ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ayda'yı kurtaran kişiye kızan kadın
-
kalıbımı basarım ekşi sözlük yazarıdır.
arda turan
-
''milli takım için doksan küsur maç oynadım, beş tane kötü oynadığım maçı söyleyene tüm servetimi veririm.''
beyler üç tanesi bu turnuvada oynadıkları. iki tanesine de siz yardım edin, zengin oluyorum amk.
edit: maçları buldum:
(bkz: 11 kasım 2011 türkiye hırvatistan maçı)
(bkz: 15 ekim 2013 türkiye hollanda maçı)
(bkz: 12 haziran 2016 türkiye hırvatistan maçı)
(bkz: 17 haziran 2016 ispanya türkiye maçı)
(bkz: 21 haziran 2016 türkiye çek cumhuriyeti maçı)
son çek cumhuriyeti maçını kazandık diye çamura yatarsa da bir tane bonus ekliyorum:
(bkz: 9 eylül 2014 izlanda türkiye maçı)
evet arda, hesap bilgileri için özelden ulaş lütfen.
her yazar 1 çaylağa referans olabilsin
-
an itibariyle başlattığım süper kampanya. evet her yazarın 1 adet referans hakkı olsun. referans ile yazar olan yazara ise bu hak tanınmasın ki kimse de clone olayına giremez böylece. 2 senedir yazar olmayı bekleyen insanlar var, parayla yazar hesabı almak isteyenler bile var, ayıptır, yazıktır. şu anki çaylak onay sistemi sağlıklı ama çok yavaş işliyor. destek bekliyorum.
edit: yanlış anlaşılan bir şey var ki, referans olunan çaylak entry'lerine bakılmaksızın yazar olamayacak, sadece bir an önce değerlendirilmesi için referans olunacak. yani çaylak kullanıcının onay entry'leri sözlük formatına uygun değilse onaylanmayacak.
zehra çilingiroğlu'nun bir kızı hastanelik etmesi
-
atılan çay "yeşil çay"mış. şimdi rahatladım lan. bu elim olaydan haberdar olduğumdan beri na şuramda yumru gibi takılıp kaldıydı 16 yaşında çocuklar neden demlik demlik çay içiyor diye.
benim o yaşlarımda demlik demlik çayı bir solcular kafelerinde, bir de ülkücüler ocaklarında içerdi. aslında çayın kralını ışık evlerinde şakirt bebeler içiyormuş da haberimiz yokmuş. neyse.
(bkz: çay şakirdin mazotudur)
aklıma sosyete kafelerinde ellerinde kara kara rize/kaçak karışık çay içen, küp şekeri hızlı erisin diye kaşık darbeleriyle parçalayan zengin bebeleri geliyordu. bu uyumsuz, bu eğreti görüntü bana tarifi imkansız acılar zerk ediyordu.
sonunda akşam gazetesinin haberinde söz konusu çayın "sıcak yeşil çay" olduğunu öğrendim de kendime geldim. o olur bak. yeşil çaysa olur.
cennete girince burada internet var mı diye sormak
bir şey almadan önce ekşi sözlük'e bakmak
-
almaya karar verdiğiniz şey her ne ise ondan soğumanıza neden olacağı için yapılmaması gerekendir.
bu kış kombiyi yenileyeceğim, bütün markaların başlıklarını gezdim, bir tane doğru dürüst marka yokmuş meğer türkiye'de, vaillant'ından baymak'ına kadar hepsi dandikmiş. soba kurmayı düşünüyorum şimdi.
sadece bu değil, misal bilgisayar almaya karar verirsiniz, model beğenirsiniz, girer ekşi sözlük'e bakarsınız ne demişler diye,
"uzak durun"lar, "yanından bile geçmeyin"ler, "o markayı evime bile sokmam"lar havada uçuşur.
her marka berbattır, her markanın servisi soyguncudur, her marka aslında "çok bozmuştur."
siz siz olun, birşey alacağınız zaman girmeyin ekşi sözlük'e, içinize sinen neyse gidin alın, kötü çıkarsa da kader diyip geçin.
yoksa burada yazanların hepsini dikkate alırsanız bir şey alamazsınız.
imamoğlu'nun yardımları pr şovuna dönüştürmesi
-
siz varya alayınız kötüsünüz.
8 haziran 2021 paramount hotel iddiaları
-
sedat peker videoları ile beraber şu mafya-siyaset ilişkisi ortalığa döküldüğünden beri fakirliğime iyiden iyiye üzülmez oldum. ulan demek paramız olsa mafya çökmese, başkası çökecek, bildiğin benim askerimi, polisimi, savcımı bana karşı kullanıp varımı yoğumu alacaklar ben yine armut gibi bakıcam.
yok ya harbi gerek yok tantanaya. paraymış, malmış, mülkmüş adamların başına gelenlere bak amk. kurtlar vadisi dizisinde bize resmedilen leş ticaret dünyası bizim bugünkü düzenimizden daha nezih, daha hakkaniyetli, daha kaliteli.