hesabın var mı? giriş yap

  • arkeoloji bolumde okuyan bir kisi tarafindan, bilgisayar muhendisliginde okuyan bir kisiye yoneltilmis soru:

    - abi sen bilgisayar muhendisliginde okuyordun dimi?
    - evet.
    - size hacker 'lik yapmayi ogretiyorlar mi, boyle bir ders var mi?
    - sizde tarihi eser kacakciligi diye bir ders var mi?
    -?!

  • chp seçmenine referandum süresince terörist diyen andavallar tarafından eleştirilen paylaşımdır. şahsen ben beğendim hella olsun kartal belediyesi. herkese anladığı dilden konuşacaksın

  • öykü serter yüzünden başlığa üçüncü entry girişi yaptıran yarışma. kızım sen bildiğin terbiyesizsin? sadece sunucu olduğunun farkında olmayan, yarışmacılara ayar vermek için debelenen biri oldu çıktı. "özlem uzun mu konuşacaksın, oturayım mıaa?" ne demek ablacım? sen orada sunucusun. 92644 saat de konuşsa ayakta bekleyeceksin. biri kralsın, yardır falan mı dedi nedir? herkeste saygısızlık diz boyu.

  • yıl 2007, istanbul üniversitesi avcılar kampüsü' nde açıköğretim vize sınavına yetişmem gerekiyor, lakin sınava çok az bir süre kalmış ve yan yolda trafik felç. öğrenciler sınav telaşıyla otobüslerden, otomobillerden inip koşmaya başlıyorlar. baktım olacak gibi değil, ben de indim ve koşmaya başladım. kızlı erkekli birçok kişi kampüse doğru koşarken önümde bir çocuk görüyorum. koşan insanlara bakıyor, yavaş yavaş hızlanıyor ve o da koşmaya başlıyor. koşarken bana yaklaşıp soruyor: "abi kavga nerde?"

  • buluş var lan bi tane, "buluş". sanki laboratuvarda beher kapta kaynatarak yapmışlar çocuğu, büyüyünce borla çalışacak pezevenk.

  • resmi şarkısı ve logosu en güzel olan dünya kupası. sscb, ingiltere ve yunanistan’ın arasından sıyrılan italya, meksika’nın ardından dünya kupasına ikinci kez ev sahipliği yapan ikinci ülke oldu.

    brezilya ilk kez finallerin dışında kalma tehlikesi yaşadı. brezilya ile şili arasında oynanan eleme grubu son maçında şilili futbolcular tribünden gelen yanıcı bir maddenin kalecilerinin yaralanmasına neden olduğunu öne sürerek maçtan çekildiler ve itirazda bulundular. fifa şili’yi galip ilan etseydi brezilya tarihinde ilk kez bir dünya kupasına katılamayacaktı, ancak fifa yanıcı maddenin kaleciye temas etmediğini tespit etti ve maçı kesildiğindeki skor olan 2-0'la tescil etti ve şili’yi de 1994 dünya kupası elemelerine katılmamakla cezalandırdı.

    turnuvaya ilk kez katılan ekipler kosta rika, irlanda cumhuriyeti ve birleşik arap emirlikleri'ydi. bu takımlardan b.a.e. hiç puan alamazken, kosta rika grubunda isveç ve iskoçya’yı mağlup edip brezilya’nın ardından ikinci olarak son 16 takım arasına kalmayı başardı ancak 2. turda çekoslovakya’ya 4-1’le boyun eğdi. irlanda ise elde ettiği 3 beraberlikle grubundan çıktı ve ikinci turda gheorghe hagi’li romanya’yı daha sonra samsunspor'da oynayacak olan daniel timofte'nin kaçırdığı penaltıyla eledi. ilk kez katıldığı finallerde hiç maç kazanmadan çeyrek finale çıkan irlanda, ev sahibi italya’ya 1-0 yenilerek turnuvaya veda etti.

