hesabın var mı? giriş yap

  • 1-dizel motor benzinliye göre daha narindir.
    +eskiden nispeten doğru bir tanımdı. çünkü eskiden benzinli motorlar istisnaların dışında atmosferikti. şimdi ise benzinli motorlar istisnaların dışında turbolu. zaten dizellerin en büyük narinliği de turbo şarj sisteminden kaynaklanmaktaydı aynı narinlik artık benzinli motorlar için de geçerli.

    2-dizel motor traktör gibi ses çıkarıyor.
    +artık çoğu dizel motorun traktör sesiyle alakası yok. hem daha sessizler hem de çıkan sesler daha düzgün. tabi ki benzinli sessizliğinde değil. benzinli kadar da güzel ses çıkaramıyor hala dizeller.

    3-dizel 5 lt yakıyorsa benzinli de 7 lt yakıyor. 16547895412365487455623 km'de anca çıkarırsın fiyat farkını bu yüzden benzinli al.
    +yalnız sevgili romalılar, gaz pedalının altında yumurta var gibi basarsanız, trafiksiz bir şehirde yaşarsanız, klima açmazsanız tamam kataloğun 1,5 katını yakabilirsiniz benzinli araçta. ancak biraz trafik, biraz seri hareketler, klima falan derken benzinli araç kafadan kataloğun 2 katı yakını yakar. hele turbolu veya superchargerlı benzinli motorlarda gazlamaya kalkarsanız kataloğun 3-4 katına hazır olun. dizelde ise hayvan gibi trafik, sonuna kadar açık klima, seri hareketler ile kataloğun 1,5 katını yakarsınız. dizel ile gazladığınızda ise kataloğun 2 katına ulaşırsınız anca. yani siz ekonomi düşünüyorsanız, benzinli aracınızla gaza basmaya korkarken bir dizel sahibi gazlaya gazlaya gider. o yüzden aynı hacimde dizel fiyat farkını yazıp, benzinlinin çok mantıklı olduğunu km hesabi ile açıklayanlar çok sakin bir şekilde kullanmak zorunda kalacaklarını da unutmamalılar.

    4-benzinlideki sürüş keyfi dizelde yoktur.
    +buna katılıyorum. dizelde tork 1400-3000 arasına sıkışıktır. daha üst devirlerde motor sağırlaşır. devir bandını esnek kullanamazsınız dizelde.

    5-acemi sürücüler için dizel manuel araç kullanmak zordur.
    +hayır tam tersi. acemi sürücüler için dizel manuel, benzinli manuele göre daha kolaydır. dizelde alt devirde yüksek tork olduğu için benzinliye göre daha az stop ettirirsiniz.

    bana göre türkiye cumhuriyeti'nde yaşayan(akaryakıt fiyatları malumunuz), tempolu sürmeyi seven kişiler üst gelir grubundan değilse dizel tercih etmeli. her dizel motor aşırı zevksizdir diye bir olay yok. yüksek devirde çok fazla sağırlaşmayan dizeller de oldukça keyiflidir. aynı hacimde en yüksek beygir ve en yüksek torka sahip bir dizel motor daha güçsüz bir motora göre keyifsiz olabilir.

    136bg 320 nm torka sahip bir dizel motor 116bg 270 nm torka sahip bir motordan daha keyifsiz olabilyor. (kasa ağırlığı, şanzuman farkını falan kast etmiyorum. direkt motorun karakterinden bahsediyorum). bir dizel almadan önce mutlaka gücün tamamı kısa bir devir bandına mı yığılı yoksa motor 4500 d/d'yi de iştahla çevirebiliyor mu diye kontrol edin.

  • tdp bulmaca çözmektedir. yeğen anında yanında biter.

    y: hala gasteyi karalamasana dedem kızıyo!! (daha 5 yaşında bile değil)
    t: karalamıyorum halacım bulmaca çözüyorum.
    y: ben de çözcem! (sanki biliyo bulmaca çözmenin ne olduğunu)
    t: iyi hadi bakalım soruları sesli okuyayım, sen de bildiklerini söyle bana. (niohaha)
    y: tamam. (bir güzel kurulur halasının yanına, gözleri sabitleyip sorulara odaklanır. breh breh)
    t: eski bir uygarlık?
    y: ...
    t: kehle?
    y: ...
    t: kütahya'nın bir ilçesi?
    y: ...
    t: resimdeki şarkıcı?
    y: ??
    t: eheh. maden tetkik arama?
    y: ...
    t: kaput bezi?
    y: ...
    t: mübarek ayımız?
    y: yogi !!

  • tövbe niyetiyle
    gusül
    abdest
    2 rekat namaz.

    ardından ; "niyet ettim varsa kaza namazımı kılmaya" diyerek azrail gelene kadar merhamet dilenmek.

    kandırmayalım birbirimizi, düşen uçakta ateist olmaz.

