ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
esra erol'da evlen benimle
-
üniversitede ders olarak okuttuğum tek program.
not: rektörüm.
çocukların kaymaklı bisküviyi açarak yemesi
-
tamamen içgüdüsel bir davranıştır. oğlumdan biliyorum. ilk defa kremalı bisküvi yediğinde bunu yaptı. hayretler içinde kaldik. biz öğretmedik. nerden biliyor lan bunu.
kendisine sorduk. neden öyle yiyorsun diye, yarım yamalak konuşması ile cevapladı velet.
- e öyle yenir ki bu.
avrupa yakası'ndaki selin'in kültleri
-
"ay siz sizoya baglamissiniz iyice ifo teyze"
yanlış numara diyalogları
-
gün ortasında cep telefonum çalar.
-alo, naciye sen misin?
-yanlış aradınız sanırım beyefendi.
-niye?
-çünkü ben naciye değilim.
-dıt dıt dıt
iki dakika sonra yeniden aynı numaradan aranırım.
-alo, naciye.
-beyefendi siz hangi numarayı arıyorsunuz.
-napıcan?
-yanlış mı arıyorsunuz yoksa size yanlış mı verildi o numara onu anlamaya çalışıyorum.
-ya orası benim on beş yıllık evimin numarası, niye yanlış arayayım.
-enteresan, bu numara cep numarası ama, evinizde cep numarası mı kullanıyorsunuz on beş yıldır.
-nasıl (bu ‘’niye’’ ve nasıl’’ sorularını soruşu çok komik olduğu için adama kızamıyorum ve gülmeye başlıyorum)
-sanıyorum siz başına arayacağınız ilin telefon kodunu koymadan arıyorsunuz.
-kod mu koyuluyor.
-evet, hangi şehirdesiniz siz?
-napıcan?
-kodunu koyucam, töbe töbe.
-tamam bi de öyle deneyeyim.
-bi zahmet.
on dakika sonra tekrar arar.
-alo
-kodunu koydum aradım, doğru demişsin, sağol demek için aradım.
-rica ederim.
-benim kafam biraz zor basıyor da bu işlere. telefonu yeni aldım.
-hayırlı olsun. lütfen koduyla beraber kaydedin, yoksa her seferinde benim numaram çıkar.
-tamam, hadi görüşürüz
-görüşürüz (ne, nasıl, niye, yok ya görüşmeyiz, hopp amcaaa…)
-dıt dıt dıt
football manager 2015
-
en kilit oyuncum mayıs ayında grip olarak şampiyonlar ligi macini kaciriyor, cok gercekci bu oyun.
grip tedavisi de 2 hafta ha sanki bana ebola oldu amk evladi.
1 haftalık sevgilinin 17 bin 250 tl borç istemesi
-
bedelli nin üstünü tamamliyordur.
istanbullu kız vs izmirli kız vs ankaralı kız
the godfather
-
kisinin portakala bakis açisini degistirebilen film.
don vito corleone manavdan portakal alirken tetikçileri farkeder. kaçmaya çalisirken portakallar yere dökülür. portakallarin elinden gitmesi, ondan uzaklasmasi, bir saldiriya ugrayacagini fakat sonunda kurtulacagini haber vermektedir.
the godfather part3 te michael corleone babalar meclisinde otururken masa birden sarsilmaya baslar. michael`in önündeki portakal sarsintiyla yere düser, michael portakalin yuvarlanarak kendinden uzaklasmasini izlerken, tepeden kursunlar yagmaya baslar. portakal, michael`dan uzaklasmistir, michael saldiridan kurtulmustur.
vito corleone torunuyla oynarken ölmüstür. ölmeden önceki hareketi de agzina portakal kabugu yerlestirmek olmustur.
part3 te michael`in düsüp ölmeden önceki görüntüsü incelendiginde elinde tuttugu portakal farkedilecektir.
babalar meclisinde önüne portakal konan babalar öldürülür.
part2 de michael`a portakal ikram edilir, fakat almaz. o gece saldiriya ugrar lakin ölmez.
part2 de fanucci öldürülmeden önce eline portakal alir.
bu üçlemede portakalla bir sekilde iliski kurup öldürülen daha nice kisi vardir.
etkileyici sayilabilecek bir diger sahne ise part3`te portakal suyu ile ilgilidir. michael seker komasina girince hemen portakal suyu ister. portakal suyu onu hayata döndürür. kanaatimce bu sahnede michael`in yasamak için ölümlere, düsmanlarinin kanini içmeye mahkum oldugu anlatilmaktadir.
ücreti ödenen hizmeti rica ile yaptırmak
-
hızlı giden dolmuşa yavaş gider misiniz dedikten sonra gelen " istiyorsan inebilirsin" cevabı bunun temel taşıdır.
venezuela'nın koronavirüs ilacını bulması
-
ekonomi kötüleştikçe hayal gücü gelişiyor sanırım
artistlenen çocukları tek başına döven çocuk
-
serbest stil dövüş tekniği konusunda genç yaşta uzmanlaşmış bir kardeşimizdir.
yalnız o elektrik kutusunun üstüne çıkıp ilginçli tekme atmak nereden aklına geldi çok merak ediyorum. hani futbol oynarken artistlik yapan elemanlar olur ya, sırf hareket yapmak için pozisyon bekler, burada da eleman sırf hareket yapmak için uygun dövüş zemini aramış yıllarca da sonunda denk gelmiş gibi. saygı duydum.
yumuşak g'nin gereksiz bir harf olması
-
yıllarca bu düşünceyi savundum. türkçecilerle çatıştım hatta konu hakkında dergilerde uzun yazılar yazdım.
gagavuzca'da modern diller arasında "ğ" sesinin olmadığı konusu ile iddialarımı delillendirmeye çalıştım.
ne işe yarıyordu aslında g sesi ile alakası olmadığı halde adına yumuşak g dedilen bu ses ya da sessiz? ne yapıyordu bu densiz?
kendinden önce gelen sesli harfi ikiletiyor ya da iki buçuk nefes uzatıyordu. peki biz de bunu yapsak olmaz mıydı?
mesela daaa, yazsak dağ yerine.
ya da yaaamur, yazsak.
aaaa, yazsak ağ yerine...
saaalık, yazsak sağlık yerine.
aaaalama yazsak ağlama yerine...
olmadı. yıllar sonra anladım ki "ğ" arap harflerinden vazgeçerken türk dilcileri tarafından bulunmuş en müthiş ses ya da sessizliktir. söylemekten çok yazmayla ilişkilidir. gagavuzca yerine anadolu türkçesi ile ilintilidir. orta asyadan getirtdiğimiz gırtlağın türküyle, deyişle harmanlanmış halini yazıya geçirirken sağlıklı geçirme biçimidir.
çölün hırıltılı sert gırtlağından yumuşak gırtlağa geçişin, dil evriminin kanıtıdır. kendinden önce gelen sesli harfi uzatmakla kalmaz hafifçe de keser. hiç bir zaman daaa ile dağ aynı yumuşaklık ve kesinlikte değildir mesela.
kişinin mesleği öğrenilince sorulan sorular
-
- ne iş yapıyorsun?
+ öğrenciyim ben.
- nasıl hayatta kalıyorsunuz?
adliye diyalogları
-
bir çocuk mahkemesi'nde "kılıç ile yaralama" davası.
hakim : (sanık içeriye girer girmez) ooo muhteşem süleyman da gelmiş.
çocuk : ?!?!?!