    açılış maçında son şampiyon arjantin’i yenen, s.s.c.b.’ye 4-0 yenilmesine rağmen grubunu lider tamamlayıp, kupa tarihinde eksi averajla grubunu lider bitiren ilk takım olan kamerun turnuvanın sürpriz takımı olmuştu. ikinci turda da kolombiya’yı eleyip kupa tarihinde çeyrek finale yükselen ilk afrika ekibi oldular ve çeyrek finalde turnuvanın en zevkli maçlarından birinde ingiltere’ye karşı 2-1 öndeydiler. ancak gary lineker’in 2 penaltı golü skoru 3-2’ye taşıdı ve kamerun turnuvaya veda etti. kamerun’un bu performansı fifa’nın, afrika’nın kontenjanını 2’den 3’e çıkarmasında etkili oldu.

    arjantin ise turnuvaya kamerun yenilgisiyle başlayıp grubundan güçlükle çıkabilmesine rağmen ikinci turda brezilya’yı 1-0 yenip, çeyrek finalde de yugoslavya’yı penaltılarla eleyerek yarı finalde ev sahibi italya’nın rakibi oldu. ev sahibi italya, yarı finale gelene kadar oynadığı 5 maçı da kazanmış ve attığı 7 gole karşın kalesinde 1 gol bile görmemişti. iki takım diego armando maradona’nın futbol hayatını sürdürdüğü napoli’de karşı karşıya geldi. bazı napoli taraftarlarının kendi milli takımlarını değil de napoli’yi şampiyonluğa taşıyan maradona’nın takımı arjantin’i desteklemesi ise kupanın ilginç yanlarından biriydi. italya, turnuvaya sadece 1 kez milli olmuş bir futbolcu olarak gelen ve kariyeri boyunca milli formayla attığı 7 golünün 6’sını bu turnuvada atarak hem gol kralı hem de en değerli oyuncu olan salvatore schilacci’nin golüyle 1-0 öne geçti. ilk yarının sonu ise ilginç bir olaya sahne oldu. hakem michael vautrot zamanı unutunca yanlışlıkla ilk yarının sonuna 8 dakika eklemiş oldu. ikinci yarıda ise arjantinli claudio caniggia, daha sonra teknik direktör olarak ülkemizde gaziantepspor’u da çalıştıracak olan walter zenga'nın 517 dakikalık dünya kupaları tarihinin en uzun süre gol yememe rekoruna son verdi. italyanlar’ın turnuva boyunca yedikleri bu tek gol, penaltılarla arjantin’e elenmelerine neden oldu.

    diğer yarı finalde ise, çeyrek finalde kamerun’u eleyen ingiltere, son avrupa şampiyonu hollanda ile çekoslovakya’yı eleyerek yarı finale gelen almanya’ya rakip oluyordu. normal süresi 1-1 biten maçta almanya penaltılarla ingiltere’yi eleyip kupa tarihinde üst üste üçüncü kez finale çıkan ilk takım olmayı başardı. her iki yarı finalin de penaltılarla sonuçlandığı ilk dünya kupası’nda finalin adı tıpkı 4 yıl önce olduğu gibi yine almanya – arjantin oluyordu.

    arjantinli pedro monzon, ikinci yarının ortalarında gördüğü kırmızı kartla dünya kupası finalinde kırmızı kart gören ilk oyuncu oldu. sayı avantajını yakalayan almanya son dakikalara doğru andreas brehme’nin ayağından bulduğu penaltı golüyle maçı 1-0 kazandı ve 6. finalinde üçüncü şampiyonluğunu elde ederek kupa tarihinin en başarılı takımı oldu. ancak bu ünvanı yalnızca 4 yıl koruyabildiler. maçı 9 kişiyle tamamlayan arjantin ise dünya kupası finalinde gol atamayan ilk takım oldu. şampiyon almanya’nın teknik direktörü franz beckenbauer, mario zagallo’dan sonra kupayı hem futbolcu hem de antrenör olarak kazanan ikinci isim oldu. bununla birlikte hem takım kaptanı hem de antrenör olarak kazanan da ilk isim oluyordu.

