ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şeyma subaşı'nın sevgilisinin milyarder olmaması
-
zaten bir insanın adı neden mısırlı milyarder olsun,
çalışılmış konu verdim şukuyu
(bkz: demirören'in borcunun bizi alakadar etmesi)
edit, bkz mısırlı milyarderin milyarder olmaması şeyma'nın sorunu fakat tüpçü borcunu ödemezse hepimizin sorunu
bir gece ansızın 81 düzce 82 musul 83 kerkük
-
+ doğuz yüz doğsan bir melbourne, doğuz yüz doğsan iki tokyo, doğuz yüz doğsan üç buenos...
- immeet abeey, burada uluslararası hukuk diye bir şey var.
+ la kafamı karıştırdın. 1 adana, 2 adıyam..
halkın yüzde 80-90'ı yaz saatini olumlu buldu
-
haklı bir açıklamadır. halkın yarısı işsiz olduğundan öğleden sonra uyanıyor zaten. yaz saati-kış saati ayrımı yapamıyorlar haliyle.
fransa'da işe bisikletiyle gidene vergi indirimi
-
ıstanbul' da vergi indirimi kesmez, bisikleti ile işe sağ salim ulaşmayı başaran herkese ömür boyu maaş bağlanmalı. bu arabasını siki sanan puştlar yüzünden kaldırımda, sokakta hatta evinizin içinde bile ölebilirsiniz. bisikletle gezmek ise sırattan daha ince bir köprü.
passat mı çekeyim yanlarına
-
dediler sen bir fakir düzcelisin
düne kadar ilçeydin, şimdi ilsin
güldüler düzceli audi ne bilsin
passat mı çekeyim yanlarına
1939 ankara paktı
-
ikinci dünya savaşı'nın başlarında türkiye, ingiltere ve fransa'nın kurduğu ittifaktır.
milli mücadele dönemi ve sonrasındaki dönemden miras kalan sorunlar (hatay, musul meselesi, borçlar meselesi vs.) sebebiyle 1923-1930 döneminde türkiye cumhuriyeti'nin ingiltere-fransa-yunanistan ile ilişkileri tamamen soğuktu. buna karşılık sovyet rusya ile yakın ilişkiler kurulmuştu. 1930'lu yıllara gelindiğinde ise türkiye, bu üç ülkeyle olan ilişkilerini düzeltme yoluna başvurmuştur. çünkü her geçen yıl avrupa'da savaş tehlikesi artmaya başlamıştır. 1934 senesinde italya'nın habeşistan'ı işgal etmesi, almanya'nın versay antlaşması'nı hiçe sayarak silahlanmaya hız vermesi, japonya'nın milletler cemiyeti'nden çekilmesi, bulgaristan'da faşist idarenin kurulması gibi olaylar bu kötü gidişatın en büyük göstergesiydi. böyle bir ortamda atatürk türkiyesi dış politikada revizyona gitmiştir. türk-yunan ilişkilerinde barışçıl bir döneme girilmiştir. 1932 senesinde milletler cemiyeti'ne girilmiştir. 1934 senesinde balktan antantı'na üye olunmuştur. italya'nın habeşistan saldırısından sonra 1936 senesinde milletler cemiyeti'nin teşebbüsüyle kurulan akdeniz paktı'na üye olunmuştur. 1937 senesinde sadabat paktı'na üye olunmuştur. 1930'lu yıllarda türkiye'nin dış politikada attığı en önemli adım ise montreux boğazlar sözleşmesi olmuştur. türkiye cumhuriyeti 1936 senesinde imzalanan bu sözleşmeyle birlikte ülke sınırları içerisindeki boğazlarda hakimiyetini kesin olarak ilan etmiştir. bu sözleşme: türk-rus ilişkilerini olumsuz yönde, türk-ingiliz ilişkilerini olumlu yönde etkilemiştir. ingiltere kralı edward viii'in aynı sene türkiye'ye yaptığı ziyaret de iki ülke arasındaki ilişkilerin pekişmesi açısından önemli bir adım olmuştur. kısacası 1930'lu yıllarda türkiye cumhuriyeti, mustafa kemal atatürk liderliğinde ikinci dünya savaşı öncesinde kurduğu ittifaklarla ve diğer yandan boğazlar üzerindeki hakimiyetini kesinleştirerek doğusunda ve batısında bir güvenlik sistemi oluşturmaya çalışmıştır. türkiye ile fransa arasında yaşanan hatay sorunu da 1939 senesinde kesin olarak türkiye'nin lehine çözülmüştür. bu sorunun ortadan kalkmasıyla ikinci dünya savaşı öncesinde türkiye ile fransa arasındaki pürüzler de bir nebze de olsa ortadan kalkmıştır.
