• hayatıma girdiği an biliyordum bir daha hiç çıkmayacağını... tombiş bebişim, bir yaz gecesi sarhoş marhoş, bir motoruyla eve dönerken aramayı isteyebileceğim yegane yakamozum... atlas pasajında bir merhabanın sonrasında tanıştığım altı yıllık lise arkadaşım... sonrasında aynı dershaneye gittiğim, ve aynı şehlaya olan aşkı yüzünden az kalsın canıma kastedecek olan çatlak kankim.. o ki, pastanelerde "bunda benim adım yazıyor" diye tabakları aşırmaya sulanan genç, kar yağdı diye sevinip bahçeden topladığı bir avuç buzu garsonların şaşkın bakışları arasında masanın tam ortasına yığan şebelek, istiklal dediğimde aklıma gelen birincil tamamlayıcı, bir asi, bir şair, bir aşık, bir yazar... tutku dolu bir insan... ödevleri yetiştirememe ve yetiştirememekle kalmayıp hocalara da haber vermeme konusunda fikir birliğine vardığım kader yoldaşım.. bir melek mi, bir çocuk mu, yoksa in mi cin mi bilemediğim... sinemakolik, sanatsever, aynı zamanda zırdeli ve aynı zamanda kadim dost ve aynı zamanda nefret edilesi zırıldak çocuk ve hiçbir zaman büyüyeceğine inanmadığım olgun kadın ve ve ve.... yıllık yazımı kırpıp kuşa çeviren kıl... bana vakitsiz zamanların benim de bildiğim fakat o an için fazlasıyla gereksiz laflarını eden sinir bozucu çocuk diyerek, patavatsızlığımı belgeleyen şahsiyet..ilginç arkadaşlarıyla, arkadaşımın arkadaşı olgusunu pekiştiren, hayatımda gördüğüm en kalabalık doğumgünü organizatörü... akrep olmasına rağmen hayatta kin tutamayan, kızdığı zaman köpüren, sevindiği zaman uçuran... ama her daim bekleten... saatlerce bekleten... beklemekten ağaç olana, yapraklanıp çiçek açana kadar bekleten.. sonra da kızdığınızda zeytinyağı gibi üste çıkıp üstüne üstlük çekip giden... bunca zamandır altıma niçin hala entry girmedin diye başımın etini yiyen...anlamadığım,belki hiçbir zaman anlayamayacağım bir şekilde çok sevdiğim..... twinkle twinkle little star!... seni seviyorum
  • (bkz: oz mercan)
    (bkz: hakiki mercan) **
  • 20 metre oteden gecen tren sesinin bile susturamadigi, o garip mekanda accaip istahla omlet yiyip ada cayı icen ve insanın canını cektiren, hep mor renk kazakla hatırladıgım, dogum gunumu kutlayarak beni sasırtan ve sevindiren hemen ardından da icimin cızz etmesini saglayan cocuk...
  • kendisi sanatsal, entellektüel (!), tiyatrosal (bkz: istanbul tiyatro festivali kitlesi) alemlere daldığından beri bir garip insan olmuştur... telefonları açmamakta, mesajlara cevap vermemektedir...''eski bir dost'' mertebesine doğru mu yol almaktadır acaba?
  • kendisi telefonun diğer ucundan da olsa evimizin 4. kişisi olmuştur... geceler onsuz geçmez artık...*
  • kafa izninde mafa izninde ama bomba gibi bir dj o**... uykusuz geçmesi gereken gecemi de enfes playlistiyle doldurmakta...yanaklarını mincik ederim onun ben...

    ahh bir de bir jingle yapmışkii...bravo demek lazım.. sour sour sour sour.. sourberry....
  • işte gelmiş burdaymışş!!.. hoş gelmiş...gitmesinmiş bir daha, bırakmasınmış burda minik bünyeleri...
    not: yokluğunda makyaj uzmanı olmuş sanki bu...
  • hayrü-nisa* ve çok şakabaz, çok oyunbaz karadenizli bir kişilikmiş. ben bugün bunu öğrendim. *
  • spybot sevgisiyle gozleri yasartan insan*...
  • ´cali´'nin "arkadaşımın arkadaşı arkadaşım olabilir" düsturunu ondan kapıp bana da yaymaya çalıştığı bir dönemde tanışmıştık kendisiyle. dünyadan haberdar olduğu gibi, çevresindeki insanları da haberdar eden; şehirde(istanbul'da) ve nette, sanatla ilgili ne olup bittiğini en çok ondan öğrendiğim, onore etme becerisi yüksek, yeni tanıştığı kişilerle direk iletişime geçme özelliğine sahip, üstelik pek de aktif bir kişi. hiperaksiyon insanı.

    yekta kara'nın çakmağıyla kendi sigarasını yakmışlığı da vardır bir dönemler, anımsıyorum da gülümsüyorum. mavimercan "şurada şu dans, burada bu konferans, öte yerde de şöyle bir festival var.... e-zine'lerden filanca güzeldir. fakat son dönemde faaliyetdışı" gibi cümlelerle, bir insanın yaşaması için gereken asıl bilgilerin hepsini bünyesinde toplamış - ve o bilgileri durmadan genişleten - biri. ama, kıl olduğuna da olur, orası ayrı.
hesabın var mı? giriş yap