ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cem garipoğlu
-
eğer ki soyadınız garipoğlu olmasa, değil üzerinde kan lekesi bulunan anne babanızı bütün sülalenizi içeri alırlardı, ebelerini de skerlerdi. bağıra bağıra yıllardır söylüyorum. hem de adaletin üç sac ayağından birine mensup biri olarak. bu ülkede adalet yok. bu ülkede hukuk yok. bu ülkede bağımsız yargı yok. var diyenin de ta....
normalde en küçük bir yaralamada bile sanık hakkında tutuklama kararı verilebiliyor.-ki başıma geldi. ancak bu adamın anne babası, üzerlerinde kan lekesi bulunmasına rağmen, delil karartabilecekleri şüphesi olmasına rağmen, suçu ve suçluyu gizleme ihtimalleri olmasına rağmen anında serbest bırakıldılar. savcının yaptığı itiraz da reddedildi...
esenler otogarı'nın son hali
-
iki kova boya atmışlar, alt tarafı mazgal sökmüşlermişmiş.
o otogar mafyanın elindeyken içerde otopark haracı kavgası bitmiyordu. otobüs manevra için alt katlara indiğinde midemiz bulanıyordu. tuvaletleri saymıyorum...
e yapılsaymış madem bu kadar kolaysa?
25 sene neden yapılmadı? anca tıraş.
türk futbolunda yabancı sınırlaması
-
bu kural kalkarsa şunlar olur:
1. kulüpler yetenek gördükleri yabancı futbolcuları almaktan korkmaz. şu anda yabancılar doğrudan katkı vermediğinde para israfı olarak görünüyor ve bu da bir çok yabancı futbolcunun psikolojisini bozuyor. kimi ülkeden kaçıyor, kimi gol kaçırdıktan sonra zırıl zırıl saha ortasında ağlıyor.
2. genç yaşta alınacak yabancılardan bir kısmı türk vatandaşlığına geçirilebilir ve milli takımın da havuzu genişler. boateng'in, mesut özil'in, khedira'nın alman olduğu dünyada bizim de petrowski, okuwonu, khadim isimli türk futbolcularımız olabilir.
3. türk futbolcuları "nasıl olsa bana mecburlar" diyemeyecek, kendilerini geliştirmek zorunda kalacaklar oynayabilmek için.
4. türk futbolcuları "nasıl olsa bana mecburlar" diyemeyecek, kapıyı 2 milyon euro'luk senelik maaşdan açamayacaklar. kulüplerin giderleri azalacak.
5. anadolu kulüpleri yetenekli türk gençlerini "3 büyüklerden birine illaki okuturum" diyerek köle gibi tutmayacak, makul bir talibi çıktığında avrupa kulüplerine satmayı da göz önünde bulunduracak. caner erkin gibi genç yaşında yabancı liglerde oynayan futbolcuların sayısı artacak. alper potuk 7 milyon, mehmet topuz 10 milyon olmayacak. ama tabata yine 8, amrabat yine 8.5 olacak... ona bir çare yok. onun çaresi yönetici profilinin değişmesi.
6. anadolu kulüpleri, buldukları yabancı yetenekleri de rahatlıkla satabilecek avrupa kulüplerine ve 3 büyüklere, çünkü kontenjan sıkıntısı olmayacak. (bkz: geremi nitjap)
7. türk futbolcusu avrupa'ya daha rahat gidecek, çünkü takımların onların yerine koyabilecekleri adamlar için illa da türk olacak diye bir kısıtlama olmayacak. başka kültürlerin içinde kendi futbollarını geliştiren futbolcularımız milli takıma daha faydalı olacak. arda ve salih gibilerin sayısı artacak.
8. takımlarımız al ve şl gibi organizasyonlarda rakipleriyle eşit şartlarda mücadele edecek.
