• aslen yıldız tilbe için yazılmış bir şarkıdır, bakınız görünüz;
    "she's a maniac, maniac on the floor
    and she's dancing like she never danced before"
  • sözleri ve müziğindeki aşırılığı, tüyler ürpertici enerjiyi, hezeyan raddesindeki taşkınlığı büyük ihtimalle şarkının aslında bir dans manyağı değil, basbayağı bir ruh hastası, bir seri katil hakkında yazılmış olmasına borçlu olan eserdir. ilhamını the texas chainsaw massacre filminden almış, sonra da salt bir tesadüfün eseri olarak flashdance filminde kendine yer bulmuştur. şu şekildedir:
    hayatını şarkı yazıp şarkı söyleyerek idame ettiren michael sembello ve birlikte çalıştığı dostu dennis matkosky bir akşam video kiralamaya karar verir ve niçin bilmiyorum, tercihlerini 1974 tarihli the texas chainsaw massacre filminden yana kullanırlar. tam olarak bir hümanizma manifestosu diyemeyeceğimiz bu filmi izlemeyi bitirdiklerinde “bunca aşk, bunca vıcık vıcık romans şarkısı yetişmez mi artık, bugüne bugün neden bir seri katil, bir insan kasabı hakkında bir şarkı yapmayalım ki biz?” gibi bir hissiyata kapılır, ve neşe olsun diye kısa sürede şu anda maniac diye bildiğimiz şarkının melodisine (lakin biraz farklı sözlere sahip) şarkıyı üretir, bunu bir kasede kaydeder ve ardından ayrılır, filmin kudurtucu etkisi geçince de şarkıyı neredeyse unuturlar.
    bu akşamın üzerinden birkaç hafta geçmiş geçmemiştir ki, paramount şirketinden bir müzik yapımcısı arar sembello’yu, ve ona flashdance nam bir dans filmi çekmeye kalkıştıklarını, bu film için birkaç kuple müzik yazıp yazmayacağını sorar. sembello’nun olumlu cevabını kendince filme uyacağını düşündüğü iki üç şarkı yazması izler. kendisi zamansızlıktan muzdarip olacak, karısından bu şarkıları topluca bir kasede kaydedip paramount’a göndermesini rica eder. karısı onu kırmayacaktır.
    çok değil, kasedi yolladığının hemen ertesi günü bir telefon gelir eve, sembello’nun o an evde olan karısına. stüdyoda tüm şarkıları dinlemişler ve özellikle de tek bir şarkıya tutulmuşlardır. hatta o şarkıyı belli bir dans sahnesinde test etmişler ve filme fevkalade yakıştığını görmüşlerdir. sembello’nun karısı sevinç içinde bu şarkının hangisi olduğunu sorduğunda ise ona verdikleri cevap “adını bilmiyoruz; kasedin en sonundaki, bir manyak hakkında bir şeyler tekrarlayıp duran şarkı”dır.
    evet, nasıl olmuşsa olmuş, şarkılar seri katil hakkında yazılmış o şarkının olduğu kasede kaydedilmiştir. bayan sembello her ne kadar onun aslında flashdance için yazılmadığını, bir yanlışlıkla o kasedin içine girdiğini söylese de karşısındakiler bunu önemsemezler. şarkıyı beğenmişlerdir, istiyorlardır.
    sembello karısına inanmakta güçlük çeker anlattıklarını duyunca, oysa aradığında paramount tüm bunları teyit edecek, ayrıca bir de sözlerin kana susamış bir cani yerine bir dans ve aşk meftununu anlatmak üzere değiştirilmesi arzularını ileteceklerdir.
    ve böylece aslında kimsenin bilmesini planlamadığı bu şarkı sembello’nun ilk hiti olur, 1984 yılında ona en iyi film müziği dalında ilk ve -şimdiye kadarki- tek oscar adaylığını getirir (aynı filmden what a feeling’e kaptıracaktır o ödülü).
    müzik tarihinin “neye niyet, neye kısmet” yüzlerce şarkısından biridir.
  • sinirbilim meraklilarinin kacirmamasi gereken dark-comedy turunde netflix dizisi.

    dizide iki ana karakterimiz var: owen ve annie.
    owen, bundan 10 sene once psikotik bir atak yasamis ve zengin/nufuzlu milgram ailesinin dislanmis bir uyesi. hikayenin basladigi noktada onu, kardesi jed icin durusmada taniklik yapacakken goruyoruz. jed, ailede owen'i en cok hor goren, ukala, her seyi kendine hak olarak goren simarik birisi. ama jed ailenin altin cocugu oldugu icin owen onun icin yalan soylemesi gerekse bile taniklik yapacaktir.

    annie ise hayattan kendini soyutlamis, kucukken annesi tarafindan terk edilmis, kiz kardesiyle cozemedigi sorunlari bulunan ve tum bu sorunlarinin kacisini "a" isimli hapta bulmus bir bagimlidir.

