ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
anneanne evi detayları
-
-sessizlikten ötürü kulağa oldukça belirgin gelen duvar saati sesi
-kişinin çocukluğuna ait resmin aynanın önünde çerçeveli şekilde bulunması (anneannenin gözünde hep çocuksan demek)
-telefonun üzerindeki dantel
-klasik model bir koltuk takımı
gibi detaylardır.
not: ayrıca çocukken--oyuncak eksikliği (ulan hiç mi oyuncak olmaz bir evde? ne sıkılırdık arkadaş)
bu da yerine buda yazan öküz
-
(bkz: buda)
kadınlar tuvaleti
-
o kadar iğrenç bir yerdir ki dar alanda inanılmaz hareketler geliştirmenize neden olur. misal bacağı hop diye kaldırıp, çevirip, ayağın ucuyla kapı koluna basarak açmak gibi. böyle söyleyince kolay gibi geliyor ama dene bakalım. arkadaş regl olmak doğal bir şey de kapı koluna kanı nasıl bulaştırıyorlar anlayamadım gitti. sümük formunda kan oluyor lan. ben ki midesi epey sağlam, kolay kolay tiksinmeyen bir insanım ama o kanla ne zaman göz göze gelsem zor tutuyorum kendimi. kullanılmış pedi açık bir şekilde yere atmak var bir de. yeni kullanacağın ped zaten naylon bir kılıfın içinden çıkıyor, kullandığın pedi sar ona, koy çöp kutusuna, nesi zor anlamadım ki. başkası temizliyor diye bu kadar acımasız olunmaz ya. sifona bile dokunmuyor. sorsan ''ayy pistir amaaa'' der. gerizekalı. yarım kilo sıçmayı biliyorsan, çantana antibakteriyel jel atmayı da bilmen lazım. alaturka tuvalette zaten hayatta temizlemez pisliğini. ki genelde ayakla basılan yere ya da tamamen kenara sıçmayı tercih ediyor bu şahıslar. ormanda mı büyüdüler ne yaptılar bilmiyorum. bir de iğrenç sidik kokuları olur bunların. saf amonyak. biz alışığız tabii yılların tecrübesi ama bir erkeği koy oraya, bayılır yeminle. pislik konusunda kadınlar tuvaleti bir, halka açık kadınlar hamamı ikidir. hiç öyle dizilerdeki gibi bir ortam değil hamam da. ''amaaan hepimizde aynısı yok mu'' diye ne iğrençlikler yapılıyor aklın durur. ben en son göbek taşına oturup, bacaklarını iki yana açıp genital bölge tıraşı yapan kadın gördükten sonra bıraktım hamam işini. güya kadınlar temizlikle beraber anılırlar ama yalan dolan. erkekler bizden çok daha temiz.
ssg'nin bilgisayar fiyatı teoremi
-
"zaman cizelgesinde x noktasinda eve alinacak iyi konfigurasyonlu o gunku populer teknolojinin cogunu iceren bir bilgisayarin fiyati sabit olarak 1000$'dir" onermesinin asla degi$meyecegini ongoren teorem..
ecevit'in dik duruşunun yıllarca yok sayılması
-
siyasal islamcıların ikiyüzlülüğüne başka bir örnektir. kıbrıs barış harekatı'nda ecevit'in abd'ye koyduğu tavır neticesinde ülkemize uygulanan ambargoları, yıllarca "ecevit döneminde yağ kuyruğu, tüp kuyruğu vardı" diye iç siyasete malzeme yapıp, hafızalara yerleştirmeye çalıştılar ve büyük oranda başardılar ama bugün görüyoruz ki ecevit o dönem diplomasi nedir, türkiye cumhuriyeti gerektiğinde nasıl bir duruş sergiler tüm dünyaya göstermiştir. bugün akdeniz'de söz sahibiysek bunu da kendisine borçlu olduğumuzu unutmamalı ve ülke menfaatlerini kimsenin kendi egoları uğruna kullanmaması gerektiğini bir kez daha hatırlamalıyız.
türkiye'de çamaşır kurutma makinesinin tutmaması
-
ıki sebepledir. birincisi yer. camasir makinesi zaten cok yer kaplarken bir de kurutma 90m2 evlere sigmaz.