9. "madem yabancı alıyoruz, ismi olan birini alalım" mantığıyla yola çıkıp 32-33 yaşına gelmiş sönük yıldızlara para dökülmeyecek.
bu kuralın varlığını savunanlar benim saydıklarımın yarısı kadar argüman ortaya koyabilirlerse beni ikna edebilirler.
edit: nobet hatirlatti. bu kural kalkarsa, takimlarda "abi"lige kalkisan futbolcularin gozunun yasina bakilmadan gonerilmesi kolaylasacak, boylece teknik direktor yiyen yeniceri ocaklarinin onu kesilmis olacak.
sinan akçıl'ın siyasete atılması
-
geceleri mars belgeselini izleyerek uyuyorum ve astronot olmak istiyorum amk.
yaşımı sormayın!
tr'de sinemaya gitme oranının 2019'da %45 azalması
-
biletlerin çok aşırı pahalı olması ve vizyonda adam akıllı film olmaması.
antik yunan'da yaşayıp manav olmak
-
millet felsefe yapıyor, matematiğin temellerini atıyor. sen orada karpuz satıyorsun. bravo.
yani antik yunan deyince aklımıza öyle bir şey geliyor ki herkes birer bilim adamı herkes birer feylesof. ama değil işte. orada da kasaplar, manavlar, tüpçüler vardı nihayetinde. bu konuya değinmek istedim.
iki gündür rte sesi duymuyor olmak
-
(bkz: maşallah de)
yılbaşı gecesi cübbe ve sarıkla bara gitmek
-
bu videoda görülen tek şey, seküler ve laik insanların ne kadar medeni olduğudur. şu tiplere sabır göstermek, yarın gelin konuşalım demek falan bunlar ciddi medeniyet göstergesi.
bunun tam tersi olsa, mesela ben gidip camide ateizm tebliğinde bulunsam acaba böyle medeni bir karşılık görür müyüm? soru bu.
debe edit: öncelikle; ülkenin şu içler acısı halinde, insanın çok rafine bir alan olan ekşi sözlük'te dahi olsa kendisi ile aynı düşüncelere sahip insanların varlığını görmesi kadar umut veren bir durum yok. o sebeple tüm güzel insanlara teşekkür ederim.
sonra;
(bkz: minik eymen'e yardim ediyoruz kampanyasi)
andromeda galaksisi ile samanyolu'nun çarpışması
-
çarpışmayı simule eden görüntülerde kolyeden ayrılan inci taneleri gibi saçılan şeylerin en az güneş sistemi gibi sistemler ve/veya onlarında bağlı bulunduğu sistemler olduğunu düşündüğümde insanın içini burkan olay.
bugüne hep birlikte gelmişsin, ne badireler neler atlatmışsın, en ufak çekim kuvvetler ayrılığında bulunduğun oba'dan şey galaksiden kopuveriyorsun, hani sadakat? hani kader ortaklığı? sıkı sıkıya bağlanayım galaksimin yanında olayım, öteki galaksinin kuvvetlerine başkaldırayımm yok, varsa yoksa kopayım gideyim, yeni ufuklar heyecanlar...
tam dünya düzenine uygun, bence gerçekçi videolar.
insanın bu varsayılan çiğ süt emmişliği evrenden geliyor demek ki.
(bkz: galaksiden bozuk nesle aşina değilim)
1968 yılında bakırköy'de çekilen fotoğraf
-
bu fotoğraf eğer gerçekten 1968 yılında bakırköy'de çekildiyse ilk gösterdiği şey beslenme alışkanlığımızın kötünün ötesinde bir yöne gittiğidir. fotoğrafta kilo problemi olan insan yok.
sonradan edit: kilo problemi olan 1 kişi bile yok.
leopar saldırısı sırasında yapılması gerekenler
boğaziçi'nde okuyorum demenin mütevazı yolları
-
-nerede okuyorsun?
+eee, kem, küm, bogazicinde, ayiptir söylemesi
-ismi bogaziciyse o zaman kesin istanbul’dadir, öyle degil mi?
+(hönk??) buralarin yabancisisin galiba... sen nerede okuyorsun, bakiim?
-harvard
+peki
(bkz: karsi cinsle tanisma denemesi replikleri)
(bkz: rezil olmak)
cotard sendromu
-
hannibal'in 10. bolumunde de islenmis sendrom.