ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
25 haziran 2020 ibb vapur kararları
-
dur, hemen meclis çoğunluğu ile halkın yararına olan şu kararı iptal edelim.
ahmed arif
-
''öylesine hülya, kutsal ve uzaksın ki, allah kahretsin beni''
doğum günün kutlu olsun üstad!
tayyip erdoğan'ın flash tv'ye müdahalesi
-
-alo yalçın
+efendim, buyrun sayın basbakanım
-yalçın sen parmaklıklar ardındayı izliyor musun su anda
+yok efendim şimdi acıyorum
- ya adam.. yalçın..ya siz ne yaptıgınızın farkında degilsiniz adam mendilsiz halay cekiyor
+kestiriyorum efendim
-boyle birsey yok, adam iki saattir..
+kestiriyorum
-işimiz var sizle vallahi
+halletim efendim.
yemek programı yapan yabancılar ajan
-
(bkz: jöle yetmezliği)
ingilizcesi karizmatik olan semt isimleri
-
woodcastle : tahtakale
darktown : karaköy
mt. belt : kayışdağı
newtown : yeniköy
medalstone : nişantaşı
midtown : ortaköy
topfield : tarlabaşı
gibi örneklerle desteklenen, ingiltere'de yaşıyormuş izlenimi veren düşünce...
edit: ...yi destekleyen örneklerdir.
başlığım taşınınca tanımım babasız gibi ortada kalmış.
nejat uygur
-
şöyle bir mektup yazmıştır;
işin hep mizahi tarafını görün. çocuklarıma da bunu öğrettim. şimdi de hasta yatağımda "nasılsınız?" diyenlere "iyiyi oynuyorum" diyorum.
en çok söylediğim şey: "turneye çıkacağım." bazen de kendimi turnede gibi anlatıyorum: "akşam oyun var, oyuna yetişeceğim" diyorum.
ekip arkadaşlarımın o kadar sorumluluğunu aldım ki hep onları soruyorum, "nasıl, iyiler mi?" diye? yoğun bakımda bile gözümü ilk açtığımda "oyun kaçta?" dedim. bu kadar tiyatroyla yaşayan bir insanım; hasta yatağımda da tiyatroyu düşünüyorum, eski repliklerimi tekrar ediyorum. bazen o repliklere yeni cümleler ekliyorum... hastalanmadan bir gün önce de ankara'da sahnedeydim.
hastalanmasaydım hâlâ oynuyor olacaktım. 60 seneden fazla tiyatro sürdürdüm... sürdürürken bir sürü acılar, darbeler savaşlar yaşadım... her şey değişirken nejat uygur tiyatrosu hep vardı. bir şekilde ayakta tuttum. bir turnede darbe oldu ekip aç kaldı... iskenderun'daydık; celal bayar'ın maskını yapıp sattım... "sıkıysa almasınlar" dedim. şu tarafın bu tarafın değil her kesimin sanatçısıyım... istediğim herkesi eleştirdim ama eleştirirken kimsenin gururuyla oynamadım...
nejat uygur en çok neye üzüldü, derseniz izmir fuarı'ndaki büstümün bir köşeye atılması hastalanmadan önce beni çok üzdü.
insanları hep güldürmeye alışmış bir insanım.
bu kadar güldürmeye alışmış bir insan olarak hep sağlam, sağlıklı, güldürürkenki halimle görülmek istiyorum.
izleyicilerim için "akrabalarım" derim. onları çok özledim.
nejat uygur
türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri
-
(bkz: san antalya spurs)
26 temmuz 2020 ali erbaş'ın atatürk açıklaması
-
kendi sozlerini aciklamis. ataturk ile ilgili bir aciklama degil icinde 2-3 kez ataturk'un adi gecse de.
ataturk ile ilgili gercek dusuncesini de belirtmiyor, politik olarak yumusatmaya da calismiyor. yani cikip "ulkemizi dusman isgalinden kurtaran ulu ondere benim lanet okumam soz konusu olamaz" tarzi bir aciklama da degil.
bir de olmusun ardindan beddua etmek dinen yasaktir diyor, yani dinen yasak olmasa...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
torunlar sorarsa direndik devirdik diyelim. dersane falan karıştırmıyoruz okey?
hababam sınıfı'nda çalışkan ahmet'in dellendiği an
-
bu anda çalışkan ahmet içlerinden yakışıklı olana kızar ve yakışıklı olan hababam sınıfı üyesi "bana mı dedin?" çıkışını gösterir. bu karşı atak üzerine çalışkan ahmetin "olayı kişisel algılama, sana demedim sadece" karşılığı etraftaki diğer hababam sııfı üyelerini göstererk attığı "sana, sana, sana, hepinize" nidasıyla anlaşılır. bu anda çalışkan ahmetin inceden de olsa bir 3.5 atma durumunu sezebiliriz ama iyi toparlar allah için.