ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
murda sarılınca hadise'nin göğüslerinin dirkilmesi
-
dirkilmek.
bu kelime bugün itibariyle lugatımda yerini buldu.
bu detayı kim, nasıl, ne yaparken yakaladı lan? bu ülke beni cidden korkutmaya başladı.
engin ardıç'ın 10 haziran 2015 tarihli yazısı
-
şimdi anladınız mı başkanlık sisteminin faydasını diye sormuş. yoo enginciğim anlamadık, zorlama boşuna.
ayrıca dolar fırladı, ekonomi batıyor, mutlu musunuz diyorsun ama adama demezler mi bu akp 13 yıldır ekonomiyi sağlama alamamış mı ki bir değişimde darmaduman oluyoruz? adama derler gerçi bunu sana değil, pardon.
turkish citizenship database
-
binali yıldırım "böyle bir şey yok. veriler çalınmadı" açıklaması yapıyor ama ben şu an binali yıldırım'ın tc kimlik nosunu, anne ve baba adını bu database'den görebiliyorum.
sahibinden.com
-
araba ilanlarının özeti buradaki iki ilandır:
http://www.pertdunyasi.com/…43316.html#.vegde_msxyv
http://www.sahibinden.com/…nal-full-181914022/detay
eğer linkler silinirse;
http://i.imgur.com/opt6chp.png
http://i.imgur.com/1mockgj.png
can yaman'ın hayranına arka odaya geçelim demesi
-
bu cevap bu dünyadan olduğunu bir hayli kanıtlar nitelikte, hatta spesifik olarak orta doğu'dan olduğunu.
edit: bu entry neden hala favlanıyor yahu?
16 kasım 2016 sözlüğün artık özgür olmaması
-
(bkz: okumama özgürlüğü)
sözlük artık okumama, gereksiz yere sinir olmama özgürlüğüne sahip oldu.
ekleme:
daha ne istiyorsunuz arkadaş? yazabiliyorsun, başlık açabiliyorsun, kısacası istediğini yapabiliyorsun, kimse senin özgürlüğüne karışmıyor, bunun neresi özgür olmamak?
3 km teçhizatlı koşu
-
aklıma babamın bir hatırasını getirmiştir.
babam eski milli atlet. şu an 64 yaşında ve yıllardır spordan hiç kopmamistir. bir gün bir düğünde babama tanıdık biri yaklaşır ve geçen sahilde kendisini spor yaparken gördüğünü söyler.
babam: evet 3000 ler atiyordum.
adam: abi 3 km ne kadar sürede kosuyorsun?
babam: 10 küsur
adam: abi yavasmissin ya. biz askerde tam teçhizat 7 dakikada koşuyorduk.
babam : doğrudur ya ben artık yaşlandım, sizin hızınıza yetisemem.
adam gittikten sonra babam bize döner ve der;
pezevenge bak. 3000 de dünya rekorunu 20 saniye farkla kırıyor. hem de tam teçhizat!
sinem kobalt
-
arda turanyum ile tepkimeye girince çok pis şeyler olur.
iyi öpüşmek için yapılması gerekenler
-
-dudağı tutturmaya çalışın, burnun altındaki pembemsi yumuşak dokudan bahsediyorum.
-dili yemeye çalışmayın, çıkmıyo o ordan, küçük dilden hiç bahsetmiyorum bile.
-dudakları toplu olarak emmeyin, parçalı olarak emin. alt dudak-üst dudak ayrımı iyidir. diğer türlü "azından öpmüş" olabilirsiniz.
-nefessiz bırakmak için enseden tutup bastırıyosunuz ya hani, işte onu abartmayın, kasığa tekme yiyebilirsiniz. sonuçta akciğer solunumu yapıyoruz ve amaç öpüşmek. ölüşmek değil.
-sonnacığıma, dişinizi fırçalamış olmanız güzel olur, ağzınızın sigara ya da içki kokmaması falan, bunlar zaten "default" gelmesi gereken hâller.
-inlemek güzeldir ama dayak yemiş it gibi sesler çıkarmayın.
-hep "hard" biçimde öpüşmek 2 tarafı da yıpratır, bazısı var ki insanın dudaklarını eskitir, buna gerek yok. arada yavaşlayın ve ufak, tatlı, küçük, muttarid, muhteriz darbeler kondurun, burna pıt yapın.
-ara verdiğinizde, birbirinizin gözlerinin içine bakın, gülümseyin, susun, gözlerinizle anlaşın, birbirinizin nefesini dudaklarınızda hissedin, başını ellerinizin arasına alın ve yaklaşın, yeter daha fazla yazamicimmmmmmmm böhühühüh.
insanların mutsuz olmasının tek sebebi
-
"tüm belâlar, yalnız kalma yeteneğimizin olmayışından gelir başımıza."
jean de la bruyere