1939 senesine gelindiğinde; 15 mart'ta almanya'nın çekoslovakya'yı işgal etmesi, 7 nisan'da da italya'nın arnavutluk'u işgal etmesi türk hükümetini fazlasıyla endişelendirmiştir. bu hadiseler ve kötü gidişat türkiye'yi batılı devletlerle anlaşmaya itmiştir. türkiye ve ingiltere arasında müzakereler başlamıştır. müzakereler sonucunda da 12 mayıs günü deklarasyon imzalanmıştır. bu deklarasyona göre akdeniz'de çıkacak olası bir savaşta işbirliği kurulacaktı. hatay sorununun ortadan kalkmasıyla aynı deklarasyon 23 haziran'da türkiye ve fransa arasında da imzalanmıştır.
türkiye'nin batılı devletlerle yakınlaşması sovyetler birliği'yle olan ilişkilerini fazlasıyla olumsuz etkiliyordu. ismet inönü liderliğindeki türkiye'nin amacı bu dönemi denge politikası sayesinde az hasarla atlatmaktı. bu sebeple batılı devletlerle kurduğu ilişkileri sovyetler birliği ile de kurmayı hedefliyordu. fakat 23 ağustos 1939'da sovyetler birliği ile almanya saldırmazlık paktı (bkz: molotov-ribbentrop paktı) imzalanmıştır. bu haber türkiye'nin planlarını altüst etmiştir. 1 eylül günü almanya polonya'ya saldırmış, 3 eylül'de de ingiltere ve fransa almanya'ya savaş ilan etmiştir. böylelikle ikinci dünya savaşı resmen başlamıştır. bu olaylardan sonra sovyetler birliği, türk dışişleri bakanını son gelişmeleri görüşmek amacıyla moskova'ya davet etmiştir. bunun üzerine 25 eylül günü dışişleri bakanı şükrü saraçoğlu moskova'ya gitmiştir. josef stalin bu dönemde türkiye'den çok sert taleplerde bulunmuştur. şükrü saraçoğlu bu esnada 19 gün boyunca moskova'da bulunmuştur. çok çetin müzakereler gerçekleşmiştir. nihayetinde de türk-sovyet anlaşması sağlanamamıştır. 17 ekim'de saraçoğlu moskova'dan ayrılmıştır. bu gelişmeden sonra sovyet tehdidi tavan yaptığı için türk hükümeti bir an önce ingiltere ve fransa ile ittifak antlaşmasını imzalamaya karar vermiştir.
şükrü saraçoğlu'nun moskova'dan ayrılmasından 2 gün sonra, 19 ekim 1939'da üçlü ittifak (ankara paktı) ankara'da imzalanmıştır. antlaşmanın maddeleri kısaca ve özetle şöyledir:
- türkiye'ye karşı bir avrupa devletinin saldırısı durumunda ingiltere ve fransa türkiye'ye yardım edecektir.
- italya'nın akdeniz'de bu üç ülkeye veya herhangi bir ülkeye karşı saldırısı olduğu takdirde yardım yapılacaktır.
- türkiye, ingiltere ve fransa'nın romanya'ya ve yunanistan'a verdiği güvenceye yardımda bulunacaktır.
türkiye bu antlaşmaya ek bir protokolle verdiği taahhütleri kendisini sovyetler birliği savaşa sürüklemeyeceği takdirde yerine getireceği şartını koymuştur. bu protokol türk dış politikası tarihine ''sovyet çekincesi'' olarak geçmiştir. bu şart türkiye'nin savaş boyunca sarıldığı bahane olmuştur. diğer yandan ingiltere ve fransa türkiye'nin ekonomik durumunu düzeltmek, silah vb. gibi savaş malzemelerini tedarik etmesini sağlamak için kredi açmayı kabul etmiştir. paktın imzalanmasından kısa bir süre sonra ingiltere ve fransa'nın doğu orduları komutanları ankara'ya gelerek askeri konularda görüşmeler yapmışlardır.
