• kredi ve yurtlar kurumu(bkz: kyk) 'dan alınan, aylık alınıp, hiç bitmeyecekmiş gibi "oh mis gibi para" dedirten, geri ödemesi kastıran kredinin öğrenci jargonundaki adı.

    (bkz: öğrenim kredisi)
  • herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil.

    (bkz: tdk)
  • allah'ın garibi notlarım hakkında sen busun işte demesi sevinçle öttürdü beni ki:
    isa'yı zaten severim, assisili francesco'nun da kararlı aptallığını, yokta hiçte birleştiriciliğini sevdim. imanına hayalci ve ütopik geldi, peşinden derhal gitmeye dayanamam, hatta anti'si gibi görünürüm. zararı yok bunların, bayağı sevdim sadeliğini. yalnız, aklıma gelmeliydi, onun ben olduğunu anlamadımdı.
    sevgi ve kadına dair, damla damla ve kulaç kulaç buluyorum kadınlarımı. her iki türlüsü var. onlara zor ve güç kavuştum, ama gerek dere, gerek su buharı olarak hep kente, hep kadına yürüdüm. erkekliğin yoka yakın zavallılığını biliyorum, yine de erkeğe gelişim, öğrenimsellik atfediyorum, belki kendime. ve potansiyel olarak, değer olarak yine de kadına memeye süte yöneliyorum, kadın gücüne, büyüsüne, tehlikesine iman ediyorum. hayatı yarını bilmeden sevip güvendiğim gibi, kadını bilmeksizin, ve sözde güvenilmezliğine karşın yaslanmaya hedeflemeye seçiyorum. acıtmak için ve acıtması için de seçiyorum. ve tabii uçurması için, hazla kamaştırması için. azla yetinen kadını kadın saymıyorum, ben de kadın olsam azla yetinmezdim. hiçle yetinirdim. kadın olsam öğrenmezdim, bildiğimden şaşmazdım, ustaca ve yumuşakça yapabilirdim bunu. gözüm hep derinlerde ve karanlıklarda olurdu. kadın lucifer'in, ışığın suç ortağı, oysa yönelişi karanlık, kökü karanlık, hintli kali gibi. büyücü şamaniçe gibi. öfkesi eksik olmayan bir sevgi varoluşu bu. düzenbazlık, çözümsellik, sinsilik şeytaninin aslında boş böğürleri, mat soluk yanları. tanrısal/aşksaldaki büyük atlamalar, tutku, yok olma azmi, hırs ve iddia daha daha çekici çekimli. her kadında en az bir şeyi sevmek, sevmeyince acımasız olmak, sevince sert olmak, yaratılan her suçu sevmek, bilinir bilinmezine göğüs gererek sevmek olasılıkla kendinden emin, ötekinden emin bir allahın garibilikten. (bkz: ben kendim/@ibisile)

    mephistopheles:
    "yararlanın bu öğrenim süresinden,
    bir düzen kurun en iyi biçimde.
    beş öğrenceniz var günde.
    zil çalınca derslikte bulunun!
    önceden hazırlanmanız gerekir,
    iyice okumalısınız ders notlarını,
    o zaman daha iyi görürsünüz ki
    öğretmen kitabın dışına çıkmıyor.
    yazarken özenli, çabalı olun
    kutsal ruh size yazdırıyor gibi davranın." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)

    (bkz: örgün eğitim)
  • eğitim: insanlara terbiye ve alışkanlık kazandıran şey onlara verilen eğitimdir. toplumsal ve evrensel kabuller insanlara eğitimle kazandırılır.

    öğretim: türetilmiş, katmadeğer sağlamış ve nihayetinde tüm insanlığa bedelsiz sunulabilmiş bilgiler öğretimle insanlara aktarılır.

    öğrenim: türetilen, katmadeğer yaratan ve genellikle yalnızca belli bir insan grubuna çıkar sağlayan bilgi öğrenimle kazanılır. insanlar bu tür bilgiyi bazen akademik çalışmalarla, bazen şirket yatırımlarıyla, bazen devlet desteğiyle ortaya çıkarır. yöntem bazen yaratıcılık olsa bile ekseriyeti deneme-yanılmadır. para ile olur. parası olan bilgiyi türetir, kullanır ve daha çok para kazanır.
hesabın var mı? giriş yap