hesabın var mı? giriş yap

  • -visco yatak düşünüyorsanız, iyice araştırıp, visco istediğinizden emin olun. elalemin gazına gelip, mağazada visco yatak deneyip, daha sonra da satın aldığı visco yatak yüzünden hayatı zindan olan, yeni yatağı çöpe atan çok insan var. ama tabii visco yatağından memnun olanlar da var.

    -uzun süreli kullanımda çökme, deformasyon vs. yaşamak istemiyorsanız miracoil yaylı yatakları, paket yaylı yataklara tercih edin. miracoil yaylı modeller biraz daha sert olabilir bu sebeple rahatlık açısından kendinden uyku pedli modeller daha uygun olabilir.

    -özellikle boy ve kilonuza göre size çok sert ya da yumuşak gelen yataklardan uzak durun. yatağa çok gömüldüyseniz sizin için yumuşaktır, hiç gömülmediyseniz sizin için serttir. ortasını bulmaya çalışın. yatağınızın sizin için çok sert olması da, çok yumuşak olması da sizi rahatsız edecektir, hatta sağlık sorunlarına bile neden olabilir.

    -bel sorununuz vs. varsa sert-orta veya sert tam ortopedik yataklar sizin için daha iyi olabilir. yumuşak sınıfındaki yataklar özellikle bel sorunu olan kişilere sıkıntı yaratır.

    -eski yatağınızla yeni yatağınız arasında sertlik farkı varsa yeni yatağa alışmanız minimum 1-2 hafta sürer.

    -doğal malzemeli ürünleri tercih edin; pamuk, kaşmir, keten, yün, at kılı vs... at kılı olanlar 1,5-2 kat daha pahalı evet. ama sanıyorum yumuşak tabakası zamanla deforme olmadığı/ezilmediği için yatak ömrü açısından en iyisi de onlar. deneyip, beğendiyseniz o paralar verilmez değil bana göre... illa gidip, 5000 euro'luk hastens almak zorunda değilsiniz, idaş'ta, wellmatt'da, yatsan'da da var mesela...

    -ömrünüzün en az 3'te 1'ini geçireceğiniz yatağa vereceğiniz paraya asla kıymayın, aptal olmayın, geri zekalılığın lüzumu yok.

    -maalesef mağazada 5 dk. yatarak ve yatakla birkaç gece geçirmeden yatağın size uygunluğu anlaşılamıyor. yatak almadan önce memnuniyetsizlik halinde satıcıyla iade şartlarını detaylıca görüşün. yatak satıcıların çoğu bir şekilde iade alabiliyorlar ama bunu baştan konuşmak gerekiyor. sonra başınız ağrımasın, her gece ızdırap çekmeyin.

  • turgut uyar şiiri

    ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    bu evleri atla bu evleri de bunları da
    göğe bakalım

    falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
    herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    beni bırak göğe bakalım

    senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    bana dönesin diye bir bir kapattım
    şimdi otobüs gelir biner gideriz
    dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
    seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    durma kendini hatırlat
    durma göğe bakalım

  • erkek adamın 2 kotu olur biri yıkanırken diğerini giyer, yırtılınca gider aynısından alarak yerine ikame eder. buna katma değerli erkek denir.

  • böyle önemli insanların olduğu ortamlarda mutlaka bir münasebetsiz olur, kendini önemli kişiye ispat etmek isteyip kendince çok zeki bir soru sorar. sorusunu yönelttikten sonra "bu kadar zekice bir soru bu insanın aklına nasıl geldi acaba" nazarlarını üzerinde hissetmek ister.

