hesabın var mı? giriş yap

  • ek$i sozluk tarihindeki en buyuk hurafelerden biridir. sozlukte entry'lere smiley koymak hicbir zaman yasaklanmami$tir, insanlar smiley koydu diye ucurulmami$tir.

    nasil ortaya ciktigi ise ayri bir hikayenin konusudur.

  • bu google ve facebook başta olmak üzere akla gelen bütün teknoloji şirketlerinin verilerinin toplamından fazla. üstelik bu veriyi 700 bin yıldan uzun tutabiliyor (dvd’ler 100 yılı bile göremiyor mesela). saklama süresi en az 2 bin yıl olarak hesaplanmış. *

    şimdi bunu yaratan tanrı, aynı zamanda 'muhammed'in evine yemeğe çağrılmadan girmeyin' der mi?

    büdüt: ateist değilim, deistim, tanrı'yı din vs göndermeyecek bir mühendis olarak hayal ediyorum.

    debe: normalde debe editi girmem lakin bugün günlerden beşiktaş, başarılar beşiktaşım.

    edit3: teşekkürler beşiktaş'ım, çok güzel bir gün. .

  • güzel akpnin güzel bir projesi. bilinçli ve planlı olarak yakın zamanda hayvancılık neredeyse bitirildi. şimdi et ithal ediyoruz. bence sıra hükümetin biraz onur, haysiyet ithal etmesine geliyor.

    ya dayanılamaz edit::: la noldu la et fiyatları hani ucuzluyodu la???!! pahalandı lan?! lan azıcık haysiyet bile olmaz mı be yuh be!

    2021 edit: bunu yazali 10 sene olmus, simdiki duruma bakin - keske unutmasan hatirlasan ey millet ama nerde...

  • buralarda çalışan personelin partili belediye müşavir kadrosuna eş dost akraba kontenjanındanmış gibi atanmaması gerekir. poligonlarda ortaya çıkabilecek hayati tehlikeler atış sürecini yürüten ve kontrol altında tutan personelin uyanıklığıyla, neye dikkat etmek gerektiğini bilmesiyle falan ancak ekarte edilebiliyor. yani o iş "hop silahı başkasına doğrultma" "şeytan doldurur" demekle bitmiyor. teknik ve deneyimli personel gerekiyor. çünkü bazı şeyler vukua geliyor ki resmen görünmez kazaya davet çıkartıyor. bunların en bildik ve en sinsi üç tanesi mesela şöyledir.

    patlamayan mermi / misfire : tetiği çektiniz, horoz (veya glock gibi silahlarda striker) iğneyi kapsüle vurdu ancak hiçbir şey olmadı. silah patlamadı. işte o sıkıntılı bir durumdur "bu silah mı bozuk ya" diye gözünü dayayıp namludan içeri bakan bir takım canlılar her zaman olur. ancak bu senaryo kötünün iyisidir. silahın sürgüsü geri çekilip patlamamış mermi çıkartılıp ateşe devam edilir. silahta bir arıza ya da atış güvenliğini tehlikeye sokan bir durum atıcı insan gibi davrandığı müddetçe olmaz.

    sonradan patlayan mermi / hang fire : tetiği çektiniz ve aynı yukarıdaki gibi hiç bir şey olmadı. ancak 1-3 saniye sonra gecikmeli olarak silah patladı. bunun nedeni de genel olarak eski veya su altında kalmış mermilerin kapsüllerinin teklemesidir. bu olayın doğuracağı tehdit patlamayan mermiden çok daha fazladır. zira "aha silah patlamadı bozuk bu galiba" diye namluyu sağa sola çeviren atıcılar ilk örnekte azar işitirken bu senaryoda ölüme yaralanmaya sebep olurlar. patlamayan silah durumlarında bu yüzden atış yöneticisinin ilk işi sözlü olarak ikaz ile namluyu hedefe bakar durumda tutmaktır. atışı yöneten açısından sıkıntısı ise kapsülüne vurulmuş merminin ne kadar süre sonra patlayabileceği kestirilebilir bir şey değildir. şurada sonradan patlayan mermilerin toplandığı bir video var. en baştaki mg3'ün başına gelen şey benim kabuslarıma girer o kadar kötü.

    maytap mermi / squib fire : bunun kadar sinsi bir olay herhalde yoktur. mermi patlar ancak çok güçsüz bir şekilde, sesi az ve/veya tıslayarak patlar. sürgü geriye birazcık gider ancak boş kovanı atamaz. atıcı hemen duralar. silahında bir sıkıntı olduğunu farkeder. yukarıdaki örnek gibi sürgüyü çeker ve hop silahtan dışarı bir boş kovan çıkar. silah patladı diye düşünüp silahı doğrultup atışa devam etmek ister. aksini düşünmesini sağlayacak bir şey de yoktur. ancak işin aslı mermideki barut çok kötü bozulduğu için gereken itiş kuvvetini ve basıncı karşılayamamıştır. çekirdek kovandan ayrılmış ancak namludan çıkamamıştır. yani namlu kurşunla tıkanmıştır. tıkalı olduğunu bilmediği namluya yeniden mermi sürüp atarsa da silah atıcının suratına patlar. kapak takımı parçalanır ve bazı durumlarda silah bomba gibi her yere şarapnel saçarak patlar. poligonda sağda solda duran herkes bundan nasibini alır. meşhur maytap mermi patlamaları şurada var

    bunları önlemenin en iyi yolu mermi depolamada kırk yılı geçirmemek, istiflenen mühimmata da iyi sahip çıkmaktır. o yapılamıyorsa ve kötü mermi tedariki de varsa bunun önüne tam olarak geçilemez. patlamamış mermi vakalarında özellikle sıralı atışlarda kimin silahının ne yaptığına mümkün mertebe dikkat edilmeli, hemen tüm atış süreci kesilmelidir. süreci yöneten sorun yaşayan atıcıya yaklaşıp sürgüyü çektirmeli, namlunun boş olduğunu da kontrol ettirmelidir. ancak bazen o bile işe yaramamaktadır. ülke olarak 1950 üretimi mühimmat hala raflarımızda duruyor. bizde de hatalı mermiler, alev topu yapanlar kapsül arızaları kaç kere yaşandı oradan biliyorum.

  • 'sizin önünüzde açılmamızın nedeni, gördüğünüz halde kendinizi tutmayı öğrenesiniz diyedir. çünkü ulaşamazsınız; böyle olması, gizli olup da elde edilebilir olmasından daha iyidir.'

    hahaha fadlan abi gözlem diye yazmışsın ama reis bilezik gibi geçirmiş haberin yok sanırım.

    güzel anekdotlar barındıran gözlemlerdir. daha detaylı gerçek başlığında görülebilir.

    edit: anektod değil, anekdot

  • evet bu da oldu hem de mecliste..

    chp'li engin altay'ın “ millet aç, millet perişan. midesine sadece kuru ekmek giriyor.” sözleri üzerine a.k. partisi denizli milletvekili şahin tin “ o zaman aç değil demek” diye cevap verdi ve bu rezalet tutanaklara geçti. sinir sistemi sağlam olanların izlemesini öneririm sadece..

    gün geçmiyor ki midenizi bulandıracak, insanlığından utandıracak bir şey yaşanmasın..

    yaklaşık 15 sene önceye kadar; sektirmeden oruç tutan, her gece yatmadan şükreden dua eden, ara sıra da olsa namaza giden insandım. ama yıllar içinde öyle bir hale geldim ki bunca yapılan şeylere rağmen kimsenin belasını bulmadığı gördükçe resmen itikadım sarsıldı, geçtim oruç vs tutmayı artık dilek bile dilemiyorum. bildiğin koca bir nesil bunlar yüzünden dinden imandan soğudu, allah'la bile arasına mesafe girdi..

    hala daha; allah sizi kahretsin demekten başka da elden gelen bir şey yok ne yazık ki..

