ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beş yıldır aynı cep telefonunu kullanan insan
-
sistemin kölesi olmamış insandır.
tayyip erdoğan'dan genç bekarlara evlenin çağrısı
-
bekar gençler tayyip erdoğan'ın çağrısına karşılık verir;
- tayyip bize karı bul.
sevgilisinden yeni ayrılanlara tavsiyeler
-
beklemeyin, mesaj atmayacak.
mesaj atmayın, cevap vermeyecek.
ağlayın ama geri gelmeyecek..
ankara metrosu'nda kılınan toplu cuma namazı
-
şimdi burda osursam, kokusunun 3 farklı camiye ulaşabileceği kadar çok ve sık aralıklarla inşaa edilmiş camiler barındıran bir ülkede, sakildir, showdur.
ibadet değildir.
sıçmak için yol kenarlarını değil tuvaletleri kullanıyoruz değil mi?
eğitim almak için okulları..
ibadet için de aynısı geçerlidir adap bakımından.. bu kadar bolluk varken...
edit: "orda düz ayak cami yok, kocatepe te yokuşun tepesi, yaşlılar nasıl çıksın" dendi mesajla.
buyrun, düz ayak camiler.. hepsi 2 sokak, 3 sokak arayla
https://www.google.com/…a3aae50d:0x1ce03f0f3e9d7dbb
edit2: aynı yerde kendi inancım gereği "nüdist şamanist" ayin yapmam mümkün değilse, kimse ibadet özgürlüğünden filan bahsetmesin. ibadetten, inançtan, kutsaldan anladığınız tek şey sünni islam amk!
öyle olunca onun adı "özgürlük" olmuyor
kardeşin ölmesi
-
13 sayısına uğursuz diyenlere sadece gülerdim. bu yılın 13 ekimine kadar. akşam bir mesaj geldi, atla türkiyeye gel diye. n'oluyoruz diye aradım, kardeşin dediler, trafik kazası yapmış durumu ağır. bütün cesaretimi toplayıp sordum sağ mı diye, yoğun bakımda dediler; söylemediler saatler önce göçtüğünü bu dünyadan. yürek dayanmaz dedikleri buymuş sanırım, kardeşin gitmesi sadece geçmişteki anıları, kahkahaları, kavgaları, gezip tozmaları, içmeleri, ağlamaları getirmiyor gözünüzün önüne..beraber bir hayat planladığınız, 10 yıl sonra şurda şu gün diye kurduğunuz planları kursağınızda bırakan bir olay, hayata karşı çaresizliğinizi mermer soğukluğuyla yüzünüze çarpıyor. sadece 'yapma, gitme beni bırakma' diye bağırıyosunuz.
en son arabada beraber giderken bülent ersoy'un 'bir ben bir allah biliyor' unu bağırarak söylemiştik. mekanın cennet olsun kardeşim - gerçekten ne çektiğimi bir ben bir allah biliyor artık.
cin çıkarma seansında işkence ile öldürülen kadın
-
kadınların cadı diye yakıldığı ortaçağ karanlığından 500 yıl sonra ortadoğu bataklığında yaşanmış bir olayın nesnesi olmuş zavallı kadın.
efsanevi kadıköy uyuşturucu baskını
-
dükkanda ne satılıyorsa tamamı legal :) baskın esnasında lokmasını çiğnemeye devam eden boş bakışlı arkadaşın rahatlığından hepimize birer doz lütfen
batı'da sokağa işeyip sıçmıyorlar zanneden tip
-
biz hep hastaneye sıçtığımızdan, bizi bağlamayan tip.
sokakta öpüşmeye gelince iş, "uuuu batının ahlaksızlığı". ortalığa sıçmaya gelince "e orda da yapıyorlar." batının ahlaksızlığını alıyor muyuz almıyor muyuz gençler, bi karar versek artık?
çirkin kızı kendine aşık etmek
-
"... birine verebileceğin en büyük acı, aşık olmadığın birini kendine aşık etmektir..." müşfik kenter
eşekherif
-
haha bu ne saçma olay olm. adam iş yaparken hesap mı verecek, izin mi alacak. hayır sanki para karşılığı çeviriyor. onu geçtim ben onun çevirisi ile izlemek istiyorsam böyle bir hakkım yok yani öyle mi? kafayı yemişsiniz siz. isteyen istediğini çevirir. kim neyi tercih etmek istiyorsa eder. bu kadar basit.