ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
galatasaray
-
1999 - 2000 uefa kupasi $ampionu
ba$ka soze gerek yok ki..
survivor all-star
-
anıl'ın bari bir boka yarayayım diyerek futbol sahasının kapısını arkadaşlarına açtığı yarışma. ahahahahaahah
sabri sarıoğlu
-
hakkında mesnetsizce iddialar ortaya atılan futbolcu. neymiş idmanlarda mancini'nin yardımcılarına doğru şut çekiyormuş. oğlum adamın doğal hali o. kaleye doğru vuramıyor ki.
kettle'da su kaynatmak vs ocakta su kaynatmak
-
yılllardır benimde kafama takılan ikilem.bir hafta kettle'da bir hafta ocakta kaynatarak ortalama maliyetten içimi ferahlatıyorum.
rusya'daki ilginç trafik kavgası
mehmet aurelio
-
brezilya vatandaşlığına geçip ismini marco aurelio olarak değiştirmiştir.
edit: son spekülasyonlara göre doğu roma vatandaşlığına geçmiş. marcus aurelius olmuş.
debe editi: (bkz: #10452781) (bkz: #40234121) (bkz: #5401728)
debe sosyal mesajı: (bkz: #40563711)
nba stüdyo
-
programın en tatlı estantanelerinden biri de kuşkusuz henüz şebnem kosova sadece şebnem iken murat kosova'nın kendisine her fırsatta son derece naif bir şekilde yürümesi, her diyalogda konuyu "haftaiçi şebnem'le de konuştuk" minvalindeki girizgahlarla kaan kural'a açmasıydı.
sonra evlendiler, o dönemin t-mac ya da iverson hayranı ergenleri olarak hiç görmesek de şebnem kosova'yı da -nedendir bilinmez- benimsedik, sevdik. yanılmıyorsam bir kız çocuklarının olacağının haberini de yine bu program sırasında aldık ekranlardan. murat murathanoğlu, çocuk illinois'da doğsun diye diretmiş midir bilemem.
zaten o dönem ntv'nin spor servisinde çalışan herkesi yine enteresan bir biçimde sever, ama nedenini bilmezdim. biraz büyüyünce idrakine vardım. o dönemin genç kuşak ntv spor servisi spikerlerinin hemen hemen hepsinin kenan onuk tedrisatından geçmesiymiş sebebi. hazır yeri gelmişken o dönemin ergenlerinde iyi kötü bir spor kültürünün oluşmasında yaptıkları azımsanamayacak katkılarından ötürü kenan onuk ve cüneyt koryürek'e rahmet diler, güzeller güzeli marion jones ve at hırsızı kılıklı abimiz hicam el geruj'a teşekkür ederim.
gareth bale kursu
-
christian bale kursunun tam karsisina acilmistir.
milletin ekmegiyle oynuyor pezevenkler.
guns germs and steel
-
kitabı okuyup üstüne belgeselini de izleyince-ki sabır işi bu; "japonlar kimdir?"in eklenmesiyle 611 sayfalık bir kitap ve 3 bölümden oluşan bir belgeselden bahsediyoruz, boru mu- duble olur, combo olur, ultrasüpermega olur. okuyunuz, okutunuz, izleyiniz, izletiniz..
yahu, belgesel izlerken ağlamaklı olur mu insan? itiraf edip kurtulayım, birkaç yerinde ben oldum. bir de bazı ülkelerin yedi ceddine saydırmamak elde değil: "vay şerefsizler, nasıl da yok etmişler koca uygarlığı! yüzünüze gözünüze dursun inşallah! tuuuu!" efektleriyle izlenesi bir belgesel bu. ya da ben gereğinden fazla duygusal yaklaştım tarihe, bilemiyorum hangisi.
krize rağmen vatandaşın çılgınca alışveriş yapması
-
çünkü bugün 5 liraya almazsan yarın 10lira olacak. aslında talep biraz öne çekildi. fırtına önce hazırlık yapıyor millet
rumeysa kadak'ın aşırı yorucu kişisel dump'ı
-
şirin ünal şey değil mi bu arada..
evinde çalışan nadira kadirova'ya tecavüz edip öldürdüğü iddia edilen milletvekili değil miydi? yumurta yarışılrı falan.. rumeysa gümbürtüye gitme bak.. aman diyim
melis ayça değirmencioğlu'nun loris karius ifşası
-
adam alt tarafı "how are you?" demiş. niye herkes sikmiş gibi davranıyor. kezban türk kızlarından haberi olmuş oldu böylece. oğlum sakın bulaşma ben sana söyliyim, yakışıklı adamsın git zeki bir avrupalı bul kendine. 75 iq'lu yürüyen ego değil.