hesabın var mı? giriş yap

  • son 10yılda vatanadaşlık alanların vatandaşlıklarını ya iptal edersin yada sıkı bir test sonucu kalırlarsa iptal edersin.

    a'dan z'ye tüm mültecilere yapılan yardımı kesersin

    ekstra vergilendirmeye tabi tutarsın

    yetmedi faturalarına yurtta kalma bedeli eklersin

    zorunlu askerlik getirirsin

    bak bakalım kendileri geldikleri gibi gidiyor mu?

  • galatasaray ve babam sayesinde içinde bulunduğum nesil

    popescu son penaltı için topun başındaydı. tam o esnada rahmetli babam bana dönüp '' gol olursa dile benden ne dilersen '' demişti. tabii o anın heyecanı ve adrenaliniyle söylemişti ama bilirdim, sözünü tutardı. ben de fırsat bu fırsat diye düşünüp hiç düşünmeden playstation istemiştim.* popescu penaltıyı gole çevirdi, uefa kupası geldi. o geceyi pek anımsayamıyorum zaten. resmen mutluluktan aptallaşmıştık. neyse ertesi gün oldu. hiç unutmuyorum, hava sıcaktı, çok güzel bir akşam güneşi vardı. babam geldi, bir baktım elinde bir paket. sözünü tutmuştu.

    bazen tekken 3'de hwoarang'ı alıp önüme geleni tekme manyağı yaptım, bazen de solid snake'le sessiz ve derinden ilerledim. güzel zamanlardı be. evvela çocuktuk, dert yok tasa yok. gündüz okula git, okuldan dönüşte sokakta top oyna, akşam olsun yemeğini ye sonra oyun başına otur. belli bir yaşa gelene kadar dünyanın en keyifli döngüsü.

    şimdi mi ? geriye sadece anılar kaldı.

  • düşündüm benimkiler de büyüdükçe çekti mi diye. çocukken en büyük hayalim neydi, şimdi ne diye... motorlu kanatlardı, yelek gibi giyiyorsun düğmesine basıyorsun çalışıyo. burada yok ama almanyada falan kesin yapmışlardır bunu. bizim de almanyada benim tanımadığım bi akrabamız oluyo, istanbul'a gelirken bana bunlardan getiriyo bi tane. her gün kanatlarımı takıp bizim sokağın üzerinde uçuyorum . bütün çocuklar bi tur istiyo, hiçbirine vermiyorum. yalnız oğuz isteyince onu da yanıma alıp uçuyorum. karşı apartmanın çatısına tünüyoruz beraber, orada çekirdek yiyoruz. çok spesifik olarak çekirdek ama. romantik buluyormuş olmalıyım.

    yaklaşık 25 yıl geçti, şimdiki hayalim daha az mekanik. basit bir hamak. limon ağacının altında bir hamak, o kadar. yıldızları gören bir yerde olsun. bir de güzel bir ses sistemi olsun, müzik olsun hep. içimden geçen o anda çalınsın. karşımda bir dağ olsun. mümkünse hep gece olsun, ve hep dolunay yükselsin o dağın tepesinden. limon ağacının dalında bana arkadaşlık edecek bi cırcır böceği olsun yeter. hiç konuşmasın, sadece bi ayağıyla müziğe ritm tutsun sakin sakin, ki bileyim o da seviyor çalanı. karnım hiç acıkmasın ama limitsiz içecek olsun ve ne kadar içsem de hiç çişim gelmesin. bak düşündükçe hayal komplikeleşiyor. oysa haftalardır "sadece bi hamak" deyip duruyordum. belki de insan büyüdükçe hayalleri küçülmüyordur da, hayal kurmaya zaman ayırmadığı için detayları modellememiş, ilk aklına gelen dilekte yorulup bırakmış oluyordur?

  • "original design was by ıtalian renaissance artist and glass designer leonardo ıncebelli." yorumu baya güldürmüştür. leonardo ıncebelli ne lan ahahaha.

  • (bkz: niko bellic)

    özellikle balkan kökenli bir karakter olması diğer amerikan kökenli karakterlerin yanında harbiciydi gerçekten. ağır başlı duruşa sahip olması ve renkli bir kişiliğinin bulunmaması kendisini diğer o saçma sapan karakterlerden ayırıyor. bu adam bir karakter değildi olm basbayağı gerçekti lan. o araba sürüşü, konuşma tarzı, yürüyüşü, silah kullanışı bayağı bayağı gerçekti. mimikleriyle falan sanki oyun değilde bir film izliyor gibiydim. diğer serilerde karakterlerin bir derinliği yok gibi geliyordu bana. hani öylesine tasarlanmış karakter gibiler. tamam tommy vercetti'de başkaydı ona lafım yokta geriye kalan bütün karakterler tıraştı be. ne bileyim liberty şehir olarak olsun nico ve çevresi olsun oyun griydi oğlum. ben böyle şeyleri seviyorum işte bu tarz oyunlarda. gerçek gta böyle olmalı. mizahın ara ara kırk yılda bir serpiştirildiği, bol patlamalı, iç karartan basık şehirli, sinirli ve intikam dolu karakterlerle depderin bir senaryonun bulunduğu bir oyun olarak çıkmalı bu seri. rockstar heralde bu kadar kusursuz bir karakter ile birlikte böylesine harika bir şehir tasarladığı için pişman mı oldu ne oldu anlamak güç. böylesine kaliteli bir malzeme var elinde yürüsene buradan. bol sjw li freak karakterlerin yer aldığı içi boş karakterler ile şehirlerinde yapaylığın dibinin sıyırıldığı gerçekten uzak toz pembe gtalar çıkarıyorsun niye yani anlamadım gitti. mesela şöyle hızlıca bütün gta serilerinde yer alan görevleri düşündüm de beni bayağı bayağı heyecanlandıran bir görev bile hatırlamıyorum. ama gta 4 öyle miydi be. şu terso düştüğümüz vlad'in faturasını kesip halıya sarıp denize attığımızda damarlarıma kadar heyecan pompalanmıştı. bu bir oyun değil ya bir film abi net.

  • paradoksal bir kanıt olacaktır. simülasyon olduğunun kanıtı bulunursa ve yazılımcı bundan hoşnut olmazsa evreni bir süreliğine durdurur, bir yama ekler zamanı da biraz geriye alıp yeniden başlatır. sorun kalmaz.

    yazılımcı bir yerde bunun simülasyon olduğunun ortaya çıkmasını istiyorsa o zaman iş kötü. programın sonuna gelmiş olabiliriz.

  • şimdi burda osursam, kokusunun 3 farklı camiye ulaşabileceği kadar çok ve sık aralıklarla inşaa edilmiş camiler barındıran bir ülkede, sakildir, showdur.
    ibadet değildir.

    sıçmak için yol kenarlarını değil tuvaletleri kullanıyoruz değil mi?
    eğitim almak için okulları..
    ibadet için de aynısı geçerlidir adap bakımından.. bu kadar bolluk varken...

    edit: "orda düz ayak cami yok, kocatepe te yokuşun tepesi, yaşlılar nasıl çıksın" dendi mesajla.
    buyrun, düz ayak camiler.. hepsi 2 sokak, 3 sokak arayla
    https://www.google.com/…a3aae50d:0x1ce03f0f3e9d7dbb

    edit2: aynı yerde kendi inancım gereği "nüdist şamanist" ayin yapmam mümkün değilse, kimse ibadet özgürlüğünden filan bahsetmesin. ibadetten, inançtan, kutsaldan anladığınız tek şey sünni islam amk!

    öyle olunca onun adı "özgürlük" olmuyor

  • beşir'in kamera çekimi sahnesinde o kadar çok dışarıyı gösterdiler ki, konağa gemi girecek sandım yeminlen.

  • ülkedeki en zeki kişilerin taksiciler ve dolmuşcular olması gerektiğini ortaya çıkartan müthiş tespit. ancak taksiciler zekalarından çok başka özellikleriyle ortak bilinçte yer alırlar.

  • altına imzamı atacağım sözlerdir. çok büyük bir kısmı bomboş vasıfsız insan topluluğu. tek yaptıkları link paylaşmak ve parayı kırmaya çalışmak.

    edit: boş beleş işlerle uğraşan influencer'lar kızgın. mesaj kutumu dolduruyorlar *. kabul edin sizin yaptığınız bir meslek değil. tamamen her şeyiniz link paylaşmak üzerine kurulu. yok üstümdeki çantayı çok sormuşsunuz linklerini paylaşıyorum canlarım falan geçin bu ayakları.