hesabın var mı? giriş yap

  • ismini zühtü koyup, sırt üstü yatmayı ögrettim diye bissürü eleştiriye maruz kaldıgım kus modeli. millet konusmayi ogretiyo, naapcak kardesim kus konusupta bakkala gidip ekmek mi alcak? hayvancagız sırt ustu yatmayı ogrendide en azından hayatını ayakta gecirmicek artık.

  • ikinci dunya savasinda wojtek adindaki bir ayının er oldugunu biliyor muydunuz?
    polonya 22. topçu birliği iran’ın hamadan şehri yakınlarında bir minik bitkin ama bir o kadar sevimli bir yavru ayıcıkla karşılaşır. ayının annesi avcılar tarafından öldürülmüştür ve polonyalılar gibi perişandır. askerler polonyalı ayıcığı evlat edinirler.
    adı neşeli savaşcı anlamına gelen wojtek konur.
    wojtek’i boş votka şişelerinde doldurdukları sütle beslerler. zamanla reçel, bal ve meyveler de menüsüne eklenir.
    tam anlamıyla savaşın içine doğan wojtek’in askerler gibi yaşamaya, onlar gibi davranmaya baslar. askerler ile aynı yatakları paylaşan wojtek’le yatmak ayrıcalıktır. yatağı sıcacık yapmaktadır. boş zamanlarda ise wojtek askerler ile güreşir, geceleri kampta nöbet tutar veya kamp ateşinde oturup onlarla şişe tokuşturarak bira içermiş.
    (wojtek bira sevgisi ve birçok bira firmasını da onun bir hatıra serileri üretmesine yol açmıştır. slogan bulmakta hiç zorlanmamışlar. güçlü, sadık ve cesur ayı birası yani ingilizce bear beer. )
    sigara alışkanlığı da edinen wojtek sigara içer, hatta yakılmadan verilen sigaraları çiğnermiş.
    müttefik kuvvetleri italya’nın işgali için askerleri cepheye sevk etmeye hazırlanmaktadır. 22. topçu birliği’de kahire’de gemiye binmek için sırasını beklemektedir.
    bu gemiye binecekleri sırada şaşıran ingiliz subaylar, gemiye ayı alamayacaklarıni soylerler. polonyalilar ust rutbe komuta merkezinden wojtek e tum bilgileri iceren bir kunye hazirlatirlar. boylelikle er olarak kayıtlara geçer ve maas baglanir. dolasıyla artık resmen bir askerdir. çocukluğundan beri bildiği asker selamı vererek gemiye biner.
    artık nazilere karşı savaşan ayı wojtek efsanesi başlayacaktır. wojtek italya’da birçok askeri operasyona ve çatışmaya katılacaktır.
    ii. dünya savaşı’nın stratejik noktalarından biri de roma yakınlarındaki monte cassino tepesidir. roma’ya ulaşan bir yolu da kontrol eden konumuyla bu tepenin alınması çok önemlidir.
    alman birlikleri bu tepede inanılmaz mücadele ederek savaş tarihine geçerler. 70.000’den fazla kişinin öldüğü kanlı savaşta 10.000’den fazla polonyalı da hayatını kaybetmiştir. wojtek’in birliği 22. topçu birliği de ağır kayıplar verir. wojtek de cephededir. normal bir insanın taşıyamadığı 50 kg’luk top mermilerini ellerine alıp yoğun ateş altında topçu mevzilere taşıyarak destek verir.

    korkusuzca silah arkadaşlarına destek veren ayı, bu savaş sonrasında artık er değildir. hakkıyla onbaşılığa terfi etmiştir.
    22. topçu birliği’nin amblemi de bu savaştan sonra değiştirilir. wojtek’in top mermisi taşıyan figürü artık birliği’n amblemi olarak kabul edilir.
    birçok çarpışmadan sonra nazilerin yenilmesiyle ii. dünya savaşı sonunda biter. polonya, sovyetler birliği kontrolündedir. savaştan sonra askerlerin çoğu sovyetler kontrolünde bir polis devletine dönmeyi reddederler. 3000 kadar polonyalı asker wojtek’le birlikte iskoçya’da terhis olur.
    polonya hükümeti wojtek’i geri ister ancak askerler buna karşı çıkar. kahraman onbaşı wojtek’in iskoçya’da kalmasına karar verilir ve 1947 yılında edinburgh hayvanat bahçesi’ne konulur.
    ama burada da özel bir muameleye tabi tutulur. arada bakıcısıyla birlikte tarlalarda gezer.
    1963 yılında bir aralık günü onbaşı wojtek 22 yaşında (ayı yaşında 73 yaşında) hayata gözlerini yumar. ve böylece iran dağlarında başlayan hayatı iskoçya’da son bulur. minik bir ayıcık olarak birliğe katılan wojtek hayata gözlerini yumduğunda 230 kilo ve 1.80 metre boyundadır.

    detayli anlatim ve fotograflar icin tik

  • yine akp'nin bu kadar alması mümkün değil diyenler gelecektir ama bence normal sonuçlar.

    bu düzenden nemalananları, akp sayesinde torpille işe girenleri, iş alanları, zır cahil çomarları toplayınca bu çıkıyor.

