ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ömer
-
canım oğlum.
ayy ben yumurta bile kıramam
-
prensesim ben imajı yaratmaya çalışırken farkında olmadan gerizekalıyım, malım, bi halta yaramam mesajının alasını veren şahıs. biraz beynini kullanırsan belki daha iyi sonuç alabilirsin.
23 haziran 2019 sandığa gitmeyecek yazarlar
-
bu seçime gitmeyip boykot edecek olanlar, iptal kararını alanlar kadar vatan hainidir.
edit: başlık başa.
ekşi yazarıyım dendiğinde gelen tepki
-
-adın ne ?
-söylemem.
edvard munch
-
resim tarihinin en ünlü 2. ve en pahalı resmi olan edvard munch'un çığlık isimli tablosunun hikayesi bilinenden veya yorumlanandan biraz farklıdır. tablo aslında krakatoa yanardağı felaketini anlatmaktadır. 22 ocak 1892 tarihli günlüğüne “…gökyüzü birden kan kırmızıya büründü. beraber gittiğim arkadaşlarımdan ayrıldım ve doğanın çığlığını duydum…” diye yazmıştır.
endonezya'ya bağlı krakato adasındaki yanardağ 1883 yılında patlamıştır. patlama yüzlerce nükleer bombaya eşdeğer bir güçte olmuştur. patlama aynı zamanda modern tarihte duyulan en gürültülü sesi ortaya çıkarmıştır. patlama sadece bulunduğu bölgeyi değil atmosferi de etkilemiştir. açığa çıkan gazlar atmosferin sıcaklığını 1-2 derece düşürmüş ve çok şiddetli yağmurların oluşmasına sebep olmuştur. patlamalar güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasını da engellemiş ve dünya yıllarca olması gerekenden daha karanlık olmuştur. bunun neticesinde 3-4 sene dünyada kıtlık yaşanmıştır.
munch'un tablosu için yazdığı yazıya dönersek, (karanlık gökyüzü, patlama sesi) anksiyete hastası birinin bu olay üzerine yaşadığı şoku atlatamaması ve bununla ilgili birden fazla eser vermesi normaldir.
kral tv'deki kliplerle 31 çekmiş efsanevi nesil
hayata bakış açısını değiştiren kitaplar
-
kuran-ı kerim, okudum ve artık müslüman değilim, dolayısıyla hayata bakışım da değişti
denizde ölmek türkiye'de yaşamaktan daha iyi
-
bu cümle spiker ile suriyeli mülteci arasında geçen aşağıdaki diyalog içerisinde kurulmuştur. utanarak izliyorum.
- neden avrupa'ya gitmek istiyorsunuz? bu dalgalı denize şişme botla girmek bile bile ölüme gitmek demek değil mi?
+ ne yapalım abi, para yok, iş yok, açız.
- nereden geliyorsunuz?
+ istanbul'dan. istanbul'da herkes çalıştırıyor, kimse para vermiyor, yemek vermiyor abi. günde 14-15 saat çalıştırıyorlar, kullanıyorlar. suda ölmek burada kalmaktan daha iyi abi.
hani nüfusunun %99'ı müslüman olan türkiyemiz var ya. hah. işte o türkiye'den bahsediyorlar.
istanbul'da yaşamak
-
mesai kavramı içinde yaşayanların tamamı, ayrıca kabaca evine 8-10 bin dolar girmeyenler için bir nevi kanserli yaşam formudur. farkına varmadan ince ince hasta eder adamı, bildiğin tıbbi hasta...
sadece ciddi para kazanan ve bunu sabah 8 akşam 8 gibi bir mesai ile yapmak zorunda olmayanların şehridir istanbul. kalanı köledir. istersen 15.000 net maaş al, mesainin içindeysen, hayatın dışındasın usta.
ak parti'nin duygu sömürüsü yapan reklamı
-
tam olarak bu reklamdaki hayatı, temizliği ve saflığı özlediğim için oyum muharrem ince beyefendiye gidecektir.
buse terim'in franz kafka eleştirisi
-
(bkz: sonunu iyi bağlayamadın)
30 saniyede hastaya teşhis koyan doktor karizması
-
- doktor bey şurama sanki bıçak saplanıyor böyle..
- orana bıçak saplanmış, sıradaki..
- aaa..