    bu iki ana karakterin yolu bir ilac deneyinde kesisiyor. deneyde a, b, c isimli 3 hapin denekler tarafindan kullanilmasi ve deneklerin datalarinin grta isimli sadece bu is icin gelistirilmis bir yapay zeka tarafindan analiz edilmesi gerekmektedir. bu ilaclar ise yaradigi takdirde her türlü psikiyatrik rahatsızlığı çözebilecek ve insanlarin terapiye ihtiyaci kalmayacaktir.

    haplarin ozelliklerini ozetlemek gerekirse:
    a hapi, kisinin hayattaki en unutamadigi ve en aci verici anisini bularak, kisiye bu aniyi tekrar yasatir.
    b hapi kisinin bilincindeki kor noktalara isik tutar. her ne kadar izleyiciye ilk bakista anlamsiz ve absurd gelse de bunlarin hepsi bir yansimadir. freud'un ruya analizlerine benzetebiliriz.
    c hapi yani confrontation evresi. kisi bu hapla beraber inner demon'lariyla yuzlesir.

    dizinin gectigi evren ise teknolojinin hem daha gelismis oldugu, hem de daha kaba kaldigi bir evren. insana yer yer the fifth element'i animsatiyor.

    diziyi bir oturusta, sanki uzunca bir filmmis gibi izledim. duygu ve dusunce dunyamiza dair harika bir science-fiction olmus. true detective'den tanidigimiz cary joji fukunaga kendini tekrar etmemis ve true detective'den cok farkli bir dunyayi da basariyla kurgulayabilmis, izleyicilere aktarmis.

    --- spoiler ---

    dizi ilk bakista sadece owen ve annie'nin anilarina ve beyinlerine isik tutuyor gibi gorunse de ozellikle son bolumlerde anlasilan onemli bir detay var: o da grta'nin neden yapildigi.
    dr. james mantleray mummy issues'u bulunan, annesine duydugu ofkeyle yuzlesememis ve bilincaltinda annesini yok etmek isteyen bir doktor. bu yuzden psikolog annesinin karsisina, somut bir brans secerek cikiyor: doktorluk. annesinin yaptigi isi "pop-psikolog"luk olarak gorup, insanlara umut satan birisi oldugunu dusunuyor. ama ebeveynlere duyulan her ofkenin altinda bir gizli imrenme duygusu oldugu gibi, annesinin terapist olarak yaklasimini bir yapay zekaya uygulayarak bunu da grta isimli bir bilgisayara donusturuyor -ki annesinin adinin greta oldugunu dusununce bilgisayara neden grta adini koydugunu da anlayabiliyorsunuz.

    dr. fujita acisindan grta'nin yeri ise daha farkli: hayatini bilime adayip, aile yasantisi kuramamis, icten ice grta'yi cocugu olarak goren, bu yuzden de yaptigi ise karsi objektifligini yer yer kaybeden bir kadin.

    bu acidan bakinca aslinda bu iki bilim insaninin salt bilim askindan bu tedaviyi bulmadiklari anlasilabiliyor. aslinda bu deney hem owen ve annie icin, hem de dr. james mantleray ve dr. fujita icin bir tedavi.

    --- spoiler ---
  • ‘normal’ turnusolu olan dizidir. bu diziden hiçbir şey anlamadıysanız, ‘bu ne abi hiçbişi olmuyo, çok durağan, emma stone’un güzelliği için izledim’ gibi yorumlarınız varsa tebrikler. aşırı derecede normal bir psikolojiniz var. fakat bu diziden az da olsa etkilendiyseniz, benliğinizle sorunlarınız, kafanızın içinde bin türlü savaşlarınız, çeşitli travmalarınız var demektir. bu diziye sarılmak istemek eylemi ise maniac turnusolu.
  • bu dizi hakkinda ahlam kesip, vaktinize yazik, hafizanizda hicbir sahnesi kalmayacak, cok kotu falan diyen yazarlar var ya. hah iste ben inlarin ozguveninden istiyorum.

    sayin yazarlar oyle demeyeceksiniz. vaktime yazik, hafizamda kalmadi, ben begenmedim diyeceksiniz. zira dunya sizin gibi dusunmeyen sizden daha sofistike insanlarla dolu
  • türkçe çevirisini görmem mümkün olmadı ama burada "bu bir matkap değildir" e laf edilmiş. çeviri doğru orjinali de "this is not a drill" değil: "ceci n'est pas une drill"

    açık bir şekilde bu bir pipo değildir' e gönderme olduğundan iki anlamdan biri seçilecekse matkap çok daha doğru tercih.
  • pazarlamasına bu kadar bütçe ve emek harcanan iş için yapılan çeviri;

    dış mekan, iki kişi sohbet ediyor
    i don't follow you--- seni anlamıyorum şeklinde olmalıyken, çeviri chicken translate usulü yapılarak "seni takip etmiyorum" olmuş.
  • kendimi kaybettigim belki de kendimi tam anlamiyla bulmami saglayan parca. kirmizi isiklar altinda kabarik saclarimla, ince vucudumun, uzerimdeki followla perdeye yansidigini dusledigim,tahta ve onemsiz bir sandalyenin uzerinde dans etmeye baslayip, yerle ve gokle bulusmanin arasindaki o ince cizgide isigin kollarimdan yuzume, yuzumden boynuma, bedenime yansidigini hissetmemi saglayan ritm.
  • son zamanlarda çıkan vasat netflix yapımlarının ötesinde olmuş. günümün neredeyse tamamı diziyi izlemekle geçti.