10 haziran 1940 tarihinde italya'nın savaşa girmesi, antlaşmaya göre türkiye'nin de savaşa girmesi gerekiyordu fakat türkiye 'fransa almanya karşısında mağlup olduktan sonra paktın geçerliliği son bulmuştur' tezini savunarak savaş dışında kalmayı sürdürmüştür. savaş sonuna kadar da bu denge politikasını izlemeye devam etmiştir.
kaynaklar:
+ ismail soysal - 1939 türk-ingiliz-fransız ittifakı - belleten - cilt 46 - sayı 182 - nisan 1982.
+ kamuran gürür - dış ilişkiler ve türk politikası (1939'dan günümüze kadar) - aü siyasal bilgiler fakültesi yayınları - 1983.
+ mehmet temel - ıı. dünya savaşı öncesinde ve savaş yıllarında türk dış politikası - iü sosyal bilimler enstitüsü (tez) - 1991.
z kuşağının ezip geçtiği çomar dayı
-
özellikle bu zihniyetteki 60+ yaş kişilere, zerre saygı duymamamın yegane sebebi olan dayıdır.
ülkemizde bolca olduğu gibi şehrimizde, mahallemizde, sokağımızda hatta akraba çevremizde de bulunmaktadır.
yüzlerine karşı diyorum, vatan haini nankörlersiniz, gelecek katilisiniz.
edit : ifade
23 yaşında olmak
-
özel sektör mü? azıcık daha kpss mi kassam? peki ya yüksek lisansa ne dersin piremses? çalışırken yüksek lisans mı? yoksa direkt öyp ile olaya mı dalsam? sahada mı geliştirsem kendimi? klinik deneyim mi? daha yeni mezun oldum cv'ye ne yazayım lan? anca stajları yazarım. yer mi ki? denicez. ha? efendim anne söyle? ne evliliği anne bir dur. yurtdışına kapak mı atsam? şöyle çok çirkin olmayan mayışlı biriyle evlenip oturumu alıp vınn. efendim anne? çükünü kestiriveririz anne nolcak. neyse ne diyodum hah yurtdışı. anaa yurtiçi kargodan mezuniyet elbisem gelecekti. dur ariyim onu bi. hangi şehre gitsem? tamam her yerde para var da şöyle gezip eğlenebileyim de. yaşım 23 lan. akşam eve gelip kucağımda meyve tabağıyla dizi mi izlicem sanki. şehir önemli şehir. a-a! bu ne lan. kulağımdan bişey geliyo. bu sızıntı ne? aha. beynim aktı...
işte bu sikko bunalımların alevlendiği dönemlerin yaş adıdır 23.
yıllık 17 milyon euro
-
ingilizler büyük ihtimalle bizim yeni tl işaretini euro işaretine benzettiler ve bizim gazetelerde çıkan 17 milyon tl'yi 17 milyon euro olarak çevirdiler.
joshua slocum
-
adı günümüzde su altı robotlarına verilmiş denizci. slocum planörü olarak bilinen bu cihazlar su altındaki işlemleri insansız gerçekleştirebiliyor.
saçına aylık 5 bin tl harcayan gelin adayı
age of empires'ın türkçe okunuşu
-
eycof.
halk dilinde empayrıs kısmı yutulur.
canlı canlı fare yutan kız
-
umarım ev faresidir çünkü dışarda içine ne koyuyorlar belli değil.
hiç sürpriz yapmayan bir öküze aşık olmak
-
kadın-erkek ilişkilerine dair kafamda son zamanlarda bir soru işareti var. kadınlar neden ilişkide bekleyen taraf oluyor? sürpriz bekler, hediye bekler, ilgi bekler vs. erkek ne kadar verirse versin hep "az yapıyor" oluyorken kadın 1-2 kez yapsa "çok sürprizli" olabiliyor. bunun mantığını bilen, anlayan beri gelsin.