hesabın var mı? giriş yap

  • istanbul'da otel odasında hakkın rahmetine kavuşmuş kişi. gerçek ismi nihat özpolat'dır.

    hayır, istanbul'da evin var, "evlerin" var, mekanın var şeklin var acaba neden otel odasındaydın? yapmayacaktın sefa, o son cigarayı içmeyecektin, o son kokoyu çekmeyecektin. kuruyu suluyu karıştırınca olmadı sefa.

    "arkandan bağıran bunca kardeşin aşık sana sefa reis." o arkadan bağıran kardeşler, ibrahim'in, sahibi cezaevinden çıkınca kaçıp bıraktığı otoparkında bedava bilet alanlar değil mi? geçmiş zamanın parası, ceplerine 20 milyon koyup yanlarına da birer tane roj* verip ellerinde döner bıçakları ile doğubank'a yolladıkların değil mi?

    maç çıkışlarında, altıyoldaki lokalin arkasına çektirdiğin adamları dövenler değil mi kardeşlerin? tribünde davul tokmağı ile karısının, kızının, manitasının yanında dövdüğün çocuklar sana ne yapıyorsun dediğinde ağzını yüzünü dağıtanlar değil mi kardeşlerin?

    iş bilmez gün görmez çoluk çombalağın kalkıp da, karşı tribünden bile severlerdi, herkes saygı duyardı, adamdı reisti fenerbahçenin başı sağolsun dediği kişidir.

    sefa, beşiktaş inönü stadında, açık tribünde amigo yancılığı yapardı. bizim tribünlerdeki amigo adnan'ın yanındaki erkan gibi. daha sonra adı nam-ı diğer arap erkan olur. sonra arap erkan'ın yanındaki yücel gibi. sonra yücel geçti tribünün başına. işte sefa da yol yordam bilmeden beşiktaş tribününde daha yancıyken başa geçmeye çalıştı. bunu tribünden döve döve döve atıp kovdular.

    sonra, sefa'nın babası fenerbahçe'de kulüp üyesidir. bu sebeple sefa bir şekilde kapağı fenerbahçe tribünlerine atar. babadan sebep yönetimi destekler ve bu sebeple yönetim tarafından da semirilir.

    kendisi efsane, lider, tribünlerin saygı duyduğu, büyük amigo falan değildir. kendisi falandır filandır.

    "arkandan bağıran bunca kardeşin" bestesi bile çalıntıdır. ama sefa reis diyen yeni yetmeler bilmezler. kayda geçsin yazıyorum orjinalini ki öğrensin gençler de.

    "arkandan bağıran bunca kardeşin / aşık sana pepe metin"

    efsane tribün liderleri arıyorsan fenerbahçe'de; pepe metin, arap erkan, caymaz, menderes. bunların pislik işleri yokmuydu? vardı. sadece arap erkan hariç. arap en son taksimde kağıt topluyordu. temizdi çünkü. on numara adamdı. zaten tribünden uzaklaştırmışlardı onu.

    velhasılı kelam, çocuk çocuğa göre efsane, gerçek tribüne göre hikaye.

  • ülkenin en büyük sanayi şehirlerinden biri olmasına ve nüfus olarak da 4. en büyük olmasına rağmen 2013 yılında hala demiryolu bağlantısı olmayan şehir. inanılır gibi değil.

  • oyun basininin ne kadar güvenilir oldugunu gözler önüne seren oyun.

    biliyorsunuz uzun süredir bir oyun kitligi var. bu kitlikta cikan tüm oyunlar altin degerinde. o yüzden ne cikarsaniz sattigi gibi ayni zamanda ne cikarsaniz gündem oluyor. returnal gibi bir oyun bile günlerce incelemelere konu oldu mesela.

    ama gelin görün ki cikali 1 haftadan fazla olan bu oyunu incelemeye deger görmedi sevgili oyun basinimiz. hepsi adeta ölü taklidinde. herhalde arpalari gelmedi. hani hepsi birlikte tatile cikti diyecegim art arda video da yayinliyorlar.

    hadi desek ki oyun dandik veya beklentileri yoktu atladilar.öyle bir ihtimal de yok. oyunu gelistiren tim schafer yönetiminde double fine. yani bu oyundan beklentilerinin olmamasi mümkün degil. oyun cok basarili. her sahnesi ayri ayri ve inanilmaz detayli tasarlanmis. seslendirmeler, grafikler harika. 40 yasinda adam, absürt konulu, cizgi film grafikli bir oyuna zombi gibi kapilip oynuyorum.

    oyunun metacritic puanlari da cok iyi. ki "neden rusca yok yeaaa" sebepli rus comarlarin saldirisina ugradi oyun metacriticte. bagimsiz bir stüdyo üzerinde baski kurmak icin metacritic puani bilincli olarak düsürüldü. girin bakin yüzlerce 1 puan var ve "oyun cok güzel ama rusca olmadigi icin 1 puan" yaziyor. bu bile basli basina bir haberdir normalde oyun basini icin ama bu bile görmezden gelindi.

