1 entry daha
  • ingilizce kaynaklarda ismi george sphrantzes olarak geçmekte olan ve istanbul'un fethi'nin en yakın şahitlerinden birisi olması hasebiyle 15'inci asrın en ünlü tarihçilerinden kabul edilen konstantinopolis doğumlu doğu romalı tarihçi ve devlet adamı. bazı kaynaklarda yorgos frantzis ya da safranzis adıyla türkçeleştirilmişse de zannımca isminin doğru yazımı başlıktaki halindedir.

    yıldırım bayezit'in konstantinopolis kuşatması esnasında dünyaya gelen ve küçük yaştan itibaren doğu roma'nın son imparatoru olacak olan konstantinos paleologos ile birlikte büyüyen ve eğitim alan georgios, 1427 senesinde mora despotu olarak görevlendirilen konstantinos ile birlikte mora'ya gidene değin konstantinopolis'ten hiç ayrılmamıştır.

    mora'ya gider gitmez konstantinos tarafından bölgenin en önemli liman kenti olan glarentza'ya vali olarak atanmış ve kısa süre sonra patras'ta epir latin kralı ii. carlo'nun askerleri tarafından esir alınmıştır. daha sonra ii. carlo ile yaptığı görüşmelerde, patras'ın doğu roma imparatorluğu'na bırakılmasını ve aynı zamanda kralın kızı maddalena'nın da kendisinin artık can yoldaşı diyebileceğimiz konstantinos ile evlenmesini sağlamıştır. ortodoks olan ve theodora adını alan maddalena ise on bir ay sonra ölü bir kız çocuk dünyaya getirir getirmez hayatını kaybetmiştir.

    (bkz: maddalena tocco/@ncpzbsn)

    uzun seneler mora'da idari görevler almaya devam eden georgios, varna savaşı'nın patlak vermesiyle mora ve attika'daki latin topraklarının yeniden doğu roma bünyesine katılması için çalışmalar yürütmüş ve 1445 ile 1446 senelerinde atina'nın ele geçirilmesi için konstantinos paleologos ile birlikte yoğun bir efor harcamıştır. aynı sene, mora'nın kültürel ve ticari merkezi sayılabilecek mistra valisi olarak atanan sfrantzis'in bu zamanlarda gürcistan'a seyahat ederek konstantinos'un üçüncü evliliğini ayarlamak için çaba gösterdiği ancak başarılı olamadığını da notlarımıza ekleyebiliriz.

    1448 senesinde konstantinos'un imparator olarak taç giymesiyle birlikte konstantinopolis'e gelen ve saray içerisinde imparatorun baş danışmanı olarak görev almaya başlayan sfrantzis, 1452 senesinin aralık ayında resmi olarak emekli olmuş ve 1447 senesinde evlendiği elena ve oğlu ioannes ile birlikte kara yoluyla selanik üzerinden atina ve mora'ya gitmeye hazırlanırken kentin osmanlılar tarafından kuşatılmaya başlamasıyla birlikte yeniden imparatorun yanında yerini almıştır.

    kendi yazdığı nota göre 29 mayıs tarihinde şehir düşerken "imparatorun emirleri doğrultusunda şehrin başka bir noktasında incelemelerde bulunurken" imparatorun öldüğünü öğrenmiştir. fetih sonrası birkaç ay edirne'de rehin tutulduktan sonra oğlu ve eşini geride bırakması karşılığında hürriyetine kavuşmuştur. mora'da despot thomas palaeologus'un himayesine girmiş ve altı ay sonra edirne'ye gidip bir tüccar kılığında eşini esaretten kurtararak onunla beraber mora'ya dönmeye muvaffak olmuştur. oğlu ioannes ve kızı tamar ise çoktan sultan mehmed han'ın sarayına götürülmüştür. birisi 1455, diğeri ise 1458'de hayatlarını kaybetmiştir.

    mora'nın da 1460 senesinde osmanlı hakimiyetine girmesiyle birlikte thomas ile birlikte iyon adaları'na kaçan sfrantzis, thomas'ın italya yolculuğuna ise dahil olmamış ve korfu'da bir manastıra çekilerek kendisini dine ve eserlerine vermiştir. 1469 senesinde kaleme almaya başlayıp 1472'de büyük ölçüde tamamladığı "chronicon"* isimli eseriyle birlikte bilhassa 1221 ile 1460 arasında doğu roma imparatorluğu ve paleologos hanedanı'na dair bugün bildiğimiz pek çok şeyi kayda almış olan sfrantzis, 1477 senesinde değin bu eserini güncellemeyi sürdürmüştür.

    hayatını kaybetmeden kısa bir süre evvel 1472 sonrasında yaşanan olayları da vakayinamesine ekleyen sfrantzis, 1477 senesinde inebahtı* limanının osmanlılar tarafından ele geçirilmesi hadisesiyle de yazılarına son vermiştir. kendisinin bıraktığı yerden ise aşağı yukarı bir asır sonra napoli'de yaşayan yunan yazar makarios melissenos devam etmiş ve bilhassa 1258 ile 1332 arasındaki döneme dair pek çok ayrıntıyı dönemin kaynaklarına dayandırmak suretiyle genişleterek chronicon'u daha da detaylı bir hale getirmiştir.

    1478 senesinde korfu'da hayatını kaybettiği düşünülen sfrantzis, türkler ve hasseten frenkler olarak söz ettiği katolik latinler'den tabir-i caizse tiksinti derecesinde nefret eden bir kişiliğe sahip bir yazar olarak özellikle türkler'e dair kaleme aldıkları hususunda görece tarafsız kalabilmeyi başarmıştır. paleologos hanedanı ve geç dönem doğu roma imparatorluğu için kelimenin tam manasıyla bir geniş özet şeklinde yorumlanabilecek eserindeki belki de en büyük problem, paleologos hanedanı mensubu imparator, despot ve idarecileri hep olağanüstü erdemli, bilgili ve becerikli kişiler olarak tasvir etmesidir. oysa tarihçiler tarafından artık netleştirilmiş olan bir şey vardır ki o da biraz mihail viii paleologos, biraz üçüncü andronikos ve ölümünün ardından efsanesi karakterinin ve ergilerinin önüne geçmiş olsa da biraz konstantinos paleologos haricinde ilgili döneme ait imparator ve despotlar bir hayli sıradan ve hatta ikinci andronikos örneğinde olduğu gibi basbayağı basiretsiz karakterlerdir. sfrantzis'in tasvir ettiğinin aksine söz konusu dönemde justinianus, mavrikios ya da iii. leon gibi yetenekli ve kabiliyetli idareciler pek de mevcut değildir.

    son tahlilde sfrantzis, yer yer tarafgirliği abartsa da dönemin dünyasına şekil veren pek çok hadisenin kaydedilmesi açısından hayati ehemmiyet taşıyan bir eser kaleme almış olması nedeniyle son derece seçkin bir orta çağ tarihçisidir.

    son not: kendisini docudrama türündeki yakın dönemde gösterime giren rise of empires ottoman mini dizisinde tiyatrocu tuğrul tülek canlandırmıştır.
hesabın var mı? giriş yap