ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hastası olunan sözler
-
"bu arabanın bir huyu var, önünde araba görmek istemiyo."
dayım, 2008
"arka lastik beni geçmeye çalışıyo"
dayım, 2010
(bkz: aman dayı)
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
sevgiliye gönderilen mesajın bir iki saniye sonrasında, zııırrrr... cep telefonu çalar. baba aramaktadır.
-alo kizim,
- aaaa.. babacim nasilsin?
- ben iyiyimde, sen iyimisin?
- evet iyiyim, biraz ateşim var sadece, üşüttüm heralde.
- belli ateşinin olduğu.
- nasıl yani, sesimdenmi anladın?
- hayır gönderdiğin mesajdan anladım...
- anlamadım, ne mesajı baba?
- az önce gönderdiğin, "seni çok özledim, suanda keşke yanımda olsaydın, sabaha kadar öpüşürdük" mesajı.
- neeeeeeeeee.....
- yaaaaa....
- şey, ben, eeeee... aaa baba kapı çalıyo galiba, şey ben seni sonra ararım...
- yok yok gerek yok, ben geliyorum zaten şimdi....
yeni doğan bebeğin yüzünü smiley ile kapatmak
-
öncelikle aramaya inandığımı ancak bulamadığımı belirtmek isterim. ikinci olarak karakter sınırlaması nedeniyle başlık biraz malca oldu, evet.
bu da yeni bir moda. yeni doğan bebeğinin fotoğrafını sosyal medyaya koyanlar -sanırım- nazar değmesin diye bebeği yüzüne gülen bebek vb. smiley koyuyorlar. yavrum siz mal mısınız?
biz osmanlının değil yoksul köylülerin torunuyuz
-
tam hali şu şekilde:
biz osmanlı torunu değiliz, osmanlı'nın sömürdüğü yoksul köylülerin torunuyuz.
altına imzamı atarım.
bu milletteki saray sevdası anlaşılan genetik bir hastalık.
20 günde bankayı 102 milyon tl dolandıran esnaf
-
esnafların yaptığı haber sitesinin hoşuna gitmiş olacak ki, ihbarı yapan kişinin ad soyad bilgisini olduğu gibi yayınlamışlar.
alenen dürüst vatandaşın hedef gösterilmesi hadisesi olmuş.
sözlük yazarlarının yalnızlık dereceleri
-
cuma akşamı işten eve döndüğümde giydiğim pijamaları pazartesi sabah çıkarıyorum.
25 temmuz 2021 çin türkiye voleybol maçı
-
skordan bağımsız belki de abartıyorum bilmiyorum ama bütün sporcularımız çok güzel değil mi? yani fiziksel güzellikten bahsetmiyorum, hepsinin yüzüne bakınca “ne kadar iyi bir insana benziyor” diyorum içimden istisnasız. hareketlerde, mimiklerde en ufak bir kibir, kendini beğenmişlik hissetmiyorum. birbiriyle olan iletişimlerine baktığımda o kadar samimi ki kimseyi birbirinden ayırt edemiyorum. takım olmak, aynı hedefe bütün olarak yürümek bu olsa gerek. gerçekten skordan bağımsız gurur duyuyorum. şu pazar sabahı ekstra duygulanmış bile olabilirim.
bomboş yolda şerit değiştirirken sinyal vermek
-
evde yalnız başına esnerken ağzını kapatmak gibi bir şeydir.
hayata dair gülümseten detaylar
-
özgüven problemi yaşayan bir öğrencim var. ödevini öğle arası inceledim, mükemmel hazırlamış. tesadüfen koridorda görünce yanına gidip ödevini çok beğendiğimi söyleyip "seninle gurur duyuyorum" dedim. allahımm bu sözümü duyunca elindeki koca resim çantası ve sırtındaki birkaç kiloluk okul çantasıyla sektire sektire mutluluktan bir koşuşu vardı koridorda unutmam mümkün değil. küçük bir cümle büyük bir iş başardı sanırım.
galatasaray
-
skor odaklı bir taraftar olmadığımı ön bilgi olarak sunarak; biri fener derbisi olmak üzere son 5 maçının 4'ünü kazanmış, son 4 senenin en iyi 8 haftalık açılışını yapmış, sezon başında teknik direktör, sezon içinde yönetim değiştirmiş bir takım olmasına rağmen maç fazlasıyla da olsa an itibari ile zirvede... aynı durumda fenerbahçe olsaydı, an itibariyle tüm gazeteler:
- ismail kartal'ın anka kuşu gibi küllerinden doğuşunu,
- emenike'nin afrika'daki fakir günlerini,
- sow'un müslümanlığını,
- aziz yıldırım'ın ileri görüşlülüğünü,
- emre b.'nin nasıl bir lider olduğunu,
- meireles'in nasıl şarkı söylediğini,
- fenerbahçe'nin şampiyonlar ligindeki tek temsilcimiz olduğunu,
- volkan demirel'in ( lan bunun yine ayılığından bahsederler, ayı her zaman ayıdır ) yazıyor olurdu.
aynı basın cimbom için neler konuşuyor?
* sabri'nin yönetim tarafından affedilmesi,
* kadronun yönetim tarafından kurulması,
* sneijder'ın ilk 11'den kesilmesi,
* sneijder'ın kaprisleri,
* sneijder'ın karısı,
* prandelli'nin vizyonsuzluğu,
* prandelli'nin disiplini elinde tutumaması,
* prandelli'nin bugün yarın kovulacağı,
* yeni yönetimin, emanetçi olduğu,
* bu futbolla almanya'da kaç yiyeceğimizi
bunlar konuşuluyor. bizim mal taraftar da bunları her zaman ki gibi yiyor.