hesabın var mı? giriş yap

  • saldırının bulunduğu yere 2-3 mil mesafede yaşayan bir arkadaşımın aktardığına göre ölü sayısının 100'lerce olabileceği saldırı. alabildiğim bazı bilgiler şöyle:

    -saldırgan konser alanının çaprazında yer alan bir otelin* 32. katından 6-7 dakika kadar konser alanını taramış.
    -iki hastanenin acil servisi tamamen dolmuş ve kan talepleri başlamış.
    -konser alanında yaklaşık 25.000 kişi bulunuyormuş.
    -kullanılan silah, steve scalise'e yapılan silahlı saldırıda kullanılan silaha benzer bir silahmış.

    sosyal medyaya düşen 1 dakikalık video, olayın 7'de 1'i falanmış. saldırganın 6-7 dakika boyunca konser alanını tarayacak mühimmatı otel odasına nasıl soktuğu ise şu anlık bilinmiyor.

    edit: çatışma yazmışım, saldırı olarak düzeltilmiştir.
    edit 2: 1. ve 3. maddeler güncellendi, ilk gelen bilgiler basının aşırı abartmasından kaynaklı olarak tarafımdan yanlış belirtilmiştir. (ilk bilgi 20 dk alanın makineli ile tarandığı yönünde idi, bunu düzelttim. bir de konser alanında 30.000 değil 25.000'e yakın kişi bulunuyormuş)

  • ulan yine kimi tahrik ettin de dayak yedin acaba. şiddete karşı olsak da, insanın içi bir huzur kaplamıyor değil.

  • uzaya çıkan ilk insan. uzaya çıkmasına neden olan şeyin bilgi ve becerileri dışında güleryüzlü ve cana yakın olmasının da etkili olduğu kayıtlara geçmitir. kendisiyle birlikte son elemeye kalan diğer sovyet kozmonot (bkz: german titov) un soğuk tavırları, yuri gagarin'i bir adım daha öne taşımasına neden olmuştur. uzaya çıkan gagarin, bir rivayete göre çıktıktan sonra 'ben burada bir tanrı göremiyorum.' demiştir. ama bunun kayıtlara geçmediği, çünkü halk tarafından spekülasyona neden olacağı düşünülmüştür. daha sonra ki yıllar da yuri gagarin'in alkolik olduğu söylenir. 27 mart 1968 de rutin bir uçuş denemesi yaparken eğitmeniyle birlikte bir kaza geçirip hayata veda etmişlerdir. yuri gagarin sarhoş olduğu için kazanın gerçekleştiği söylenmiştir fakat hala tam olarak o sır perdesi kalkmamıştır. kişisel olarak fikrim, o dönem de uzay araştırmaların da sovyetlerle rakip olan amerikalıların olaya el atıp yuri gagarini ortadan kaldırmalarıdır. neticede dünya hakimiyetine gözünü dikmiş bir devlet olan amerika uzaya çıkan ilk insanın sovyetlerden çıkmasını kolay kolay hazmedemez.

  • en pahalı fiyattan bilet alacağım ve uçağın kalkması için ucuz bilet alan fakirleri bekleyeceğim öyle mi? ben bindikten sonra uçak harekete geçsin, ucuz bilet alanlar uçağın peşinden koşsun kardeşim.

  • eskiden olsa liseliler mk yeeaaa diye şikayet ederdim. ancak görüyorum ki liselilerin harıl hurul ders işlediği şu zamanda sözlük işsizleri bize yine komedi şelalesinden yudumlar bahşetmekte.

    bu fotoğrafın önemi nedir?
    galaksimizin merkezinde ne bulduk?
    bu fotoğrafta kullanılan teknoloji nelerin önünü açıyor?
    gibi sorular sormak yerine,

    koskoca nasa'ya hobi fotoğrafçısı muamelesi yapan,
    aynen karşim diye ortada dolaşan,
    sorsanız dünyanın en önemli mesleğinin kendi yaptığı iş olduğunu iddia edecek bir dürzü topluluğu peydah olmuş.
    biri masaüstü arka planı demiş, biri montaj demiş, biri dünya düzdür demiş, bir kısım da süper şakalarla emmy ödülüne adaylığını koymuş.

    önemi şudur efendim: henüz galaksimizin içinde bile ne menem gezegenler, nasıl yıldızlar barındığını bilemiyoruz. ortada dolaşan bir solucan deliği varsayımı var, henüz yanlışlanabilmiş değil. bu konseptin gerçek olabilirliği konusunda bize fikir verecek keşifler bunlardır.

    eğer ki evrendeki sayısı fazlaca olan galaksilerin nasıl oluştuğunu, barındırdıkları yıldızların nasıl bir arada kaldığını, her bir sistemin benzer mekanizmalar sonucunda mı var olduğunu bilmemiz adına önemli bir adımdır. bu bilgiler ise, "evrenin sonu gelmeden başka yıldızlara ulaşabilecek miyiz?" sorusuna cevap verecek bilgilerdir.

  • burada konu gündem olduktan sonra arçelik bu ailenin zararını karşılayacaktır. illa yapmanız gerekeni yapmanız için toplumsal utanç mı devreye girmeli. illa kavga mı etmeli. kırk yıllık marka imajınızı tek bir hareketinizle yerle bir etmeniz an meselesi sayın arçelik.

  • abimler üniversitedeyken:
    küçük abim: abi geçende sen ödedin bu sefer ben ödeyeyim
    büyük abim: olmaz koçum burada senin paran geçmez
    küçük abim: abi ölümü öp bu sefer ben ödeyeyim
    büyük abim: tamam neyse bu sefer sen öde haftaya ben öderim.

    diyalogu yaran diyalog yapan detay şu: ikisi de babamın kredi kartını kullanıyor.

  • bana taa ortaokulda yaşadığım bir olayı hatirlatmistir. en yakın arkadaşımla sahilde yuruyoruz, kapalı yol diye tabir edilen trafiğe kapalı bir yol var, daha önce hiç geçmemişiz ordan ama amaan nolacak diyip devam ediyoruz. aramızda da bisikletli 2 genç çocuk var, bi tanesi bisikletten inip yanımıza geliyo, şuradan geçene kadar sizle yürüycem diyo biz de noluyo acaba derken bi bakiyoruz ki kulustur bi sahinin etrafina toplanmış ipsiz sapsiz bi sürü insan, aşırı korkuyoruz ama caktirmiyoruz, çocuk da uzaklaşana kadar yanımızda sessizce yürüyor, tipler pis pis bakıyorlar bi yandan. sonra da hadi kendinize dikkat edin diyip bisikletine binip gidiyor.

    hala aklimdadir, napardik o çocuk olmasa, ne tür bi travma yaşardık diye.. bir yandan da adamların bize satasmamasi için yanımızda bir erkek olmasi gerekliliği yüzümüze o yaşta çarpıyor.

    bu arada 3 -4 türk kızı bir araya gelince bazen konusu açılıyor, tacize ugramayanina henüz rastlamadim. en el bebek gül bebek buyutulenden de, tam tersi de.

    bir de şu ana kadar minibuste yalnız kalma korkum yoktu, hatta eskiden takside arkaya binmek burnu havadalik gibi geldiği için öne binerdim. ne salakmisim. her dakika yaşamak daha da zorlaşıyor bu ülkede.

    türk kızı diye ağzını açıp pislik kusanlar, yaşadığımız yetistigimiz ortamı da görün lütfen.