ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
arkadaşların üniversiteye maymun getirmesi. kapıdaki güvenlik görevlisi "hayvan sokmuyoruz arkadaşlar üniversiteye ayıp bu kadarına da" diyince arkadaşlardan birinin cevaben "hayvan değil abi bu burada okuyor erasmusla geldi." demesi. güvenlik görevlisi 5 saniye boyunca system error verip sonra kendine gelmişti.
bu arada maymun hakkaten erasmusla gelmişti. daha doğrusu erasmusla gelen bir elemanın maymunuydu.
bal porsuğu
-
afrikada bir iğnesiyle kaplanı deviren arılar vardır. bunların kovanlarına hiçbir canlı yaklaşmaya cesaret edemez. ancak bal porsuğu balı sever...
yıllar sonra bir edit: "afrika'da kaplan yoktur. kaplanın anavatanı asya'dır. " bunu ısrarla yazan tüm yazar arkadaşlarımın emeğine sağlık.
yıllar sonra ikinci edit: john hartigan'dan ; bal porsuğu balı sevmez. aslında ayılar da balı sevmez. onların meselesi, kovanların içindeki larvalardır. bedava proteindir onlar için, uzun süre idare eder.
%99 emin olunan fakat kanıtlanamayan şeyler
-
adam redditteki başlığı almakla yetinmemiş. best comment olan yazıyı da almış.
bu da link:
https://www.reddit.com/…_of_but_you_just_dont_have/
edit: prf quirrel uyardı. best comment değişmiş. yukarıdaki entryye ikinci link olarak: bu iki
2 aralık 2014 yargı paketinin kabul edilmesi
-
"sokağa sıkıyönetim getireceği eleştirileriyle karşılaşan kanun teklifi tbmm genel kurulu’ndan 17 ret oyuna karşı 211 oyla geçti."
tıpış tıpış sandığa gitmemizi isteyenler bir zahmet tıpış tıpış meclise gidip adam gibi muhalefet yapsınlar dedirten pakettir.
18 temmuz 2022 kyk faizlerinin silinmesi
-
para bizim paramız ama hesap soran yok. canı isteyen istediği kişilere sefa bağışlıyor. vergi ödeyen enayi, borcuna sadık olan aptal. usülünde bina yapan salak. ne de olsa hepsi affedilecek. ülke değil başka bi şey.
berna laçin
-
sıradan insanın sıradan insana yaptğını kimse yapamaz bu dünyada.
kadın soruyor bu vergiler n'oldu diye. bu deprem vergileri amacında kullanıldı mı diye soruyor. sorduğu için linç ediliyor.
arda turan'ın tutuklanması
-
her şeyden geçtim hastanede silah ateşlenmesi gibi bir vaka sebebiyle olması gerekendir. neymiş şikayetçi olmamışlar. ben şikayetçiyim, şimdi çocuğumla her doktora gidişimde gerizekalı bir futbolcu gelip silah ateşler mi diye endişe edeceğim. orada şansa kimse yaralanmamış ama adam belli ki hastaneye silahla girecek kadar dengesiz, ölüme de sebep olabilirdi. kamu güvenliğini tehdit eden bir durum var ortada.
edit: silah da ruhsatsızmış. lan belimde ruhsatsız silahla hastane bassam şu an karakolda bir tarafımdan kan alıyor olurlardı. muz cumhuriyeti...
