hesabın var mı? giriş yap

  • bir yerde okumuştum. sanırım aylin balboa'nın hikayesi idi. "yaşlanmak mütemadi bir kaybediş"tir. diye . kendimden biliyorum (80 yaşına geldim artık) hacmen azalıyor insan. ruhen de azalıyor. tanıdıklar azalıyor...tükeniyor en sonunda. hayat bitmiş oluyor.

  • malezya’da kamu fonlarının başbakan necip rezak’ın şahsi banka hesaplarına aktarıldığı iddia edilmis. rakam 700 milyon dolar. başbakan "ülkenin demokratik yollarla seçilmiş başbakanını devirmek için siyasi bir sabotaj kampanyası” demis. olmaz ağa "montaj bunlar montaj" diyeceksin. "paralellerin işi" diyeceksin. hiç bir şey bilmiyorsan al 17-25 aralığı incele. paralel diyeceksin paralel, bu önemli. ha bir de mümkün mertebe bankalari kullanmayacaksin, evde saklayacaksin paraciklari

    edit: https://twitter.com/…tatus/1345134378498859009?s=20

  • rakıya ilk başladığım zamanlarda, izmir'de pasaport'taki gemideki balık restoranlarına gitmiştik.. ferdi abi bizden çok önce gelmişti mekana, ve etrafindakileri eğlendiriyordu.. biz daha 20li yaşların başında tıfıl gençler olarak "aa ferdi özbegen mi bu" "yok o degildir" "yoo" derken, "evet yakışıklılar ferdi abinizim ben" diye muhabbetim ortasına dalmıştı ferdi abi.

    biz o zamanlar rakıyı eğlencesine içerdik.. içine su katar, buza yer ayirirdik 2 parmak.

    ama şimdi büyüdükçe, rakıyı beraber içtiğimiz insanlar bir bir gidince, neşet ertaş bırakınca en başta, rakı bardağı içinde görünmez bir kederle geliyor.. arkada biriktirdiğimiz seneler artınca, buz için ayrilan iki parmak yer, özlemle doluyor.. ferdi özbegen, neşet ertaş, karşı komşu orhan amca, anneannem, mehmet amca derken, gidim gidim suya ve buza yer azaliyor sirf özlemle beyazlaşıyor rakı..

    ve radyoda ince bir saz çalmaya başlıyor.. efkarim birikti sığmaz içime, bir sitem etsem de azdir kadere..

  • yapılmış en aptalca dalgınlık demeyeceğim, en aptalca aptallık ablamın kocasından geliyor;
    üst komşu bir gece karısını dövüyor, ablamla eniştem duruma müdahele edemeyip polisi arıyorlar, eniştem adresi veriyor. sirenler, polisler derken ablamın kapısı yumruklanıyor "aç, polis" deniliyor. bizimkiler şaşırıyor, ihbar eden kendileri, kapıyı açıyorlar, polis "şikayet var sen içeri git" diyor enişteme, sonra ablama "bu adam size şiddet mi uyguladı?" gibi sorular soruyorlar, anlaşılıyor ki bizim zeka küpü enişte adresi verirken kendi daire numarasını vermiş polise. bu sırada polisin gürültüsüne karısını döven adam da geliyor, bizimkiler diyemiyorlar polise "biz değiliz, onlar" diye çünkü adam merdivenlerden izliyor olayı. allahtan bizim enişte tekar arıyor karakoldan bir arkadaşını da, durum açıklığa kavuşuyor. yine de polis evden ayrılmadan önce enişteme "gözümüz üzerinde, dikkatli ol" mesajı vererek gidiyor.

  • silsilerinin başlangıcını hazreti ali olarak kabul ettikleri için tarihte şia mezhepleriyle daha rahat diyalog kurmuşlar.
    safeviler ile birlikte iran'daki öteki sunni tarikatleri yok olurken onlar biraz şialaşmakla birlikte varlıklarını devam ettiregelmişler.
    geçenlerde iran protestolarına destek vermekle adı ön plana çıkan gonabadi tarikatı da özünde kadirî tarikatinin bir koludur. gonabadi tarikati üyelerinin sayısı iran'da yüzbinlerle ifade ediliyor.

  • memleketim burdur'dan manavgat'a gönüllü olarak yardım için toplanan eşyaları taşımaya ve yangın söndürme çalışmalarına katılmaya geldim. şahit olduğum ve şahitlerden birebir dinlediklerim:

    bunları asla unutma manavgat'ım, asla unutma antalya'm, asla unutma türkiye'm;

    - özellikle 29 temmuz 2021'i hiç unutma,

    - ülke yanarken ortadan kaybolan cumhurbaşkanını unutma,

    - işin ciddiyetini anlatmak için tek tek tweet attığımızı unutma,

    - devletin tek imkânının 3 uçak olduğunu ancak sayın cumhurbaşkanımızın 13 uçağı olduğunu unutma,

    - herkesin ciğeri yanarken ülkeye hâlâ giren afganları(peştunları) unutma,

    - yangın bölgesinde fink atan (belki de tabiat gezintisine çıkmışlardır!) milli savunma bakanlığı'nın gardaşı afganları(peştunları) unutma,

    - 8 ilde art arda yangın çıkmasına rağmen "sıcaktan olmuştur" diyen içişleri bakanı süleyman soylu'yu unutma,

    - 29 temmuz'un akabindeki süreçte gerçekleşen:

    - suçu belediyelere yıkan tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli'yi unutma,

    - önce köylülerden duyduğumuz daha sonra jandarma tarafından da teyit edilen suriyeli muhacir gardaşların köylere gönderilen yardımları çalmak, yağmalamak için kamyonetlerle geldiğini unutma. (manavgat kalemler köyü çıkışına 3 tane üzeri açık küçük kamyonetlerle yaklaşık 50 kişilik suriyeli bir grup gelmiş. biz yardım için geldik demişler fakat halk tarafından köye sokulmayıp geri gönderilmişler. araçların plakalarını köylüler almış.)

    - zaten sıkışık olan trafiği iyice kesip 30 araçlık konvoylara gelip trafiği tıkayan bakanları, bürokratları ve trafiği tamamen felç edip, itfaiyeyi aksatıp kafana keyif çayı fırlatanları unutma,

    - manavgat size tatil verdi; deniz-kum-güneş verdi, vergi verdi, şehit verdi, döviz verdi, tarım verdi... bir kere manavgat'ın devlete ihtiyacı oldu. yalnız ve çaresiz bırakıldı. koca bir ilçe, toroslarımız yandı, devlet izledi. evet milletimiz cömerttir. ülkenin dört bir yanından yardım sel gibi aktı. millet vardı ama devlet yoktu, unutma!!!

  • aklını allah'a ibadetleriyle, iyi bir insan olmakla bozacakları yerde; üstlerine hiç vazife olmayan ateistlerle bozmuş kamera görünce 'kraldan çok kralcı olan'ları barındıran video. merak ettim acaba bu yorumları yapanlardan kaçı beş vakit namaz kılıyor?

  • diyelim mustafa ayse'yle evlenmek istiyor ama ayşe istemiyor. mustafa ise ayse'yi alikoyuyor dovuyor benim olacaksin diye. ayse'nin cok akilli bir arkadasi da gelip su akli veriyor: 'ya kizim bosver evlen git işte. zaten su an adam seni alikoymus, fiili olarak evli gibisiniz. resmi olursa haklarin olur en azindan' iste bu sivrizeka orneginin benzerinin sergilendigi yazidir.