    9. bölüm oldukça eğlenceli ve dinamik olmuş. dizinin ortasına kadar ne olup bittiğini anlamakla geçiyor.

    bilim kurgu ögeleri fena değildi ancak tedaviyi uygulayan yapay zekaya biraz daha fazla yer verilseydi keşke.

    bu dizi elbette herkesin beğenisini kazanamayacak ama bundan sonra gelecek her netflix içeriği umarım en az bu kalitede olur.
  • nhk ni youkoso gibi bir dizi. ben beğendim. izleyip konuyu anlamayana ya da izlemeyecek olup merak edene aşağıda olayları yazacağım ona göre izleyecekseniz yazının devamını okumayın yazım yanlışları şimdiden affola.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    asıl elemanımız ailesi zengin ( parlak sarı saçlı, beyaz dişli, süveter giyen 70 ler tipli elemanlar ) ve güçlü bir aileye sahip ancak annesi hariç tüm ailesi bunu çocukluğundan itibaren ağır şekilde ezdiğinden şizofrene bağlamış ancak normal hali iyi bir insan.

    ailesinin bunu nasıl ezdiğine gelirsek misal çocukken parkta yaralı bir kartal bulup evde beslemiş ( evleri böyle büyük komple apartman malikane gibi bir şey) , kartal iyileşince abisinin hamster gibi bir hayvanını yiyince abisi kartalı bunun gözünün önünde çekiçle öldürmüş.

    aynı abisi bir taciz olayında bunu yalancı şahit olarak gösteriyor ve ailesi de buna yalancı şahitlik yapması için baskıya devam ediyor. bu abi bir de bunu ağır tehdit ediyor yalancı şahitlik için vs. vs.

    özet geçersek asıl elemanımızı aile el birliğiyle delirtmiş hem de peşini bırakmıyorlar.

    asıl kıza gelirsek bu da bir yolculuk esnasında ufak kız kardeşini trafik kazasında kaybetmiş ve o yolculukta kardeşinin new york a gitmesini istemediği için kıza kötü davranmış. vicdan azabından ve kardeşini özlediğinden isyankar olmuş ama a hapı diye bir hap ile o günü tekrar yaşadığından o hapın bağımlısı olup peşine düşüyor.

    bu ikisinin yolları asıl eleman ailesinden bir süreliğine kaçış aradığından, asıl kız ise deneydeki a hapına ulaşmak istediğinden bir ilaç deneyinde kesişiyor.

    ancak bu deney 3 aşamalı ve zihinlerinin yapay zekaya bağlanıp sonunda sorunlarını çözebilecekleri söylenen bir deney.

    ara karakter olaylar da uzun olduğundan onları geçiyorum.

    deneyin 2. kısmında yapay zeka bunları zihinlerinde yarattıkları aynı sanal hayata koyuyor karı koca olarak hem de iki defa. şimdi gerçek dünyada durdukları 1-2 saat yapay zekanın kontrol ettiği ve kendi beyinlerinde yaratılan sanal gerçeklikte nerdeyse günler haftalar aylar belki bir ömür kadar oluyor. yani iki kere beraber karı koca hayatı yaşıyorlar. bunun sonucunda kız asıl elemanımızın iyi ve düzgün bir insan olduğunu anlıyor.

    olayların sonlarına doğru ikisi de takıntılarından kurtuluyorlar fakat elemanımız şizofrenin tedavisi yok ben bu kızı hayal mi ettim gerçek mi gerçek olsa daha kötü bir gün hastalığım yüzünden kayberdim diye kızın peşine düşmüyor. bu arada abisinin davasında ehhhh yeter diye yalancı şahitlikten vazgeçiyor.

    abisi buna yaptığı tehdidi gerçekleştirip bunu üzerine bayağı ağır ulusal güvenlik suçları yıkıyor fakat bu deli diye normal hapisaneye atmıyorlar. kız bunun haberini gazetede görüp bunu tutulduğu yere gidiyor. kız bunun hastalığını kabul ediyor bu da korkusunu yenip kızla kaçmaya razı oluyor beraber arabayla kaçıyorlar.

    tek aklımda kalan nokta elmanımızın deney mekanında olmasını istediği hayal ile olayın sonunun aynı olması idi ( total recall başımızı yedin)
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap