hesabın var mı? giriş yap

  • maalesef henüz turkçeye kazandırılmamış bir tanım. benim çevirimle "aşırı duyarlı insan". (ing. kısaltılmışı hsp)

    hsp'ler en basit tanımıyla "sinir sistemleri aşırı duyarlı olan kişiler"dir. yani, ortalama bir insanınkinden daha duyarlı 5 duyuya sahip olan kişiler demek daha uygun. yapılan araştırmalardan elde edilen bulgulara göre bu durumun toplumun %15-20'sinde varolduğu tahmin ediliyor.

    hsp'leri size anlatabilmek için size iki temel bilgiyi burada hatırlatmak istiyorum:

    1- hsp olsun ya da olmasın, herkesin kendini en iyi hissettiği hal, kişinin ne çok sıkıldığı ne de çok uyarıldığı o aradaki denge halidir.
    2- aynı durum ve eşit miktarda uyarımlar karşısında her insanın sinir sistemi farklı ölçüde uyarılır.

    bu iki temel bilgiyi hsp tanımıyla birleştirirsek ortaya şöyle bir tablo çıkar: hsp'ler belirli bir durum veya uyarım karşısında ortalama insandan daha fazla uyarılırlar.

    yani, bir ambülans sesinden hiç rahatsız olmayan bir insanın hsp olan ikizi aynı ses yüzünden krize girebilir.
    hsp'lerin yaptıkları, söyledikleri, "hissettikleri" bazı şeyler bize biraz abartılı gelebilir ama "normal"den biraz daha fazla/farklı oldukları için de hemencecik "tepkisel, dramatik, çocukça, ana kuzusu, nevrotik vs." gibi terimleri alınlarına yapıştırmamakta fayda vardır imho.

  • yüksek lisanslı bir hititolog olarak söyleyebilirim ki, türkler hitit değil. (belki bazı bölgelerde hititlerin torunları hala yaşıyor olabilir) hititler de anadolu’nun yerlisi değil.

    şöyle ki hititler, karadeniz’den göç yoluyla gelip anadolu’ya yerleştiği tahmin edilen bir halktır. hattilerden farklı bir halk olmalarına rağmen onların kültürlerinden çok fazla etkilenmişler. bu yüzden de neşa olan isimlerini hattili anlamına gelen hitit şeklinde değiştirmişler.

    tam olarak nereden geldiği ve kimler olduğu tahmin edilemeyen deniz kavimlerinin saldırıları sonucu devlet bölümüş ve anadolu’da geç hitit dönemi başlamıştır. bunun sonucunda kurulan hitit şehir devletleri, o dönemde oldukça güçlü olan asur devletinin baskısına dayanamamıştır.

    hititlerin torunlarının kimler olduğu hakkında kesin bir şey söylenemez. ancak şunu biliyoruz ki dilleri, türkçeden oldukça farklı ve hint -avrupa kökenli. türkçe, sumerce ile daha çok benzer. hatta sumerce, tıpkı türkçe gibi ural-altay kökenli bir dildir.

    edit: kaşka saldırıları, doğrudan hititlerin yıkılışına etki etmese de muhtemelen devleti zayıflattı. zira hititler, varoldukları süre boyunca kaşkalarla mücadele etti.

  • "the present perfect continuous tense: geçmişte olup, etkileri günümüzde hala devam eden. ulan tense misin gönül yarası mısın vicdansız."

  • sadece 1 (yazıyla bir) gün için babanın, o genç ellerdeki kredi kartını alması ile 36 bölümlük komedi-dram türk dizisi çıkarabilecek gençlerdir.

  • https://www.youtube.com/watch?v=eqf7fdeuepa

    ortalama istanbul'lunun sorunu da bu. ankara'ya gider, ankara'yi begenmez. izmir'e gider, izmir'i begenmez falan filan... tersi de dogru. temel mesele, ankara'ya gidip istanbul'u ariyor ya da istanbul'a gidip izmir'i ariyor olmaniz oysa ki. cok dogal olarak, bulamayacak ve hosnut kalmayacaksiniz.

    los angeles'da insanlar sabahin dordunde iskembe corbasi icmeye gitmezler, sabaha kadar eglence adi altinda da tepinmezler (bu cumleden los angeles'da club yok anlami cikarani kaale almiyorum). malibu'da surf yaparlar, venice beach'de drum circle'a katilirlar, sunset boulevard'da comedy club'a giderler, santa monica mountains'da trekking yaparlar, gecenin ilerleyen saatlerinde islak hamburger ya da iskembe corbasi tuketmezler gidip food truck'tan mexican yerler vesaire vesaire... zira her yerin aliskanligi, kulturu ayri.

    bir los angeles'li da istanbul'a gelip "lan burada surf yapilmiyor, ne boktan yer" dediginde agzina terligin tersi ile vurulmayi ne kadar hak ediyorsa, los angeles'a gelip de "burada sabaha karsi iskembeciye gidilmiyor, ne boktan memleket" dediginizde pek farkli konumda olmuyorsunuz.

    "abicim sen sabahin korunde iskembe iceceksen istanbul'da kalsaydin ya? kaplumbaga misin ki gittigin yere bir sehirden beklentilerini, aliskanliklarini goturuyorsun ?" deseler diyecek cok da mantikli birseyleriniz olmadigini farkettiginizde los angeles'dan da haiti'den de zanzibar'dan da tad alabilirsiniz. aksi taktirde tum dunyada bos yere istanbul'u arar durursunuz.

    kaldi ki tum dunyada bosa aradiginiz o istanbul cidden pek de oyle ahim sahim bir yer degil.