  • yagmurlu bi aksamda yorgunlugun etkisiyle sıkışmış yolda ilerlemeye calisan taksiye atlamak, kapiyi acmak ve yanlislikla taksideki insanlarin dumur icindeki bakislari arasinda takside oturan kadina binmek..kadina bindigimi farkedince de salak gibi aa pardon doluymus taksi diyip salakca gulup cikmak..

  • istanbulda doğdum büyüdüm hala istanbuldayım hayatı yine de kaçırıyoruz. bence bunun farklı bir yerde olması ile alakası yok arkadaşlar kabul edelim paramız yok.

  • dünyanın en geniş insanı. bundaki gam keder siklemez hava hiçbir insanda yok. ne derseniz deyin umurunda olmaz. saçları dökülmez. içine dert etmez. fena özeniyorum böyle insanlara.

  • ciddi ciddi istanbul trafiğinin nedenini yavaş giden arabalar olarak gören, bu nedenle hız sınırlarının kaldırılmasından tutun da yavaş giden arabaların trafiğe çıkmasını engellemeye kadar muhtelif cin fikirlere sahip olan insanlar var. benim önerim de bu insanların trafikten men edilmesi mesela, trafiğe çözüm olur mu bilmiyorum ama sürücülerin ortalama zeka seviyesini yükselteceği kesin.

  • daha vahimi yaşanmıştır.

    geçen güz 600 yataklı bir askeri hastanede ölümün kıyısında yatmaktaydım. ızdırap içindeki günlerin birinde hemşire kolumdaki serumu değiştirip az sonra doktorun geleceğini söylemişti ve bunu önemsememiştim. bir perişan akşamüstü ailemi, sağlığımı ve hürriyetimi özleyerek hastanedeki odamın penceresinden bahçedeki çam ağaçlarını seyre dalmıştım. birden doktorum yanı başımda beliriverdi. üstelik çok uzun süredir beklediğim bir mucizeyle birlikte..

    bulunduğum odaya giren genç bayan teğmen, çocukluk aşkımdı. evet başkası olamazdı, yıllar önce gata'da okuduğunu duymuştum. o'nu gördüğüm an çok güçlü bir sevinç akımı, tarifsiz bir mutluluk olup dolandı damarlarımda. mahallemden ortaokul yıllarında büyük bir üzünçle ayrıldığında ben o üzüncün belki de kat ve kat fazlasını yıllarca ruhuma çarmıhlamıştım. büyüyüp tabip ve komutan olan, seneler boyu gizli merakıma ve ara sıra bıçak gibi saplanan hasretime konu olmuş bir kızdı. fakat kızın subay üniforması giymiş, yaşlanmış, eğitilmiş hali bir an için gözlerinde bir ışık belirse de ciddiyetini takınırak sordu: "asker! rütben ve birliğin?"

    "tankçı çavuş x antalya. 5. kolordu komutanlığı ulaş garnizonu keşif taburu 1. bölük. emredin komutanım!"

    karşımdaki tabip teğmenin gözleri yıllar önce tanıyıp sevdiğim küçük kızınkiyle kesnlikle aynı elaydı. lakin sanırım gülmeyi epeydir unutmuş bir soğukluktaydı. ismimi, memleketimi söylemişken neyden çekinip de konuşmamış, geçmiş masum ve güzel günlerin hatırına niçin bir şeyler anlatmamıştı, anlayamadım. kesif bir düş kırıklığı duyumsadım. emreden sorgusundan sonra, sayrılı bedenimin yanı sıra bilincim ve duygularım da yıkıktı..

    yakınlığı, ilgiyi ve şevkati zaten belki pek fazla ummamıştım. ama yok sayılmak, kendisini hiç tanımamışımcasına umursanmamak neyin yaptırımıydı?

    elbette hemingway'in silahlara veda'sındaki gibi bir romantizm ve yaşama direnci asla söz konusu olmasındı, buna razıydım. ama böylesi bir red ve inkar bana çok ağırdı, bunu hakedecek ne yapmıştım?... 10 küsur yıl evvel sarılıp ağlaşarak vedalaştığımız kız, beni tanımamıştı. varlığımı zerre umursamamıştı. üstelik sır olmuş ve yaşlanmamla büyümemiş düşlerime karşın...

    zaman geçti. artık fiziken iyileşmiştim. fakat taburcu hattâ terhis olsam da aklım hep o soğuk hastane odasına mıhlıydı. etrafında askerlerin nöbet tuttuğu hastaneyi çevreleyen o dikenli tellere; çocukluğumun sonlarından ilk gençliğime uzanmış ve o güne kadar tümden ölmemiş hayallerim takılı kaldı. kurtaramadım...

  • "ben şimdi ne izledim?" dedirten tipik bir siyasal islamcı ağlama videosudur.

    anladık hep mağdursunuz. mağduriyetiniz ebedi.

    geçen hafta rüşvet, yolsuzluk içinde debelenen partine de iki kelime etseydin be.