    14'üncü dalai lama tenzin gyatso bir söyleşide soruları cevaplandırırken aynen böyle bir dallama kalkıp şöyle tırt bir soru soruyor:

    "efendim. hayatınız boyunca dilsiz olsaydınız ve sadece bir an konuşabilecek olsaydınız, o bir konuşabileceğiniz anda ne mesajı vermek isterdiniz?"

    dalai lama da şöyle cevap veriyor:

    "bu çok saçma bir soru. duruma göre değişir. eğer o an çok açsam 'bana hemen yemek verin' derim."

    alelade bir popçuya bile böyle bir soru sorulunca, kamuoyuna karşı sorumluluğu olduğunu düşünüp "barış, barış içinde yaşayabilmektir derdim" gibi moron cevaplar verebilirken, büyük bir topluluğun ruhani lideri "sen ne soruyon la değişik" diyebiliyor. esaslı adammış.

    http://www.liveleak.com/view?i=098_1440638334

  • türkiye'de adı yalakalıkla lekelenmemiş, çizgisini bozmamış, kalitesini düşürmemiş, adını sansasyonel işlerle kirletmemiş, magazinsel olaylarda olmamış, yüzünü eskitmemiş, o eski saygısını, nahifliğini, adamlığını korumuş, eskilerin tabiriyle 6 okka megastardır.

    bu özellikleriyle hiç 'ama'sız sevdiğim nadir insanlardan biri.

  • sen doğur, büyüt, hayatını çocuğuna ada.. evlilik yaşına gelsin biricik kızın... sonra kızının salak olduğu gerçeğiyle karşılaş. nasıl bir reaksiyon bekliyordun ?

  • mağdurlar, toplanın. size hızlı çözüm sunuyorum.

    17.57'de tayland'a uçmuş. yolculuk 13 saat sürüyor. daha uçağın inmesine 4 saat var. hızlıca organize olup, tayland'daki türklere ulaşın. adamı izlemeye alsınlar. ödül koyun başına. türklere ulaşamazsanız tayland mafyasına ulaşın.

  • dinin bug'ını buldum, artık çok rahatım;

    geçen gün tüm işlerimi bitirmiş evde boş boş otururken, yine acayip kötülük yapıp, delicesine günah işleyesim geldi. içimden bir ses "git tapu dairesine, görevli memura rüşvet ver" derken, başka bir ses de "konu komşunun kızına iftira at" diyordu. bu sorunlu içgüdüme sebep olan unsuru sorgulamak için mahalleden oldukça feyizli bir abimizin yanına gittim ve sohbete başladık.

    + feyizli abi, ben niye böyleyim, niye devamlı kötülük yapmak istiyorum?
    - bak canım kardeşim, şeytanla allah arasında asırlardır süregelen bir tatsızlık olduğunu biliyorsun di mi?
    + evet abi, biliyorum.
    - bu tatsızlık sebebiyle şeytan kendi gücünü gösterebilmek amacıyla insanları dinden, imandan çıkarmak için devamlı mücadele eder, imanlarını zayıflatmak için uğraşır. unutma ki şeytan devamlı seni kötülük yapman için kışkırtacaktır. bundan dolayı iradeni her daim güçlü tutmalısın.
    + peki şeytan neden benim kötülük yapmamı istiyor?
    - dinden çıkaramadıklarına en azından günah işleterek, cehennemin nüfusunu arttırmak istiyor.
    + peki ya dinden çıkanlar?
    - onlar sonsuza kadar cehennemde yanacaklar zaten.
    + bu durumda ateistler sonsuza kadar cehennemde yanacaklarsa, şeytanın ateistleri kötülük yapmaları için kışkırtmasına gerek kalmıyor.
    - evet lan!
    + bu durumda ben de ateist olursam şeytan yanıma bir daha uğramaz ve ben de asla kötülük yapmam.

    evrenin sırrını bulmuşçasına sevinçten birbirimiz sarıldık ve dakikalarca halay çektik. akabinde ikimiz de derhal ateist olduk. ne bir rüşvet verme isteği, ne de kafa kesme arzusu kaldı içimizde. planımızın son aşamasında, ölmeye yakın kelime-i şahadet getirerek, günah işlememiş müslümanlar olarak direkt cennete girmeyi garantilemiş olacağız. allah ne kadar süper bir şey lan.