hesabın var mı? giriş yap

  • ''siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk.''

    seçim olmasa dar gelirli akıllarına bile gelmeyecek kendilerini ve yandaşlarını beslemekten.

    işsizliğe çözüm bulun, enflasyonu düşürün, insanca yaşamaya yetecek ücretler verin. açlık sınırının altında değil! bunları yaparsanız zaten insanların dar bir geliri ve borcu olmayacak

    t: bir seçim yatırımı

  • muhalif medya diye bir şey kalmayınca adamlar birbirlerini linç etmeye başladılar. bağımlılık olmuş, birilerini linç edip hedef göstermeyince elleri titriyor adamların.

  • bir arkadasim bana demisti ki "hic dusmanin yoksa akraban da mi yok?".
    ne zaman akrabalardan birine sinirlensem onun bu lafi gelir aklima.
    akrabanin akrabaya yaptigini dusmanin yapmaz.
    kucuklukten basliyolar sidik yarisina.
    eger sizle yasit cocuklari varsa bokunuzu bile kiyaslarlar o derece.
    ilk,orta,lise donemi boyunca karne notlari kiyaslanir,kim takdir kim tesekkur almis kim daha caliskan onun hesabi yapilir.
    universite donemi kim daha iyi universite kazanir sonra kim daha iyi is bulur hesabiyla sizi deli ederler.
    ise baslanir kim ilk once evlenicek bunun derdine duserler.
    evlenirsin kim ilk cocuga sahip olcak,sevismenizi bile kiyaslayama yetenegine sahiptirler.
    olene kadar kiyaslayacak bisi bulup,sizi kiyasladiklari akrabanizdan ve kendilerinden nefret etmenizi saglarlar.
    sonuc olarak cekirdek aile iyidir daha fazlasi sadece bas agrisi.

  • (bkz: ferhunde)

    ferhunde, sadece romandaki diğer karakterler yüzünden ferhunde olmaz. en başta yazar reşat nuri'nin kendisi ferhunde'ye çok kötü davranmıştır.

    memlekette bireysel özgürlükler ve bireysellik sadece imtiyazlı zengin sınıfın sahip olduğu bir lüks olsun, ona ses etme, ondan sonra ferhunde'yi aileyi dağıtan hayırsız gelin ilan et.

    işte bu yüzden benim adamım reşat nuri değil, hüseyin rahmi.

    hüseyin rahmi'nin "ha! hayt! kıçımın kenarının türk ailesi" triplerini seviyorum.

    yalnız dikkatinizi çekerim, her iki yazarın da yazdığı olaylar nerede ise yüzyıl öncesinde geçiyor. osmanlı'nın son yılları, cumhuriyetin ilk yılları.

    yahu bir toplum, yüz yıl içerisinde hiç mi değişmez? hiç mi sorunlarını, çatışmalarını çözmez?

  • işbu diyalog yoğun rus nüfusu barındıran bir yazlık beldemizde gerçekleşmektedir:

    baba-kız, kız için mayo almaya çıkarlar, saatlerce süren alışverişten bıkan baba, en son denenen bir bikini için;

    b: hah, bu oldu, tamam alalım hadi.
    k: ama bu çok açık sanki baba ya, rahat edemem ben. hem senin baba olarak daha kapalı şeyleri beğenmen lazım.
    b: ya kızım allah aşkına, onca rus kızı varken sana kim bakacak, al, bi şey olmaz.
    k: ?!?!

  • resmen skandal. tam anlamıyla rezillik. allah'a binlercebin şükürler olsun ki bizim buralarda böyle şeyler yaşanmıyor. bir de çıkmış yetkililer özür dilemiş yüzsüzler... tü sıfatınıza sizin.

  • çocuklar açısından hiç hoş olmasa da sorumlusu yine annedir. sen karara istinaden güzellikle çocukları versen ne onlar yıpranır ne de sen.

    ed: fikrime istinaden birkaç mal beyanda bulunup mesaj kutumu kalabalık etmiş, tek tek uğraşmayacağım.
    ben fikrimi burda yazdım, siz de bana mesaj atana kadar yazın zira ben okumuyorum mesajlarınızı da.