ıkincisi, kurutma makinesi kumasi cok yipratir. kullanmayanların bilmediği bir gerçek var. sürekli kurutmayla kurutulan kıyafetler pamuklanmaya baslar. ya da kolayca deforme olur. mesela havlular bir süre sonra yırtılır. hele jeanler... incecik olur.
bu arada öyle şak diye kurutmuyor. nereden baksan, 1,5 saat dönüyor yine o makine. kendi tecrübeme göre çamaşır odasına 1 ufo koymak aynı sürede aynı performansı sağlıyor. üstelik çamaşırlar da yıpranmıyor. üstelik odayı da ısıtıyor.
gs fb'yi kadıköy'de en son yendiğinde
-
uefa kupamız bile yoktu lan daha. *
güzellik hariç erkekleri aşık ettirebilecek şeyler
-
(bkz: anlayışlı olmak)
"iyi bir kadın bir erkeği etkiler, zeki bir kadın onda ilgi uyandırır, güzel bir kadın büyüler, anlayışlı bir kadın ise ona sahip olur." helen rowland
balığa limon sıkılır mı sorunsalı
-
balığa sıkmışlar limonu
balık demiş ki;
"sık bakalım sık bakalıım limon suyu sık bakalııım" sonra gülüşmüşler falan.
anneyi üzmek vs kendi istediğin hayat
-
adıma açılmış bu başlığı görünce koştum geldim.
öncelikle annemin istediği: kendilerine yakin bir muhitte, kocamla birlikte yaşayıp iki çocuk sahibi olmam. geçmişte de doktor olmamı istemişti ve ben dinlemeyip yazılımcı olmayı seçtim, mesleğimden memnunum.
benim istediğim: avrupa'da sevdiğim bir işte euro kurunda para kazanıp bağımsız şekilde insan gibi yaşayarak kendi evimi çekip çevirmek.
gerçekte olan: benim istediğim.
annem her akşam beni arayıp beni ne kadar özlediklerini, geceleri nasıl uyuyamadıklarını, çocuk sahibi olmazsam ileride ne kadar pişman olacağımı anlatıyor. ve bütün bunları gözümdeki ışığı görmesine rağmen yapıyor.
tek istediğim sen nasıl mutlu olacaksan öyle yap demeleriydi. işsiz aylak dolaşmadım, onları utandırmadım, tek istediğim yurtdışında işimde gücümde yaşayıp paramı kazanıp mutlu olmaktı.
ankara soğuğu
-
az önce sigaradan oda duman altı olunca pencereyi 5 dk açtım. bu esnada bi çay alıyım diye mutfağa gidip geldim. geldiğimde odada gördüğüm görüntü şu.
sabaha eskimo olarak uyanıcam inşallah. hakkınızı helal edin.
anne yatağı sererken yorganların üstüne atlamak
-
bir çocukluk aktivitesi. anne bir yandan yatakları sererken, çocuk orada balıklama atlar diğer yatakların ve yorganların üstüne. kardeş de varsa süper güreş yapılır ve boğuşulur orada.
dolmuş diyalogları
-
kadıköy - pendik minibüsünde yanıma çok yaşlı bir teyze oturdu. ön koltukta da teyze kadar olmasa da yaşlı bir amca var..
teyze - kartal mezarlık (parayı amcaya uzatır)
amca - orası için para almıyolar
teyze - hahaha (şirin teyze)
amca - o işi belediye ücretsiz yapıyo (teyze güldü ya uzatıyo)
ama bence komik olan amcanın orası için para almıyolar demesini anlattığım eşimin "aa ne güzel bi uygulama:)" tepkisi vermesiydi.
detroit become human
-
dün ikinci defa bitirdiğim ve ikinci farklı sonunu gördüğüm oyun. oyunda daha göreceğim çok şey var. en azından bir kaç tur daha atmak gerekiyor. üzerine konuşulabilecek bir sürü şey var. klişeler, "saçma" diyebileceğimiz şeyler mevcut. ancak bunların yerine hikayeye odaklanıp tadını çıkarmak en güzeli. zira efsan bir deneyim yaşatıyor. her verdiğiniz kararın bir şekilde etkili olduğu, başka şeyleri tetiklediği veya engellediği, bu kadar detaylı bir yapım hatırlamıyorum. birileri üşenmese, bu "oyun"dan aynı hikaye üzerine kurulu bir sürü farklı film ortaya çıkarabilir. keyifle de izlenebilir...
isveç'in ekşi yazarlarına vatandaşlık vermesi
-
allah belamı versin okey.
not : allah kelimesi sorun olur mu?