  • efendi gibi gitmişsin atm de sıraya girmişsin. ikinci sıradasın. önündeki kişi rahatsız olmadan işlemini yapsın diye hafif geride duruyorsun. arkadan tırreğin birisi gelip sana sırada olup olmadığını sormadan ikinizin arasına giriyor. uyarınca da haklıymış gibi seninle kavga ediyor. bu adam cahil değil cahil oğlu cahildir. medeniyetten nasibini almamıştır.

  • yemiyor diyen yiğidi bulup alnından öpmek lazım. öteki zaten öpülmek için daha sert taşa kendini vurur bir gün.

  • tercümesi "esirleri kurtarmaya gittik, kurtaramadık. üstüne rütbeli personel kaybettik ama başarılı olduk." olan açıklamadır.

    gerçekten çok başarılı olmuşsunuz, tebrikler. keşke bu büyük başarıyı çarşamba günü müjdeleseydiniz.

  • burada gözükmekte olan anıttır.

    tarihin gördüğü en büyük sistemli seri cinayetler dizisine imza atan terör örgütü asala, türkiye'nin 300'den fazla sivil vatandaşını yaralamış ve 46 diplomatını acımasızca katletmiştir.
    kendi varoluş bildirgesinde dahi, yöntemini terör yaymak olarak açıklayan bu örgüt, vahşice masum sivilleri katletmiştir.

    işte bu teröristlerin anısına, ermenistan hükümeti alenen hiç utanıp sıkılmadan, bir anıt dikmiştir.
    ne içerdeki hainlerden, ne de dışarıdaki düşmanlarımızdan bir allah'ın kulu da çıkıp yahu kardaş, bu yaptığın ayıp değil midir, diye sormak zahmetine bile girmemiştir.

    bugün sarkisyan'da benzer şeyleri söylüyor, bizim acılarımız çok büyük derken, anadolu'da ermeni çetelerince camilere toplanıp yakılan masum türk köylerinden bahis açılınca, "bir kaç köyde sıkıntı olmuş olabilir" diyerek vahşice öldürülen 500bin türk köylüsü için dalga geçer gibi konuşabiliyor.

    yahu adam senin diplomatlarını tek tek biçen teröristler için anıt dikmiş, sen hala yüz sene önce ortak yaşanmış acıların türk tarafını silip, ermeni tarafını sahiplenme derdindesin.. sahi bu nasıl vicdandır?

  • çoğu zaman ise yarar.

    işe yeni baslamisim, hepi topu iki ay filan olmuş. acemilik atlatilmis, hatun kişiler gözlenmektedir. şirkette çok az hoş hatun var bizim tipte ortalama yani işimiz zor.

    sonra ise yeni biri başladı, ilk görüşte etkilendim, ne kadar şirin, ne kadar kibar ama bizim birimler farklı ortak işimiz yok, ortak arkadaş yok, askerden yeni gelmişim topluma yeni yeni ayak uyduruyorum.

    bize kaldı kizi uzaktan izlemek, onunda pek arkadaşı yok benim de.

    birgün baktim yalnız başına şirketin kafeteryasinda mutsuz mutsuz oturuyor.

    hemen gaza gelip bodoslama sordum, yeni mi başladınız? evet dedi su birimde çalışıyorum dedi. ne güzel bende yeni başladım dedim yaklaşık on dakika havadan sudan okullardan ve şirketten bahsettik.

    birden sordum:

    -sevgilin var mi? 1 dakika boyunca yüzüme bakti
    -yok ki. dedi
    ardından öldürücü vurusu yaptim. en karizmatik bakisimla sordum:

    -ben olurum.

    ilk olarak gülümsedi sonra cevap vermeden masadan kalktı.

    bir hafta boyunca beni görmezden geldi. ben de depresyona girdim ben ne mal adamın diye..

    yemekhanede pilav üstü kuru yerken yanıma oturdu. ciddiysen seni tanımak isterim dedi.

    kalbim yerinden çıktı, afalladim, tabi dedim ve başladık.

    su an beraberiz ve çok mutluyuz.

    herkese bol şans.

    simdi durum ne diye merak edenler olmuş. nişanlıyız.

    vee mutlu son evlendik (:

    bir edit daha: evli, mutlu veee çocuklu.

  • 15-20 dkdir hareket edemeyen tren. secimlere yetistirecegim diye insanlari tehlikeye atan zihniyete yakisir bi skandal. bakkal olamayacak adamlar ulkeyi yonetiyor anasini satiyim.