yaşlandıkça daha az konuşmak

• hiçbir zaman hikâyenin tamamını anlatamayacağını; anlatamayacak kadar büyük parçalarında saklı olduğunu bilmek.
  çok konuşmanın hiçbir faydasının olmadığını görmek.
  olgunlaşmak.
  kaliteyi çokluğa tercih etmek.
  yorulmak.
• organize işler filminin en güzel sahnelerinden birinde sebebine şöyle değinilmiştir:
  
  --- spoiler ---
  
  samet: üzeyir abi sen dilsiz değilsin?
  üzeyir: …
  samet: niye hiç konuşmuyorsun?
  üzeyir: bir ara çok konuştum. hiç faydasını görmedim. bıraktım.
  --- spoiler ---
  
  sonradan gelen uyarı: aşağıda şimdilik 3 farklı entryide aynı şeyi okuyacaksınız. belki artar zamanla.
• aslında bu biraz şey gibi, konuşarak anlaşamayacağın insanlar yerine susarak anlaşabileceğin insanlarla yoluna devam etmek.
  bakınca bir hayli güzel aslında. mis gibi, rafine bir ortammış bu yaşlılık. ^**
• babamda gordugum ozelliktir. isin garibi aynisini kendimde de gozlemliyorum, eskiden herkesle konusan, geyik yapan ben, simdilerde yas ilerledikce selam vermeye bile useniyor, bazi gunlerimi tek kelime etmeden gecirebiliyorum. olgunlasmakla mi ilgili, insanlardan bikmakla mi, erkek olmanin verdigi bir ozellik midir bilemiyorum. ama kesinlikle yaslilik halimi babamda gorebiliyorum. kendisiyle konusmaya calisan insanlari duymazdan gelmek, cevap vermek istememek, konusmaya usenmek. babam gibi surekli saate bakar da oldum bir an evvel gece olsun da uyuyalim diye. cok ilginc.
• başlığı okuyunca kendimde fark ettiğim durum. niyesini sordum, henüz kendimden cevap alamadım.
• bilgelik arttıkça gerçekleşen durumdur. kimse hiç konuşmayacak kadar zeki değildir.
• olgunlaşmadan dolayıdır.
  
  aynı, sevinçlere ve acılara karşı daha sessiz tepkilerin verilmesi gibi. çünkü o zıt duygularda bir aşinalık oluşur zamanla.
• daha az konuşmaktan çok daha çok dinlemektir.
• hayatta inanmayacağım önermedir.
  sizi bunun ispatı için annem, halam ve eniştemle tanışmaya davet ediyorum.
• kantitatif değil kalitatif olmak.
  
  aslında düpedüz sktretmek be. bir sana bunu anlatacağım da ne olacak durumu. insanoğlu bataklığı görür ama içine dalmadan emin olmaz. köpek bok yemekten vazgeçmez, tecrübeler yaşanınca mimlenir zihne; anlatınca sokma akıl 10 metre gider derler ya, anlatmayın anasını satiim.