9 entry daha
  • ekonomiyi getirdiği seviyeye iki günde "yaptım oldu" şeklinde gelinmemiştir.

    volcker önderdiğinde amerikalılar, türkiye'nin şu aralar oy kaygısı ile izlediği hem karnım doysun hem pastam dursun politikası ile enflasyonun def edilemeyeceğini, sert önlemler alınması gerektiğini bilip, bunu ekonomik küçülme ile beraber gerçekleştirmişlerdir ki aksi takdirde başarılı olmak mümkün değildir (1980 ve 1982 yıllık bazda real gdp olarak küçülme - bu dönem öncesi ivmelenip 16%lara vuran enflasyonun 80'de hızla aşağı gelmesi ve 83'e kadar 2%'ye düşmesi).

    mevzubahis kronik enflasyon ise hem büyüyelim, hem enflasyonu indirelim, hem refah içinde yaşayalım diye bir şey olamaz. büyük hastalıkları atlatırken bile yatağa çivilenirsiniz, çünkü bu işin tabiatı budur. belli hatalar yapıp kendinizi uzun süreler boyunca hasta etmeye çalıştıysanız bu işten iki günde sıyrılamazsınız.

    zira kronik enflasyon, başıboş ve umarsız ekonomik politikaların sonucudur. ekseriyetle oy kaygısı güden politikacıların halka şirin gözükmek için har vurup harman savurarak halka kendisini zengin hissettirmek istemeleridir ki tekrar seçilsinler. (buna çözüm bulmak bu entry'nin konusu değil ama ya yeni bir dolaylı seçim sistemi ya da 9-10 senelik ikinci kez seçilme şansı verilmeyen bir seçim sistemi yaratılabilir.) yazın yediğin hurmalar kışın kıçını tırmalar atasözümüz de bu politikamıza özet niteliğindedir.

    politikacıların saçma sapan maliye politikalarını merkez bankası başkanları düzeltmeye ve dizginlemeye çalışır. türkiye de senelerdir bu durumdan muzdariptir; zira politikacılar oy için gevşek politikalar izlediler, merkez bankası ise sıkı politika izlemek zorundaydı çünkü gelecekte dünyada olacakları ön görüyorlardı ancak uzun süre baskı yedikleri için özgür olamadılar ve işler son raddeye gelene dek (iş işten geçinceye dek) hareket edemediler. ancak türkiye'deki politikacılar uzun vadeyi hiç düşünmeyerek uyumsuz maliye-para politikalara ekonomiyi şu anki haline getirmişlerdir.

    dolar bazında dört yıldır küçülsek de (aslında refah açısından önemli olan bu benim için ama şu an teknik konuşuyoruz refah değil) teknik olarak türkiye hala küçülmedi ve kendi para biriminde de birkaç çeyrek küçülmesi gerekiyor ki ölü toprağını üzerinden atsın ve ekonomi şişkinlikten ve yalancı unsurlardan kurtulsun. yalnız bu küçülme "politikacılara rağmen" gerçekleşmemeli, onların da bu işi bilerek ve isteyerek yapmaları lazım. yoksa iki politika arasında 10% uyumsuzluk bile ekonomiyi gelecekte yeni çöküşlere gebe bırakır. çünkü finans böyle bir şeydir, tohum olarak bıraktığınız bir zehir, gün gelir her yere yayılır. iki politika yapıcı arasında tam uyum olmadan da bu zehri bertaraf edemezsiniz.

    volcker'ın fed başkanı olarak izlediği yüksek faiz politikası uzun yıllar boyunca amerika'nın başını ağrıtan enflasyonun belini kırmıştır ve o dönemki başkanlar jimmy carter ve ronald reagan muhtemel ekonomik küçülmeye rağmen buna izin vermiştir. hatta reagan güçlü bir amerika birleşik devletleri'ne sahip olarak bu yatırımının ekmeğini yemiştir.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap