ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
bayburt türkiye haritasından silinse
- kimsenin ruhu duymaz amk
(ospirsizommazki)
- bayburt ne lan
(emekliolupnamazibirakanimam)
- bayburt türkiyede mi?
(bedavaya vermem)
- bayburt il oldu mu lan?
(yuzu guldu picin)
- hangi bayburt
(cuneytinarkini)
- bak kardeşim ayıp ediyorsun bayburt akdeniz bölgesinin incisidir incisi
(donumdaki siyah desen)
- aslında bayburtun başkent olması lazım daha biz yerini bilmiyoruz düşman nerden bilecek
(syspg)
andrei rublev
-
genelinde (ama özellikle bazı noktalarında) insanı korkutucu bir gerçekliğin içine çekerek ürperten tarkovski filmi. zaman zaman hakikaten o dönemdeki insanları ve yaşananları izliyormuşum gibi geldi bana, bu açıdan da son derece başarılıdır.
ayrıca bir sahnesinde rublev'in yanındaki kadınla eğlenen tatarlardan birinin "vay alıp getti", "kaçıp getti" demesiyle güldürmüştür.
türevin gerçek hayattaki uygulamaları
-
öğrendiğimde ufkumu 2 katına çıkaran şeylerden biriydi benim için (ufkum dar olabilir kusura bakmayın yıllar oldu öğreneli ama o günlerde çok etkilenmiştim), enteresan denebilecek bir kaçını yazayım..
-ölüm saati hesaplama,
-böbreklerde süzülen kanın konsantrasyonunu zaman değişkeni ile beraber hesaplama,
-arteriyel ve venöz kanın dokulardaki konsantrasyonları,
- mikroorganizmaların maksimum konsantrasyona hangi zaman aralığında hangi sıcaklıkta geleceği (bunu biliyoruz biz zaten diyebilirsiniz ama hayvan veya doku deneyleri için bu zaman dilimlerini tutturmak önemlidir)
integral de bu işlemlerde ara ara haliyle devreye giriyor.. benim kafama tek takılan bu olaylar üzerinde kafa yorup hem matematiksel bağıntısını hem işin işleyişini kovalayan insanların varlığı. iyi ki varlar. canlarım benim.
debe editi: bu kadar çöp içerisinde okuyan birilerinin olmasi çok güzel teşekkür ederim.
o konsantrasyonunu ölçeriz dediklerimi kanda veya dokudaki üre, glikoz, oksijen gibi bileşenler... olarak düşünebilirsiniz.
dubai'de satılan magnum dondurma
-
hayatında hiç bağdat caddesine gitmemiş yazar beyanıdır.
milletvekillerine 150 milyonluk akıllı bina
-
iyi olmus. ulke yonetimine akli bir yerden dahil etmek gerekiyordu.
abd'de ilkokul öğrencilerine sorulan zeka sorusu
ihsanoğlu'nun üç dilde soru yanıtlaması
yere düşünce osmanlı gibi dağılan telefon
-
telefoncu m.kemal abinin, parçalardan başka telefon yapabileceğini bilmeyen ,yazar hezeyanı.
furkan bölükbaşı'nın isyanı
-
(bkz: don't feed the troll)
akepe trolleri resmen çıldırmış durumda. son 10 yılda kanser gibi yayılıp devletin tüm kurumlarını işlevsiz hale getirdikleri ortaya çıktı ya. çıldırıyorlar.
karadenizlilerde damak tadı olmaması
-
bana da damak tadı olarak karadeniz mutfağı hep yakın gelmiştir (anne baba ege tarafından). bilen bilir ege mutfağında topraktan çıkan her şey yenilir, et türkiye'nin diğer bölgeleri kadar çok tüketilmez.
ben bir adanalı gibi günde 5 vakit et yiyemiyorum. bana ağır geliyor. şimdi adana mutfağı kötü mü? tam tersine çok güzeldir ama benim damak tadıma uygun değildir. adana'da, antep'te çok güzel vakit geçirdim, yemekleri çok şahaneydi ama hayatının geri kalanında böyle yiyeceksin deseler kabul etmem.
ama karadeniz'de gittiğim her şehirde kendime göre bir yemek bulabildim. balık zaten hemen denizden hem mis gibi akarsularından çıkıyor. balığı çok güzel gömdüm her gün. bir sürü etli-etsiz sebze yemekleri var, sabah akşam yedim. ağır bir şeyler yemek istediğim zaman pideleriyle, köfteleriyle, yöresel kebapları ile kendimden geçtim. mis gibi laz böreği ve sütlaç ile grand finale gerçekleştirdim.
ülkemin her yerinde güzel güzel yemekler var, keşfedilmemiş sırlar var. şunları alıp dünyaya pazarlayıp, ülkenin reklamını yapacağımıza bölgesel olarak birbirimizin ağzına sıçmakla meşgulüz.
yabancıya sorsan türkiye'ye ait hangi yemek biliyorsun diye, anca rakı-çöp şiş-kebab. çok eminim ki bir kuymak, akçaabat köftesi, samsun pidesi ile yabancı birisinin aklını alırım.
dünyanın en mükemmel barikatı
-
foto
inançla kurulmuş, kurtuluşun habercisi barikattır.
(bkz: yenildiğinde değil vazgeçtiğinde kaybedersin)
antakya/armutlu'nun arka sokakları/ 13 temmuz 2013.