hesabın var mı? giriş yap

  • pakistanlı nükleer fizikçi.elektromagnetik etkileşimle, elemanter parçacıkların zayıf etkileşimi denen olayın her ikisini birden kapsayan bir kuramın geliştirilmesine ilişkin çalışmaları nedeniyle 1979 nobel fizik ödülünü steven weinberg ve sheldon lee glashow ile paylaştı. nobel ödülü alan ilk pakistanlıdır. lahordaki devlet yüksek okulunda öğrenim gören abdüsselam, 1952'de cambridge ünv.de matematik ve fizik doktorasını tamamladıktan sonra lahor'a döndü ve bitirdiği okulda metematik profesörü olarak görev aldı. 1954'te bir kez daha ingiltereye gitti ve cambridge'de matematik dersleri vermeye başladı.1957'de londradaki imparatorluk fen bilimleri ve teknoloji yüksekokulunda kuramsal fizik profesörlüğüne, 1964'te italyada trieste'deki uluslararası kuramsal fizik merkezinin yöneticiliğine getirildi.

  • burada millet vergiye tepki gösteriyor. adamın cevabı “otomobil alana müstahak”. anana müstahak gerizekalı herif seni. fransızların 250 yıl önce yaptığını, şimdi bırak yapmayı altyapısını bile oluşturamıyoruz. işte bu gibi sığırlar yüzünden. yarın bir gün gıdaya %10000 vergi konsa “gıda alan adama müstahak” der bu gerizekalılar.

    edit: sanki bu ülkede kullanmadığın/almadığın bir şeyin vergisi düşüyormuş gibi bilmiş bilmiş yazıyolar bi de. sen önce hiç kullanmadığın köprünün, tünelin parasını öde.

  • geçen hafta, bizim şirkette çalışmak isteyen biriyle yaptım. çocuk şirketteki hiyerarşi ile ilgili bazı çekincelerinden bahsetti, ben de "merak etme, sen direkt patrona bağlı olacaksın, burda kimse senin sikine osuramaz" dedim adama. bugün başlaması gerekiyordu ama gelmedi herif.
    var ya bütün bu dünya kurumsal olur da, benden yine de bi sik olmaz ha.

  • gram inandırıcılığı olmayan aciklama, çıkarın kamera kayitlarini gösterin dediğiniz gibi ise

  • ilber ortaylı cv:

    -1969 yılında ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'ni ve ankara üniversitesi dil, tarih ve coğrafya fakültesi'nin tarih bölümünü bitirdi.
    - viyana üniversitesi slavistik ve orientalistik bölümü'nde öğrenim gördü.
    - yüksek lisans çalışmasını chicago üniversitesi'nde yaptı.
    - ankara siyasal bilgiler fakültesi'nde "tanzimat sonrası mahallî idareler" adlı tezi ile 1974 yılında doktor, "osmanlı imparatorluğu'nda alman nüfûzu" adlı çalışmasıyla 1979'da doçent oldu.
    - 1982 yılında devletin akademik politikalarına tepki olarak görevinden istifa etti. bu dönemde viyana, berlin, paris, princeton, moskova, roma, münih, strazburg, yanya, sofya, kiel, cambridge, oxford ve tunus üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptı.
    - 1989'da türkiye'ye dönerek profesör oldu ve 1989-2002 yılları arasında ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nde idare tarihi bilim dalı başkanı olarak görev yaptı.
    - 2002 yılında galatasaray üniversitesi'ne, iki yıl sonra ise bilkent üniversitesi'ne konuk öğretim üyesi olarak geçti.
    - şu anda galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi ve bilkent üniversitesi hukuk fakültesinde türk hukuk tarihi derslerini vermektedir.
    - galatasaray üniversitesi senato üyesidir.
    - uluslararası osmanlı etütleri komitesi yönetim kurulu üyesi ile avrupa iranoloji cemiyeti ve avusturya-türk bilimler forumu üyesidir.
    - ilke eğitim ve sağlık vakfı kapadokya meslek yüksekokulu mütevelli heyeti üyesidir.
    - 2005 yılında topkapı sarayı müzesi başkanı oldu.

    ortaylı; türkçe;
    ileri seviyede almanca, fransızca, ingilizce, italyanca ve rusça;
    orta seviyede kırım tatarca, slovakça, romence, sırpça, hırvatça, boşnakça, arapça, farsça, latince, ibranice, bulgarca, antik yunanca, ve yunanca bilmektedir.

    serkan inci cv:

    1987 mayıs ayında istanbul da doğdu. ilk, orta ve lise öğrenimini istanbulda tamamladıktan sonra umut kullar ile bulgaristan da mühendislik ve denizcilik eğitimi almaya gitti.
    bu sırada inci sözlüğü kurdu.

    ve ikincisi birinci hakkında balondur diyecek özgüveni kendinde buluyor.yazık bu ülkeye yazık, kimler ünlenliyor kimler toplum önderi gibi açıklamalarda bulunuyor.

  • 3 senedir yazar olarak içinde bulunduğum oluşum. çılgınca entry giren birisi olmadım hiçbir zaman. çoğu zaman okumayı tercih ettim. ekşi sözlük sadece yazarları ile ön plana çıksa da, aslında okuyucu çoğu zaman daha önemliydi. çünkü okuyucu olmadığı takdirde entry girmenin manası yoktu. son günlerde farkettim ki artık yazarlar hiç okumuyor, sadece yazıyor. dinlemeden dır dır eden insanlar gibi... okumuyorlar, sadece yazıyorlar.

  • mugla,izmir,aydin'in gozunu seveyim. oturmuslar oturduklari yerde. zaten turkiye'nin en cennet gibi yerleri. yunan tanrilari bile yasamak icin o civarlari secmisler. inanmayan selcuk'a efes'e gitsin baksin. yalan mi soyleyecez sanki amk. gelip yozgat'ta corum'da mi tanrilik taslayacaklardi.

  • bir varil lagım suyunun icerisine bir kaşık şarap koyarsanız, lagım suyu elde edersiniz. bir varil şarap içine, bir kaşık lagım suyu koyarsanız, yine lagım suyu elde edersiniz.

  • the'den sonra sessiz harf geliyorsa dı diye okunur.

    ornegin,

    the best, the last, the one (van diye okunur. baslangici sessiz harf).

    the'dan sonra sesli harf geliyorsa di diye okunur.

    ornegin,

    the old, the end, the honorable (aniribil diye okunur. baslangici sesli harf)

    ek olarak,

    cumlede "the" function word oldugundan okunurken kisaltilir veya vurgulanmadan gecilir.

  • tanımsız ve yorumsuz:

    "polisin kendilerine “terörist muamelesi” yaptığını ve travmatize olduklarını kaydeden aile, avukata başvurduklarını ve almanya'ya geri dönebilmeleri için bir imza kampanyası başlattıklarını söyledi."

  • fahrettin koca beyanıdır. link

    lokantada bulaşan virüs, camide bulaşmayacak demek ki.

    neyse, namaza gidiyorum diye dışarı çıkıp sahili turlayıp eve dönme fikri, çık aklımdan.