  • bu katil velet müebbet alsa en azından 60 yıl vergilerimizle beslenecek yiyecek içecek ısınacak. onun yerine bu ve bunun gibi mahlukatlar ya nükleer tesislerde atık bölümüne verilsin, derin madencilikte zincirle bağlanıp çalıştırılsın, veya idam edilsin organları ihtiyaç sahiplerine gitsin leşi de bilimsel araştırmalarda kullanılsın.

  • yine bir rezalet okuyacağız herhalde diye başlığa girdim ama hoca tamamen haklı. akşam saat 11'de beni yok yazmışsınız diye whatsapp'tan yazan öğrenciye ne diyeceksin başka? sanki acil bir durum olmuş. arkadaşın mı bu senin? git mail at derdini anlat, mesai saati içinde cevap verir elbet. insanların özel hayatına biraz saygı duyun ya, hakikaten hadsizlik bu.

    ülkede kişisel alana saygı olmadığından, biri atm'de ensenden nefesini verir, biri gecenin köründe saçma sapan iş için mesaj atar. az bile söylemiş hocan, git özür dile.

  • ayın 21'inde buradan, ayın 23'ünde inci sözlükten başlattığım kampanyanın dallanıp budaklanıp buralara geleceğini, sosyal medyanın çalkalanacağını tahmin edemezdim.

    yıllardır sevdiğim, toz kondurmadığım, 7 sene önce kimse bilmezken, ben lise yıllarında tüm okuluma farklı parodilerinden oluşan 3 saatlik gösterisini yaptığım bir insandı şahan gökbahar.

    recep ivedik 2'den sonra her seveni gibi ben de programlarını takip etmez, filmlerini merakla beklemez oldum. ne olduysa celal ile ceren'i izleme gafletine düştüğümde oldu. bir de daha ilk haftasında, ilk gününde. olmamıştı. yarıda çıkmayı hep geyik sanar, bu lafı kullanana çok kötü'yü basardım. nitekim öyle olmadı, aradan dönüp 5 dakika oturup, bir hışımla çıktım.

    biraz zaman sonra imdb sayfasını kontrol ettim. sadece 150 oyu vardı ve 6.9 puanı vardı. o hışımla 1 puanı hanesine yazdırdım. ardından burada film başlığına bu durumda benim gibi düşünen birilerini bulurum ümidiyle, imdb linkini ve oy isteğimi yazdım. o entry zamanın ötesine, hatta en karanlık yerine gitti. fifi oldu yani, tınn oldu... tabi o zamanlar böyle filme sallamak yok; film çok güzel, her giden çok memnun. en azından "ne bekliyorduk ki işte" tutumu hakimdi başlığa.

    2 günde en fazla 300 oy gelebildi buradan ve 4.9'a geriledi. soluğu inci sözlük'te, kendimi kıyasla daha rahat ifade edebileceğim yerde aldım. badi'lerinin yalnız bıraktığı ama panpa'larının kucak açtığı yazardım artık.

    filmin adını dahi aceleyle yanlış yazdığım başlık olan, "ceren ile celal ziyareti koş"a 2500'den fazla entry yazıldı. çığ gibi büyüyen, moderasyon'un defalarca olan bitene taşıdığı başlık, kontrol'den çıkmıştı.

    bottom 100 hedefiyle çıkılan yolda, 4 puan'ı gören 3'ü istiyor, 3'ü gören 2'yi istiyordu. 3 günde hedefimize ulaşmıştık. sözlük rahat bir nefes alacakken, şahan'ın beklenen "fifi" li açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. olan o zaman oldu.

