de her 3 ayda 1 çıkan standart bir dizisi ayarındaydı.
    wallfacer lar 2. kitabin konusu bu sezonda çıkmasını beklemiyordum hemen çıkarmışlar iyi hoş da neden 3? kitapta 4 tane var ve 3 tanesi gercekten umut vaadeden tipler. saul personası gercekten umutsuz ve gereksiz geliyor insana. ancak dizide resmen asil umut saul belli.
    detektif kitapta başrol mu acaba diye düşündüğüm farkli bi insandi filmde dümdüz detektif yani.
    ayni got taki gibi zaman kavrami belirsiz kac ay geciyo noluo bilmiyoruz bi bakiyoruz auggie nin saci uzamis saci olan bi o varmis gibi.
    offf bunlar ilk etapta hatirladillarim. bence bu uyarlamaya yapilan en buyuk kötülük bu ekibe vermek olmus yazik olmus

    --- spoiler ---
  • ilk bölümleri ilgi çekici olmasına karşın özellikle son üç bölümde patatese bağlayan dizi.

    merkezdeki genç karakterlerin birbirinden vasat olması diziyi mahvediyor. entersan bir şekilde yan karakterlerde pek çok ünlü oyuncu kısa sürelerde hakkını vererek oynuyor.
  • yeni başladım. dolgu dudak hatun seçimi amatörce olmuş. ciddiyeti kaybediyorum o sahnelerde telefonu karıştırıyorum şu an yaptığım gibi. oyunculuğu da yarak gibi. torpille alınmadıysa bir şey bilmiyorum.

    flashback sahneler güzel. ama dizide pkklı güzelliyor diyorlar. işidten ben de nefret etsem de böyle sikko bir yamaya gerek yok. daha gelmedim o bölümlere ama sırf pkk geçiyor diye imdbde tek yıldız vereceğim. sikerim emeğini sırf abdye maşa oluyor diye çocuklarla evlenen, dağa çıkaran bebek katilleri kahraman ilan ediliyor amk. bence siz de öyle yapın. (pkk düşmanları) zaten başımıza ne geldiyse medeniyet ayağına pısırık gibi oturmaktan geliyor. az aksiyon alın amk.
  • pkk destekçileri ımdb'de diziye yüklenmiş. 10 vermişler.
    ulan bunlar da zannediyor ki ayrılıkçı hareketleri babalarının hayrına destekliyolar terörize ediyorlar.
    zamanında bu gaza gelinmemiş olsaydı tr'yi şu an trabzonlular, rizeliler değil diyarbakır, mardinliler yönetiyordu.
    yazık. anca böyle ciğeri 5 para etmez yavşakların yaptığı diziden medet umarsınız şimdi.
479 entry daha
hesabın var mı? giriş yap