ilginç etimolojik bağlantılar
-
şimdi türkçe'nin muhteşemliğine şahit olun. yazık ki, bu tür kelime türetme usulü unutulmuş:
geriye doğru > kaçmak
ileriye doğru > koçmak/koşmak (koç da aynı kökten)
yukarıya doğru > kuçmak/uçmak (kuş da aynı kökten)
yana doğru > keçmek/geçmek (geçit ve keçi de aynı kökten)
aşağıya doğru > köçmek/göçmek (köçek ve göçük de aynı kökten)
****
geriye doğru > çekmek
ileriye doğru > çakmak, çokmak/çomak
dışarıya doğru > çıkmak
aşağıya doğru > çökmek (çökelek, çökelti)
***
takmak
tekmek/tekme
tikmek/dikmek(diken)
tokmak
tökmek/dökmek
tükmek/tükürmek
***
geriye doğru > sakmak(saklamak)
zemin üstünde sıçramalı > sekmek
dışa doğru, içeriye > sokmak
içten dışa > sökmek
ofiste klima savaşları
-
bu savaşların sebebi olan üşüyengiller bir de nasıl beceriyorlarsa klimanın çalıştığı ilk 5 dakika içinde grip + faranjit + bronşit + menopoz + vajinismus olurverirler. kısılmış bir sesle "hığğğ heüğğğ, klima böyle yaptı beni, çok dokunuyor bana, ühüüğğ" diye duygu sömürüsü yapmaya kalkarlar. bu durumda yapılacak en güzel şey, "ah canım, kıyamam ben sana" dedikten sonra klimayı 18 dereceye getirmektir.
vantilatör
-
dedemin namaz kılarken artık son kısma gelip esselamu aleyküm ve rahmetullah dediğinde onunla birlikte sağa sola kafayı sallayan yegane aşmış alet.
misafirlikte maruz kalınmış en kötü yemek
-
kötü demeyeyim de, misafirlikte akşam yemeği olarak çilek ekmek yemişliğim var.
iki belçikalı arkadaşım yatılı kalmaya gelmişlerdi bize. annem döktürmüş yine, anteplidir kendisi, kebaplar, kilis tavalar, mantılar... annecim dedim, hiç gerek yoktu bunlara menemen de yapsak değişik gelecek. yoğurdu sadece tatlıyla yemeğe alışık misafirlerimiz mantıyı yoğurtsuz yemek için ısrar ettiler, engel olamadık :(
neyse bir iki yıl sonra ben gittim belçikaya, bunları ziyarete. birisi sordu "siz türkler et yiyor muydunuz tam hatırlamıyorum?". ben şok. türkiyede yediği yemekleri hadi unuttu diyelim. kızın evinin önünde "istanbul döner kebap" var :( biraz saflardı, evet. et yediğimizi, sadece pek domuz tüketmediğimizi falan hatırlattım. emin olamadığım için annem sebze yapacak akşam dedi. sorun olmayacağını, sebze de yediğimizi söyledim. bir süre sonra çilek sevip sevmediğimi sordu. sevdiğimi söyledim. sevindi. çilekli bir tatlı yapacaklarını düşünüp mutlu oldum.
akşam evlerinin bahçesinde ailecek masaya oturduk. annesi marketten sapları koparılmış olarak alınan çilekleri yıkayıp, kocaman bir kasenin içine koyup masaya getirdi. herkesin önünde bir tabak, küçük boy bir yoğurt. hepimiz çilekleri tabağımıza aldık, kestik, üzerine yoğurdu döktük, üzerine toz şeker ve ekmekle yedik.
türkler yoğurt sevdiği için böyle bir şey düşünmüşler. önce anlamadım akşam yemeği olduğunu, daha sonra yemek gelicek sandım. baktım durum öyle değil ikinci tabağı aldım, bol ekmekle yedim. sevdin mi diye sordular. evet elinize sağlık, çilek çok sevdiğim bir meyve dedim. babası, bak sevdi ki ikinci tabağı alıyor dedi :(
arkadaşım ailesine "türklerin tuhaf yoğurt yeme alışkanlığını" anlattı. yemeklerle, tuzlularla yoğurt yiyormuşuz, olacak iş değil. tatlımm dedim, yoğurdu bizden öğrendiniz, bir de yeme alışkanlığımıza tuhaf diyorsun. aferin tatlılarla yemeği öğrenmişsiniz, bikaç yüzyıla yemeklerle de yemeği öğrenirsiniz. babası hak verdi, adı bile türkçe dedi. kız şok.
bu da böyle bir anımdır.
8 ekim 2011 öcalan'a özgürlük yürüyüşü
-
en az 20 dakika ve tempolu olmazsa bir işe yaramaz. yatıp yatıp devletten beslenince kilo alıyor tabi insan.