hesabın var mı? giriş yap

  • siyasal islam bu işte, adamlar o kadar beceriksiz, o kadar zekadan yoksun ki s400 alıyor ne aktive edip kullanabiliyor ne dekatlardır tasarımına üretimine ortak olduğu, parasını ödediği f35’leri alabiliyor. salgın oluyor hem ekonominin anası sikiliyor, hem hasta sayıları rekor kırıyor. hem amerika’nın ekonomik yaptırımını yiyip, doğu akdeniz’de köşeye sıkıştırılıyor hem rusya’dan üstü kapalı ambargo yiyor. suriye iç savaşını körüklüyor, bölgede de-facto özerk kürt bölgesine sebep oluyor. avrupa’nın birbirine girdiği, sert sınırları tartışıp neredeyse birliğin dağılacağı dönemde 3-5 milyar dolar için adamlara giden suriyeli mültecisini alıyor, üstüne avrupa’dan yaptırım tehdidi yiyor. bu arada aynı mültecilere bakabilmek için avrupa’dan aldığı desteğin onlarca misli para harcıyor. tam bir şamar oğlanına döndük. bu böyle uzar gider. bu adamlar ancak ülke içinde caka satabilir ülke sathının dışına çıktıkları anda hakettiği muameleyi görür.

    (bkz: siyasal islam kanserdir)

  • istanbul'un tarihi vapurlarından birisi olan paşabahçe vapuru limana çekildiği günden, 2019 yılına kadar beykoz belediyesi'nin elinde bulunurken önce nikah salonu olarak kullanılıyor, ardından da jilet olmaya hazırlanıyordu.

    2019'da jilet olması için ihaleye çıkarılan vapur, yeni ibb yönetiminin girişimleriyle jilet olmaktan belki de son anda kurtulup, yine ibb'nin girişimleri sonucu tekrar ibb'nin şehir hatları bünyesine kazandırılmıştı.

    şehir hatlarının çehresini değiştiren, geçtiğimiz sene kurumun 125 kat ciro artışı yakalamasını sağlayan sinem dedetaş'ın önderliğinde, tarihi vapur muhteşem bir şekilde restore edilmiş ve yeniden denize açılacağı 13 ağustos tarihini bekliyor. ayrıca tarihi vapur'un limana bağlandığı gün, marmara'nın hala en hızlı vapuru olduğu biliniyor.

    görsel

    görsel

    kim ne dersin, türkiye'nin en liyakatli, en iyi ekibi istanbul büyükşehir belediyesi'nde. sinem dedetaş ve pelin alpkökin gibi isimler bunun en büyük örneklerinden. istediğiniz kadar eleştirin ama ekrem imamoğlu'nun belediyeciliği ve belediyecilik vizyonu türkiye'nin çok çok ilerisinde.

  • farklı dönemlerden olan iki genç ortak bi arkadaş grubu vesilesiyle tanışır. olay aslında basit bi tanışma olayıdır ancak;

    a: merhaba veyis.
    b: veysi.
    a: veyis...
    b: veysi...
    a: veyisss!
    b: veysiii!
    a: tamam aq veysi olsun ya!*
    ...

    daha sonra araya giren arkadaşlar ikisine de isimlerini ayrı ayrı söyleyip olayı bağlarlar. gençlerden birinin adı veyis diğerinin ise veysi'dir.

  • okumadiginiz seyler, bilmediginiz konular hakkinda bos bos yorumlar yapmayin.

    virgulden sonra bosluk tusunu kullanmayi ogrenin.

  • müslüm gürses'i nerede sevdim ben biliyor musunuz?

    bir gün ona şaka yapılmıştı. müslüm baba'nın orkestrasına darbukadan hiç anlamayan bir adam oturtmuşlardı (sözde asıl darbukacısının eşi doğum yapmış). neyse işte müslüm gürses hazırlandı, şarkı çalıyor falan..ama darbukacı tam anlamıyla içine ediyor şarkının..müslüm gürses baktı böyle 1-2 falan olmuyor..durdurdu..inanılmaz sakin bir şekilde problemin neden kaynaklandığını sordu darbukacıya... sonra tekrar denediler, tabii yine olmadı falan..müslüm gürses yine çok sakindi. hatta ona darbukayı öğretmeye çalıştı kendi yanına gidip, ne yapacağını anlatmaya çalıştı falan..“çok basit bak yapabilirsin” falan dedi, cesaretlendirmeye çalıştı adamı. ne bilsin adamın ona şaka yaptığını… sonra tekrar..sonra tekrar.. darbukacı her seferinde şarkıyı katlediyor... bu durum uzun bir süre devam etti fakat baba en ufak bir kelime etmedi, hiç de sinirlenmedi. hatta en sonunda şakayı planlayan program sunucusu ayaklandı ve yalandan baya kızdı darbukacıya "beyefendi yapamıyorsanız gidin" falan dedi, ortalığı biraz karıştırmak istedi. darbukacı da "tamam o zaman ben gidiyorum" falan dedi kalktı ama orada baba devreye tekrardan girip "darbukacı gidemeeeeeeeezzz" dedi, yine destek çıktı adama ve bu durumu orkestranın içinde eritebileceklerini falan söyledi.

    hani bu şakayı planlayanlara göre normalde müslüm baba'nın zıvanadan çıkması ve olayların komik bir hal alması planlanıyordu ama o kadar naif ve ince bir adam vardı ki karşılarında, umdukları gibi olmadı.

    ben işte ilk kez orada çok sevdim onu. inanın o şakayı bi bülent ersoy'a veya muazzez abacı'ya veya bi ibrahim tatlıses'e falan yapsaydınız, verecekleri tepki çok başka olurdu. elleri ayakları falan titrerdi. bağırır çağırırlardı adama..belki iki dakikada kovarlardı. tam da şakacıların arzuladığı şeyler gerçekleşirdi.

    düşünmeden hızla kalp kıran, empati yoksunu insanları sevmem ben. müslüm gürses öyle değildi ve yine her zamanki gibi iyiler önce gitti.

    bazen isyan ediyorum bu sıralamaya. ruhun şad olsun baba.

    not: bu arada ilgili şaka şuradan izlenebilir.

    edit: link yenilendi. uyarısı için @scarletletter'e teşekkürler.
    edit2: link bir daha yenilendi (niye sürekli kaldırıyorsunuz ulan müslüm gürses şakasını internetten). @rahatsizadam'a teşekkürler.

  • bu iddiada doğruluk payı varsa iki ihtimal var:

    1 - ülkenin başbakanının onlarca askerinin ve tabur komutanının öldürüldüğünden haberi yok.
    2 - ülkenin başbakanı, onlarca askerinin ve tabur komutanının öldüğünden haberdar bir halde milli maçta etrafa, önünde şehit çocuğu varken gülücükler dağıtıyor.

    hangisi daha az korkunç, daha az acı, daha az sinir bozucu geliyorsa onu seçin. ben birini seçemedim.

  • belçika girişi / 2015

    polis: (ing.) nereden geldiniz?
    önümüzdeki türk teyzeler: jolly tur :)

    p: neden geldiniz? turist misiniz?
    ött: jolly tur :/

    p: ingilizce bilmiyor musunuz? neden buradasınız?
    ött: jolly tur :(

    bu 2 teyzeyi göz altına almışlar, normalde yapmayacakları iş...
    4 saat sonra tur rehberi gidip çıkartmış.