hesabın var mı? giriş yap

  • üzerinde pek düşünülmez ama bu gerçektir. çünkü bir yavşağı astronot yapmazlar. astronot olduktan sonra yavşaklaşanlara da anında yol verirler. böyledir bu. şansı yaver giden bir yavşak her şey olabilir. polis olur, hakim olur, hatta bakan, başbakan bile olur. ama bir yavşak asla astronot olamaz. pilot da olur mesela. ama yörüngeye çıkacak adam yavşak olamaz.

    2003 yılında, astronot olmaya çok yaklaşmıştım. ama olmadı. seçmeleri geçemeyince, astronotluğun kitabını yazmış olan babam hemen sordu; bi yavşaklığını mı gördüler? hayır, dedim babama, 29 cm ile boydan kaybettim. "neyse, yavşaklık nedeniyle elenmekten iyidir." diyerek teselli etti beni...

  • hiç konuşmadan birlikte saatlerce vakit geçirecek kadar ve hatta bundan tarifi zor bir haz duyacak kadar yakın olmak, benim için herhangi bir insan ilişkisinde ulaşılabilecek en son noktadır.

    tanıdığım onca insan içinde karşılıklı olarak bu kadar içten bir sevgi bağı kurduğum birkaç kişi var yalnızca. örneğin kendi kardeşlerimden bile sadece biriyle bu ölçüde derin bir ilişki kurabildim.

    bu durumun ne kadar özel bir lütuf olduğunu dün akşam daha bir iyi anladım. favori kardeşimle haliç'teki teknelerden birine binip kalabalık şehirden biraz uzakta, karanlık denizin içinde sessizce yol aldık bir süre. ilk o fark etti, anın tadını çıkarmak ve iletişim kurmak için konuşmak zorunda değildik. hatta bu sükunetin içinde sanki daha da iyi anlıyorduk birbirimizi. huzur tam da böyle bir şey demekti. sevdiğin ve seni sevdiğinden emin olduğun can dostunla yan yana oturup kelimeler olmadan anlaşmak...

  • "chaos isn’t a pit. chaos is a ladder. many who try to climb it fail and never get to try again. the fall breaks them. and some are given a chance to climb, they cling to the realm or the gods or love. only the ladder is real. the climb is all there is."

  • kartopu dünya hipotezi. olay su: bazi bilim insanlari bundan 750 milyon yil ile 650 milyon yil önceki periyodda dünyanin tam üc kez tamamen veya cok büyük bir kisminin buzullarla kaplandigini, hatta en son olaninin yaklasik 10 milyon yil sürdügünü öne sürmekteler. bu sebeple kartopu dünya denmekte.

    öyle deli sacmasi diye gecilemeyek bu hipotezi destekleyen ve cürüten pek cok kanit bulunmaktaymis. bu hipotezin en büyük kaniti dünyanin bircok bölgesinde kutuplara cok uzak olan bölgelerde bile rastlanan buzullar tarafindan olusturulmus tortul kayalarmis. öte yandan bir rus bilim adami 1960'larda eger dünyadaki buzul kütlesi yeterince genislerse albedo etkisinden dolayi tüm dünyanin buzullarla kaplanmasinin mümkün oldugunu ispatlamis. baska bir bilim adami o döneme ait olan tortul kayalarda yaptigi magnetizm ölcümleri sonunda grönland ve svalbard adalarinin [kuzey kutbuna yakin iki ada] o dönemde iliman iklim kusaginda olduklarini bulmus [unutmayin: kitalar hareket eder].

    bu hipoteze karsi cikan bilim insanlarina göre dünya'nin öyle bir durumdan kurtulup tekrar isinmaya baslamasi hemen hemen imkansizmis. ancak buna karsi kartopu dünya hipotezini savunanlarin elinde güclü gercekten güclü bir kanit var: yanardaglar. dünyanin böyle bir devirden kurtulmasi pekala cok büyük yanardag faaliyetleri sayesinde mümkün olmus olabilir. bu sadece yanardaglarin püskürttügü sicak magmadan degil aslinda daha cok yanardaglardan cikan karbondioksit gazi sayesinde mümkün olmus olmali diyor snowball yandasi bilim insanlari.

    bu hipoteze karsi olanlarin öne sürdügü daha güclü bir argüman var. eger gercekten dünya öyle bir devir yasadiysa yani tüm dünya buzullar altinda kaldiysa, dünyadaki yasamin tamamen bitmesi gerekirdi ve canli yasami bir daha ortaya cikamazdi veya cok daha gec ortaya cikardi. tabi ki bunun cevabi da verilmis. antarktikada, buzul altindaki denizde arastirma yapildiginda günes isiginin buraya ulasabildigi ve fotosentez yapabilen mavi-yesil alglerin varligi görülmüs. daha da ilginc olansa ordaki buzun yapisiymis. o bölgedeki buz tipki cam gibi saydammis, bu sayede günes isinlari buzulun icinden gecip denizin icinde bir hayata olanak sagliyormus. büyük ihtimalle dünyanin kartopu döneminde ekvator bölgesindeki buzullar da cok kalin degilmis ve bu sayede fotosentez yapabilen canlilar hayatta kalabilmis diyor "snowball"cu bilim insanlari.

    öyle veya böyle ilginc bir hipotez. yarin öbür gün ufocu manyaklar uzaylilar dünyayi isitti da o sayede yasiyoruz simdi de diyebilirler bu hipotez hakkinda, kim bilir.

  • yurt dışındakiler reklama, yurt içindekiler rakının fiyatına ağlıyor.

    reklamı seyrederken bile cebimden 20tl vergi çıktı

  • her hıdrellez'de bir gülün altına dileğimi ya kağıda çiziyorum ya da çakıl taşlarıyla resmediyorum, ayrıca gülün dalına aynı dileği tutarak bir de kurdele bağlıyorum, ertesi sabah kağıdı, taşları ve kurdeleyi alıyorum ve denize ya da bir akarsuya atıyorum.
    bunca sene her ne dilediysem oldu. mesela geçen sene ev diledim, gül ağacı bulamadığım için dut ağacının altına mavi mozaik taşlardan bir ev yaptım ve bu sene kendi evimde oturuyorum :)

    sadece çocuk dileğim olmadı, ya tıbbi olaylara karışmıyorlar ya da çizdiğim bebeği kedi olarak algıladılar ve zaten bir kedim varken bir kedi daha geldi eve. adını maşuk koydum.

    bir de bugün benim doğum günüm, annem "seni bana hızır ve ilyas getirdi" derdi ve ben kendimi çok özel hissederdim...

  • bakış açıları farklıdır.
    kopek: "bu insanlar beni aldılar, hergün seviyolar, yemeğimi veriyolar, sıcacık bir evdeyim, istediğim zaman benle oynuyolar. vay be bu insanlar tanrı olmalı"
    kedi: "bu insanlar beni aldılar, hergün seviyolar, yemeğimi veriyolar, sıcacık bir evdeyim, istediğim zaman benle oynuyolar. vay be ben tanrı olmalıyım"