ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
spotify yüzünden radyoların batması
-
sırf müzik dinlemek için radyo programcılarının birbirinden saçma muhabbetlerine maruz kalmak istemeyen bizler, müzik uygulamalarını, hışırtısız, çekme problemi olmadan rahat rahat dinliyoruz.
karşımda bir şeyler anlatan birini dinlemek istersem de podcast açıyorum.
yeniliklere ayak uydurabilenler kazanıyor. ayrıca teknolojik gelişmeler ve değişen ihtiyaçlarla birlikte yok olan birçok meslek var, radyocular tek değil.
üsküdar üniversitesi rektörünün skandal tweeti
-
bu da rektroll
japonların latin alfabesine geçememiş olması
-
isteseler de japon dilinin yapısı böyle bir değişikliğe müsait olmadığından yapamayacakları için gerçekleşmemiş ve muhtemelen asla gerçekleşmeyecek olaydır. hiç denenmediğini düşünmeyin, zira edo döneminden beri (14. yüzyıl - 19. yüzyıl arası) birkaç kez gündeme getirilmiş bir konudur.
değil yazı sisteminin tamamen latin alfabesine geçmesi, sadece hiragana ve katakanadan oluşan bir yazı sistemi dahi düşünülemez. öyle ki kanjisiz japonca olmaz, hatta japoncadaki kanji kullanımı bu yazı sisteminin kaynağı olan çincedekine kıyasla çok daha komplikedir.
hayatınızı asgari bir şekilde idame ettirebilmeniz için çincede bilmeniz gereken temel kanji (ya da hanzi) sayısı, japoncaya göre bin küsür daha fazla olsa da bu karakterlerin çincede tek okunuşu ve hemen hemen sıfır istisnası var. buna karşın japoncada tek bir kanjinin yeri geldiğinde abartısız 15-20 farklı okunuşu olabilip, bir de bunlara ek olarak istisnai okunuşları olan karakter sayısı da yüzlerce bulunmakta. örneğin bu karakterin çince okunuşu sadece "sheng" iken japoncada kişi ve mekan isimleri gibi istisna okunuşları haricinde 35 farklı okunuşu bulunuyor. ya da bu karakter çincede sadece "míng" olarak okunurken japoncada -istisnalar hariç- 29 farklı okunuşu bulunuyor. örnekler uzar gider böyle.
peki deminden beri "istisna okunuş" deyip durduğumuz hadise nedir? örneğin japonya'nın eski adı olan "yamato" sözcüğünün kanjiyle yazılmış halini ele alalım. bu kelimenin okunuşu istisnadır. normal şartlar altında "daiwa" veya en kötü ihtimalle "oowa" şeklinde okunması gerekirken japonca normlarının aksine kanjiler okunuşu değil, okunuş kanjileri etkilemiştir. zira "yamato" kelimesi, kanji sisteminin japoncaya girişinden eskidir. dolayısıyla bu kelimeyi ifade etmesi için de okunuştan bağımsız olarak "büyük japonya" anlamına gelecek karakterler seçilmiş. çünkü havalı. bu duruma bir başka örnek de azuki fasulyesi anlamına gelen sözcüğün yazılışı. normal şartlarda "shoutou" ya da "komame" şeklinde okunması gerekirken okunuşu "azuki"dir.
kanjinin komplikeliği burada bitiyor mu? tabii ki hayır. aynı yazılışa sahip bazı sözcüklerin okunuşları, cümledeki anlamına göre değişebiliyor. mesela "on" ve "parça" karakterleriyle yazılan kelime, hem "on dakika" hem de "yeterli" anlamına gelmekte ve kast ettiğiniz anlama göre "juppun" veya "juubun" şeklinde okunmakta.
insan adlarının okunuşa hiç girmiyorum. onlar komple istisnai ve yeri geliyor aynı karakterlerle aynı şekilde yazıldıkları halde farklı okunabiliyorlar.
kanjiyi bu kadar uzun anlatma sebebim, neden kanjisiz japonca olmayacağına arka oluşturmak içindi. hangul ile mükemmel bir şekilde idare edebilen korecenin aksine japonca sadece hiragana/katakana veya başka bir alfabetik yazı sistemi ile işlemez. mesela şu an tamamen rastgele aklıma gelen "koushi" kelimesinin bile otuz küsür farklı anlamı bulunuyor ve senin cümle içerisinde kullandığın "koushi" kelimesinin hangi anlamı verdiğini ayırt edebilmek için tek şansın kanjidir.
çiğköfteci ali usta'nın memleketine geri dönmesi
-
ergen yutubırlığının gittiği iğrenç noktayı gösteriyor. bu adam toplumun bir rengi, bir deseniydi. gidenler, kuyruk olanlar neyle karşılaşacaklarını bilerek gidiyorlardı. ezkaza geçerken görüp duran 3-5 kişi haricinde kimse zorla getirilmedi oraya.
böyle böyle toplumun farklı renklerini solduralım, seslerini susturalım, küstürelim. herkes aynı bokun laciverdi olsun.
ben 2004 yılında gittiğimi hatırlıyorum.
hatta fotoğraflarımız var arkadaşlarla. o zamanlar da böyleydi. üniversite öğrencisiyiz deyince "medreseliler gelin, bu size yetmez" deyip biraz daha çiğköfte koyduğunu hatırlıyorum. daha öncesi de var. youtube 2005 de kurulmuş. şimdi bu adamı youtube ünlüsü olmak için böyle davranmakla suçlayan gerizekalılar var. ne desen boş bu derece salaklığa.
trafikte en temkinli yaklaşılması gereken araçlar
-
- sinyal vermiş kadın sürücü. kadın sürücülerin arabalarında dikiz aynası olmadığından sinyali vermişse bırakıcaksın ne istiyorsa onu yapsın.
- iki şeridin ortasından giden ağzı açık dede. ağız aralığı ile şerit tutturamama arasında direkt bir ilişki olduğunu biliyor muydunuz?
- makas berkcan. lüks aracında makas atan berkcan'lar genelde birden önünüze kırabileceğinden ekstra dikkatli olmak gerekiyor.
- yaya görünce hızlanan tipler. carmageddon kafasıyla sürücü mü olunur?
türk sinemasının temel sorunu
-
realist olamamalarıdır. toplumsal gerçekliği başrol karizmasına kurban ediyorlar.
örneğin rahmetli tarık akan'ın başrolünü oynadığı yol filmine bakalım. şu anda bu düzeyde bir film çekilemez, üstelik daha fazla imkan varken. çünkü senaristler ve yapımcılar artık bunun derdinde ve bunu düşünecek seviyede değil. modern hayat en çok onları sarmış zannedersem, direkt yap tüket tarzı sinema filmi çekiyorlar. bu filmde tarık akan'ın tırnağının içindeki kire kadar gösterilmişti ya şimdiki filmlerde peki? neyse daha fazla bir şey demek istemiyorum.
önemli not: bu dediklerim nuri bilge ceylan ve zeki demirkubuz için geçerli değildir.
depremzedelerle dalga geçen gurbetçi
-
hic uzatmadan sirketine sikayet edilmesi ve hayatinin karartilmasi gereken kisidir.
asagidaki formatla maili 50 kisi atsa adamin aklini alirlar. kaldi 49 kisi hadi biraz emek verelim.
alici : cnx-bg-recruitment@concentrix.com ( sirketin bulgaristan ayagi hr i )
konu : complain about employee named - fatih yeresacan -
mail :
hello,
one of your employees posted a video about the earthquake in turkey. ın the video, he humiliates and insults people affected by the earthquake. the video contains a lot of disrespectful behavior and words to them. he is ruthless on a sensitive subject and speaks without hesitation.
for the company image, please take the necessary steps in this regard.
kind regards
you can reach:
to the video: https://www.youtube.com/…&ab_channel=gurbethavaları
to the employee: https://www.linkedin.com/…atih-yeresacan-445157181/
edit: guzel mesajlariniz icin tesekkurler. boyle insanlarin varligini gormek umut verici
son edit: bir yazarin attigina gore isten cikarilmis. ellerinize saglik
link: https://twitter.com/…dar/status/1637150118183944194
liverpool kalecisiyle yanlışlıkla yapılan röportaj
-
mutlu etmiştir. niyeyse mutlu oldum. amcanın dikkatle dinlemesi, sonra heycanla evet ben de ordaydım demesi. ne güzel. oynadığı maçın hatırlanmış olmasının verdiği mutluluk da güzel.
bu arada ne güzel ülkeler var lan dünyada. mutlu edicek şeyler de oluyor bazı ülkelerde.
ağaçla evlenmek isteyen kadın
-
çalı çırpıya sürtmek deyiminin bir level üstüne geçmiş kadın.
atatürk olimpiyat stadı
-
ellenmesin. dursun orada. hani bi apocalypse falan olur, ne bileyim zombi istilası olur, sağ kurtulan bi kaç insan görsün de "bu yapıyı ne sikime yapmışlar" diye merak etsinler.
türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri
-
(bkz: duzce earthquakes)
(bkz: sivas kangals)
(bkz: trabzon hurricanes)
(bkz: bursa chestnuts)
(bkz: urfa red peppers)
aynı zamanda fantazi ligdeki takımlarımızın da isimleridir.
ailenin komik kısa mesajları
-
ilk kez uçağa biniyorum, yapayalnızım, tırsmış bir haldeyim... gece, hava yağmurlu. yerime oturdum, babamdan mesaj geldi:
balkondayım.
olsun saçmaydı belki ama, babacığım balkonda benim uçakla tepelerinden geçmemi bekledi. romantik adam...