hesabın var mı? giriş yap

  • üstteki yazar bahsetmiş, biz abd'de polise sesimizi yükseltsek belki silahla bizi yaralayacak insanlar gelmiş burada vatandaşı dövebiliyor?
    elin oğlu gelip kendi ülkemde bizi darpedebiliyor öyle mi?
    bitmişiz!

  • alkollü araç kullanamazsınız, araç kullanırken fazla hız yapamaz, telefona bakamaz yemek yiyemezsiniz. yasak bunlar, anladın mı yasak? yasak olmasının da bir sebebi var. adam gelmiş bir çok insanın başına gelebilir yazmış.

    kural tanımaz bir sığır değilsen bunlar başına gelmez, zorla mı alkol aldırıp direksiyon başına geçiriyorlar seni? alkollü araç kullanıp insanları öldürmek nasıl herkesin başına gelebilir lan? bu nasıl bir mantık?

    ayrıca sizler nasıl insanlarsınız ki bu tipi hala savunmaya çalışabiliyorsunuz? yok yazarın hayatı başka eserleri başkaymış, yok herkesin başına gelebilirmiş. alkollü araç kullandığı için insanları öldüren birisi ne kadar iğrenç ise bu durumu savunanlar da en az o kadar iğrenç.

    ek: şu ''hayatı başka eserleri başka'' kısmına biraz daha açıklık getirmek istiyorum çünkü hala bu düşünceyi savunmaya çalışanları görüyorum.

    sizin bu eserlerinden ayrı tutmaya çalıştığınız hayatını o eserlerden kazanıyor ya bu adam, nasıl ayıralım lan birbirinden? isterse dört duvar arasında olsun sen o eserlere pozitif destek verdikçe eser sahibi maddi kazanç elde edecek ve daha rahat bir hayatı olacak.

    hiç mi zorunuza gitmiyor bir katili finanse etmek? bu kadar aciz misiniz siz? bir kitaptan ya da diziden uzak kalamayacak kadar zavallı mısınız?

  • yazarlığa meslek muamelsi yapanda, anca bizim ülkede olur.
    sen fikir adamısın ,düşünce insanısın,hayatta eksik ve yanlış gördüğün ne varsa bi şeyler yazmakla mükellefsin.
    aydınların sustuğu yerde ,cahiller bağırırmış.
    iki yıl sonra ülke çok farklı olacak sanki, yine gençler ölecek , yine zalım zülmüne devam edecek,ama bu arada senin paran bittiği için yazman gerekecek.

  • a101'in bim'den daha ucuz olması lakin bim'in a101'den daha kaliteli olması. mesela a101'de plastik sucuk 3 lira ve bim'de plastik sucuk 5 lira fakat bim'deki sucuğun tadı daha çok plastiğe benziyor, yani yerken yemeğin tadını alıyorsun, ağzına bi' asfalt değmiş gibi oluyor. oysaki a101 sucuğunda ne bi' plastik kokusu ne bi' kıkırdak, dümdüz domuz etini dizmişler, bıçakla keserken bıçak bile tiksiniyor, yana kaçıyor bıçak.

  • şoför sözcüğü fransızca'da ısıtan kişi anlamındaki chauffeur sözcüğünden gelir. çünkü ilk arabalar buharla çalışıyordu ve öncesinde ıstılması gerekiyordu.

    eşofman (échauffement) sözcüğünde bu fiil vardır. spordaki ısınmadan dolayı. banyodaki şofben (chauffe-bain) sözcüğünde de bu fiil kökü bulunur.

  • sen geç bekliyorum.

    kafanı çıkarma ben geçiyorum.

    yeşil yandı yürü.

    çevirme var ilerde.

    hacı ne yaptın?

    sağa çek, dövücem.

    vs.

    debe editi: bir dişi kişi olarak, selektör ile ilgili yazdığım entry debe'ye girdi ya, daha da kimse bana kadın sürücü muhabbeti yapamaz. (bkz: swh)

  • edit: özelden "link koysana emenike" diyen arkadaşa ithaf,
    al emenike;
    http://www.sozcu.com.tr/…an-takipcisine-yanit-verdi

    mabel matiz ile fotoğraf çektiren bir adet dingil fotoyu bu yazıyla paylaşıyor.

    bu nasıl bir kafadır yahu! adama sinsice yaklaşıp foto çektir sonra da "topsun" deyip paylaşım yap.

    mabet matiz'in cevabı;

    “merhabalar. bugün canımı sıkan bir şeyden bahsetmek istiyorum. yukarıdaki post, dünkü hz. mevlana ziyaretimiz sırasında, türbe kapısı önünde, kibarca benle fotoğraf çekilmek istediğini belirten iki genç arkadaşımdan birine ait. birlikte çekildiğimiz fotoğrafımızı bu metinle paylaşmış. yer bildirimi ve hashtag yapmayı da ihmal etmemiş. bir başka dinleyicimin yorumu sayesinde fark ettim. tuhaf hissettirdi. çocukluğumdan başlayıp şimdinin youtube yorumlarımın yarısından fazlasını kaplayan bu tavır beni hiç şaşırtmadı aslına bakarsanız, alışığım her türlüsüne, sevgiye de sevgisizlik ürünü her türlü içeriğin tillahına da. ama dün bulunduğumuz yerin özelinde düşündüğümde fazla düşüncesiz, kalpsiz ve tutarsız buldum bu hali. belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti. ben de buraya bir not düşmek istedim. şu konuda bir anlaşalım istiyorum artık sevgili arkadaşlar: top! tüfek! ibne! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız; bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret / aşağılama / alay / ötekileştirme hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. üzüntüm de şunla ilgili zaten: isterim ki sizin için de içermesinler. isterim ki öncelikle kendi benliğinizi sevip ona saygı duyun. isterim ki dünyadaki yerinizi bulmak için daha faydalı kelimeler kullanın. isterim ki hep bir sorunuz olsun. isterim ki size ait olmayan ezbere bilgilerle yürümeyin. isterim ki sevginin karşısında diliniz de kalbiniz gibi tertemiz kalsın. isterim ki bilerek konuşun. isterim ki mevlana’nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin. isterim ki güzel olduğunu düşündüğünüz şarkılar varsa orada ne konuşulduğunu biraz olsun hissedin. isterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin. isterim ki bu cümleler bir işe yarasın. isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin. çoğumuzun gözü bağlı şekilde sabah akşam ben! ben! ben! diye şuursuzca bağırıp durduğu bu yeni çağ ortamında çok mu şey istiyorum? bilmiyorum. bu aralar ınstagram’dan da çok sıkılıyorum. söyleyeceklerim bu kadar. sevgiyle.”