• bir yanılgı.

    özleyen gelir ve seni bulur. hiçbir şey bunu engelleyemez. geciktirir ama engelleyemez.

    o yüzden üzerinden zibilyon zaman geçmişse geçmiş olsun canım. seni özlemiyor.
  • acıdır. dönüşünüzde güler yüzler, size açılmış kollar görmüşseniz, ve artık kapalıysa o kollar, gözlere yansımayan dudak bükülmelerine dönüşmüşse gülümsemeler, acıtır.

    edit: yemin olsun kaç yaşına geldim, hala ergenin önde gideni, halay başıyım..
  • bu sanriya dusunce cikmasi zor oluyor. yani insan ozlense heralde bi sekilde gelinir gorulur bulunur en azindan aranir olmadi bi mail atilir de mi? *
  • aslinda her insan bu yanilgiya duser. hatta kendine her seyden bir pay cikarir. bak benim sevdigim resmini facebook profil resmi yapmis, bak bu paylastigi sarki ikimizi anlatiyo vs gibi ama gercekler cok farkli dostum. hic ozlemedi, ozlemiyor ve ozlemeyecek.

    ama belki bi baskasini ozluyodur.. gercekler aci kabullenmeliyim, kabullenmelisin...
  • genelde ozleyen kisi tarafından icat edilen ve hakkında yorum yapılan bir seydir.
    e zor tabii...
  • kendi adıma, salaklığımın 2. aşamasını oluşturur.

    daha büyük problem şurda aga;

    "özleyeceğini düşündüğün arkadaşlara sahip olduğunu sanmak"

    onlar aslında yok ki, beni özlesinler! bunu bi çözelim önce, gerisine sonra bakarız.
  • keyif verici madde'dir.
  • "öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı,
    fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
    kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya
    manzaraysa ayrılığa sıfır!
    işte her şey hazır.
    acılarımla iki lafın belini kırdık,
    yokluğunda bir kuş sütü eksik.
    yalnızlığım ve ben; seni çok bekledik..."*
  • (bkz: unutulmak)
  • kendi duyduğu özlemin bir yansıması olduğunu olduğunu düşünmek, züğürt tesellisine kapılmaktır.
hesabın var mı? giriş yap