ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
716 yıl sonra tekrar süper lig'deyiz
-
osmanlı devleti'nin kuruluşunu küme düşmek olarak değerlendirdiklerini gösteren açıklama.
mansur yavaş'ın rte'yi havalimanında karşılaması
-
orada ankara büyükşehir belediye başkanı olarak türkiye cumhuriyeti'nin en yetkili kişisini karşılamak amacıyla bulunmaktadır, sıkıntı yoktur. bundan sonrası siyaset değil hizmet amaçlı olacaktır. çünkü ankara halkını temsil ediyor.
daha 24 saat bile geçmedi başkan olalı hemen art niyetli olmayın.
bim'de satılan gofret için inceleme yazısı yazmak
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
sevgilisi olan erkeğin kızlara daha çekici gelmesi
-
kimse önünde araba park etmemiş bir lokantada yemek yemez.
ankaragücü'ne itibar suikasti yapılması
-
hakem dayak yedikten sonra sahadan ayrılmaya çalışırken , sevinç içinde hakem aleyhinde bağırmaya devam eden, yabancı madde atan, başkanın hastane çıkışında büyük başkan llölololo diye tezahürat yapan insanlara serseri demeleri gerçekten üzücü olmuş.
halil umut meler, tff ve mhk hep birlikte çıkıp a.gücü camiasından özür dilemeli bence.
süleyman'ı bir yerde görürsem döveceğim
-
puahahah hocaya kızamıyorum, adamlar siyaseti öyle rezil bir noktaya çekti ki anladıkları dil maalesef bu.
nezleyim
-
"dezleyib" şeklinde telaffuz edilen bir kelam-ı beyan. ayniyle manyak.
yaşlı bir garson görünce çöken hüzün
-
o garsonlardan biri şu an 55 yaşında olan babamdır. küçüklüğünden beri yurtiçi-yurtdışı lokantalarda çalışmış yani bu sektörde ömür çürütmüş. her mevkide çalışmış ve en son bir kaç sene önce yaşanan olumsuz olaylar sonucu garsonluğa geri dönmek zorunda kaldı. babamın bunca yıldan sonra birilerine hizmet edecek olması fikri beni başlarda çok üzüyordu. daha sonra bunu neden yapmak zorunda olduğunu düşündüm; emekliydi ve evde oturabilirdi. ama bakması gereken ben ve 3 kardeşim vardı. en büyük amacı bizim hayatımızı kurtarmamızdı. bunu garson maaşıyla başardı. 2 ablam meslek sahibi oldu, ben üniversitedeyim ve kardeşim bu sene üniversiteye gidecek. belki de görseniz hüzünleneceğiniz adam dünyanın en gururlu en mutlu adamı. eve gece gelişinde asla çok yoruldum demiyor hep bizden bahsedecek bir konu açıldığında ne kadar gururlandığını anlatıyor. ona terbiyesizce, kabaca davranan birinden bahsederken ben ve kardeşlerimin asla böyle olmadığımızı düşündüğünü ve bizimle gurur duyduğunu söylüyor. hüzünlenmeyi bir kenara bırakıp insanların hangi yaşta olurlarsa olsunlar yaptıkları işleri takdir etmeyi öğrenelim. bir de garsonlara teşekkür etmeyi, elinize sağlık demeyi unutmayalım *