    şahan'ın karşısındaki gladyatör'ü devirmesine rağmen, halk ölüm diye bağırıyordu. bottom 100 listesine girmişti ama çırpınışlar devam ediyordu. 1000'den fazla 10 puan çıkmıştı lehine. listenin ortalarında 3 gün geçirdi böyle.

    gelen özel mesajlarla, entry'lerle fikir alışverişi yapıyor, listenin en başında bu filmi nasıl görebiliriz'i tartışıyorduk. bir anda kendimi tahtta bulmuştum. halkın arena'dan naraları yankılanıyor, gladya meydanında şahan'ı yaralı ama canlı vaziyette görüyordum. birşeyler yapmalıydı. 1.7 puanı olan filme 10000 oy dahi versek ilk sıraya yerleşemezdi artık. aritmetiği de, ortalaması da müsade etmiyordu.

    "şahan imdb ziyaretinde şok gelişme" başlığı ile ikinci defa söz hakkı alıyordum. "şahan'ı 1. liğe indiremiyorsak, diğerlerini yukarı çıkartalım" fikri tutuldu ve 2 günde 6000'den fazla 10'ar puan bu filmlere verildi.

    bugün "o sozzzluk çocukları!" açıklamaları şahan'dan geldi. halkın da isteğiyle kapan açıldı ve ilk önce kükremesi sonra aslanın kendisi gladyatörümüzün üzerindeydi. gün itibariyle de filmi dünyanın en kötü filmi olarak sahnede.

    gazeteler, haber siteleri, sözlükler derken, iş çığırından çıktı; olay 2 büyük gazetenin röportaj isteğine geldi. haliyle söyleyecek pek birşey yoktu, herşey ortadaydı. kabul etmedim. çıkış amacı haksız rant'a tepki olan olaydan, gazetelerin bizi kullanarak rant elde etmesi kabul edilemezdi.

    peki neden bu entry'i yazdım?

    az önce bir inci sözlük yazarı aracılığı ile resmi mail'den suç duyurusu iletildi. ip'nin bulunması, belçika server'lı sitenin şikayet edilmesi bile söz konusu değilken, tehdite maruz kaldım. tamamen anonym olan ben, kendimi en iyi nerede ifşa ederim diye düşünüp, kendimi bu yazıyı okuyacağını bildiğim şahan'ın başlığına attım.

    en güzel ip, açık adres, kimlik bilgileri burada veriliyor. şahan'a son bir kıyak yapıyorum.

    -------

    an itibariyle de filmin listeden çıkartıldığı haberini alıyorum. imdb'ye mailler atılmaya hazırlanılıyor.

    taban puan 1.9 oldu, filmin puanıda 1.6... tekrardan birazcık oylanıp, 1.9-2 puana yükseltilirse listede yerini alır.
    10 günde imdb'yi hatim ettim, az sakin, telaşa mahal yok.

  • kedilerle ilgili güzel bir dedikleri hatırlanmaya değer.

    "etrafta birkaç tane kedi olması iyidir" der.sonra şöyle devam eder;
    " kendini kötü hissediyorsan, kedilere bakman yeter, kendini daha iyi hissetmeye başlarsın, çünkü kediler her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu bilirler.
    bunda heyecanlanacak bir şey yok. bilirler işte. hayat kurtarırlar.
    ne kadar çok kedin varsa, o kadar uzun yaşarsın. yüz kediniz varsa, on kediniz olduğu duruma göre on kat daha uzun yaşarsınız.
    bir gün bunu keşfedecekler ve insanların binlerce kedisi olacak ve sonsuza dek yaşayacaklar.

  • iktidarın atv dizisindeki terörist propagandasına alet olmuş bir zavallıdır. biz de bunu kurtlar vadisi dönemlerinde adam yerine koymuşuz da övmüşüz her yerde. para için, tv'de kalmak için fikirlerini satan, kendi onurunu hiçe sayan, an itibarıyla bütün türkiye'ye rezil olmuş, her zaman bu rezil sahne ile hatırlanacak olan eski yönetmen artığıdır. değer miydi osman, değer miydi? kendi ülkeni göçmenlerin, mültecilerin ele geçirmesini şu s*ktiriboktan propaganda ile desteklemeye, türk'ü köle etmeye çalışanlarla bir hiç uğruna el ele olmaya değer miydi?