    16 kırmızı kartla önceki iki dünya kupasının toplamından daha fazla kırmızı kart gösterilen turnuva 2.21 gol ortalaması ile en az gol atılan dünya kupası olmuştu. bu durum fifa’nın bir sonraki turnuvadan itibaren 3 puanlı sisteme geçmesine neden oldu.

    bütün bu hikayenin içerisinde benim kupaya dair en canlı anılarım üzerinde italya 90 logosu bulunan cırt cırtlı spor ayakkabılarım ve mahalle maçlarında schilacci ben olacağım diye kavga eden çocuklar.

    (bkz: 2002 kore japonya dünya kupası/@laff a lympics)
    (bkz: 1998 fransa dünya kupası/@laff a lympics)
    (bkz: 1994 abd dünya kupası/@laff a lympics)
    (bkz: 1986 meksika dünya kupası/@laff a lympics)
    (bkz: 1982 ispanya dünya kupası/@laff a lympics)

  • ollgunluk değil de, doygunluk denilse daha doğru ifade edilebilecek olgu. zira o olgunluğa erişmişseniz mezardan bir kaç yıl uzaktasınız demektir.

  • yaklaşıkbir ay sonra içimde değil kucağımda olacaksın küçük hanım.

    ek: güzel dilekler geliyor, güzel yeşil mesajınız var ışığını gördükçe mutlu oluyorum. teşekkür ederim herkese.

    ek 2: kızım bugün (21 ağustos) bir aylık oldu. arada merak edip mesaj atan güzel insanlar oluyor, burada dursun bilgisi :)

    ek 3: minik cadı artık bir yaşında. yaramaz, cazgır ve inatçı...

    ek 4: yaa 2 yaşını geçti editi yapmamışım. gerçek insan gibi oluyor git gide. konuşmaya başladı ki sormayın...

    ek 5: minik böcek 3,5 yaşında. kreşe gitmek suretiyle hafta aşırı hastalanıyor. imkanı olan anne 3 yaşına kadar kendisi yanında olmalı bebeğinin ve sonra da okula gönderip bozmamalı mis gibi hayal gücünü, insanlığını, mutluluğunu.

    ek 6: merak edip soranlar var, öpücükler sevgiler yollayanlar var. mutlu ediyor insanı.
    uzun zaman oldu, 5,5 yaşına geldi. çok ilginç bir şey insanın çocuğunun olması ve onun büyümesi. çünkü eski fotoğraf ve videolara bakınca şaşırıyor insan o kadar küçük olmuş olmasına :) hep en son olduğu hali en küçükmüş gibi geliyor ondan demek ki çocuklar anne babaların gözünde büyümez diyorlar.
    mavi hanım çok şeker bir cin cüce şu anda, konuşması hareketleri yürüyüşü bile mucize gibi. arada tutup ısırmak istiyorum ama o istemiyor maalesef :)) isteyen herkesin çocuğu olur umarım.

    ek 7: geldik ilkokul çağına. 1. sınıfa başladı bu sene. başta hiç sevmedi :( etkinlik yokmuş, "hep ders hep ders"miş.
    ama şimdi tüm okulu güzelleştiren bir mert'i oldu :))) ilk hayal kırıklığını yaşayana kadar mutlu gidecek okula en azından.

    ek 8: 2. sınıf oldu :) valla doğan büyüyor, eşeği bağlasan büyüyor... okullar çocukları kendi çerçevelerinde baltalıyor. eğitim insanı ezen bir şey.

    ek 9: iki gün önce doğum gününü kutladık mavi'nin. 8 yaşı bitti. harry potter temalı doğum günü istedi şapşik. peron 9 3/4 tabelası yaptık, draco malfoy kafası şeklinde pinyata yaptık, cüppesi asası kravatı falan... büyüdükçe güzelleşiyor çocuk sahibi olmak.
    ama yine de aklı olan çocuk yapmaz, onu diyim ben yani :)