    oyun basini oyun incelemek icin para aliyor olabilir. sonucta onlar da para kazanacak. ama parayi veren düdügü calar misali calisiyorlarsa benim güvenimi de kaybederler. yarin öbür gün "üfff ya last of us, cok iyi oyun" dedikleri zaman pipime takmam, parayla iyi yorum yapiyorlar derim.

    oyunu bitirmedim ama bitirmek üzereyim. her bölüm büyük titizlikle hazirlanmis. mekanikler ayni kalsa da oynanis sürekli degisiyor. bazi görevleri tamamlamak icin degisik özelliklerinizi kullanmaniz gerekiyor ve bu yüzden ayni oynanisa bagimli kalamiyorsunuz. sürekli yeni, yormayan ama sikmayan bulmacalar var. hikaye eglenceli. seslendirme ve grafikler cok iyi. oyuna deger katan bir sürü minnak dokunus var. özellikle yetenek agacimiza sonradan eklenen minnak raz ve onun diyaloglari mükemmel bir detay. sana puanim 9/10 kanka

    edit: oyunu dün aksam bitirdim. son 2 bölümü lucrecia's lament ve fatherland follies oyunun gözümdeki degerini daha da arttirdi. oyunun son bölümünü film yapsan muhtemelen bir cok pixar cizgi filminden daha cok izlenir. puanimi 9,5 yapiyorum. oyunun atmosferini bir oyuna benzet deseniz belki cok alakasiz gelecek ama beyinlerde gecirdigimiz bölümleri bioshock'lara benzetirim. özellikle son kisimda bioshock infinite ortamini cok iyi hissettim. cizgi film grafikleri cocuk oyunu beklentisi yaratabilir ama sirinlikle karanlik arasinda ilginc bir dünyasi var. oyunun ilk baslari belki sizi sikabilir ama her dakika daha eglenceli oluyor. game pass varsa kesinlikle oynayin. ya da oynayacak oyun ariyorsaniz.

    büyük bir stüdyo bu oyunu cikarsaydi kesinlikle game of the year'in en güclü adayi olurdu. ki bu haliyle de almasi lazim bence. oyunda bazi mekaniklerdeki güdüklükler disinda her sey mükemmel. bu güdüklükler bazen gereksiz düsmemize veya 8 kere ziplayip ciktigimiz yerden düsüp tekrar tirmanmamiza neden oluyor ve bilerek böyle birakilmis olmasi da muhtemel.

    edit 2: entry debeye girmis. oyun basinini elestirdik madem, isini iyi yapanlari da övelim. türkiyeden 2 kanalin oyun hakkinda incelemesi var. vallahi de billahi de reklam yapmiyorum. ikisinin de baska videosunu bile görmedim. disket kutusunun videosunu ilerlete ilerlete izledim dün gece oyunu bitirdikten sonra, digerini izlemedim bile. ama sonunu acip ne demis diye baktim. ikisini de hala takip etmiyorum. simdi takibe alacagim.

    1. disket kutusu oyun incelemesi:
    https://www.youtube.com/watch?v=urliyyfseb0

    2: anil keskinbas oyun incelemesi:
    https://www.youtube.com/watch?v=angfc4bzeli

    3. bonus olarak konsol üssünün canli yayini oldu ciktigi gün. ama kanalinda yaptigi haber/sohbet videolarinda lafi gecmedi:
    https://www.youtube.com/watch?v=ckpnwqkb3fi

    edit 3: oyungezer de sitesinde bir inceleme yayinlamis: https://oyungezer.com.tr/…me/psychonauts-2-inceleme

  • "eğer iki kişi arasında kalıyorsanız; ikinciyi seçin. çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı".
    bukowski

  • yurdumuzda deli tütün adıyla, batıda ise aztek tütünü adıyla bilinen; çok kolay yetişip çok verim alınabilen bir tütün türünden, nicotiana rustica'dan üretilir. tütün asma ve meşe külüyle (bazen de ceviz) karıştırılır.

    aztek şamanlarının sıklıkla kullandığı nicotiana rustica'nın özelliği, sigaralarda bulunan tütünden, yani nicotiana tabacum'dan yaklaşık 30 kat daha fazla nikotin içermesidir. maraş otunun bağımlılık yapmasının da, sigara kullanmayan birinde kafa yapmasının da sebebi içindeki nikotindir.

    bu tütün türü, ayahuasca yapımında da sıkça kullanılır, sigara gibi sarılıp içildiğinde bir nefeste sigara ihtiyacını giderir ve evde bir saksıda bile kolayca yetiştirilip içilebilir hale getirilebilir.

    afganların kullandığı, maraş otuna benzer şekilde tüketilen nasvar da bu tütün türünden yapılır.