ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
saat alarmı sabah saat 7.45 e kuruluyken saat 7.35 te uyanıp tuvalete girmek, siz tuvaletteyken çalmaya başlayan alarmı susturamamak..
erken çıkmasınlar diye madencileri ocağa kitlemek
-
"kilitlemek" sığmadığı için kestim orayı. yine de anlaşılıyor sanırım?
"türkiye taşkömürü kurumu, zonguldak’taki maden ocağının asansör kapılarını mesai saatlerinde işçilerin üzerine kilitliyor. gerekçe işçilerin mesaiden erken çıkmasını engellemek. uygulamaya isyan eden genel maden-iş sendikası kilidin kalkması için iş mahkemesi’ne başvurdu".
olm bin yıl daha bi sik olmaz bu ülkeden. kesin.
(bkz: birileri ölmeden sallanamayacak olaylar)
(bkz: türkiye)
lan gerçi ölseler de 2 güne unutuluyor. o da ayrı.
ek: ambulanstan önce polis geliyorsa
ek2: (bkz: 11 eylül 2014 faruk çelik açıklaması)
almancılara nefret beslemek
-
alamancılara kimsenin nefret beslediği yok.
almanya'nın etinden sütünden faydalanıp her fırsatta kötülemeleri ve türkiye'de yaşayan bizlere türkiye'yi övmeleri midemizi bulandırıyor, o kadar
uzi sefo cakal murda khontkar'ı hiç bilmeyen tip
-
(bkz: keko rap) denen varoş müziğe prim vermeyecek kadar kendisine saygı duyan insandır.
29 mart 2022 will smith'in özür dilemesi
-
eşinin finosu haline gelmiş bir amerikan çomarının "lütfen ödülümü geri almayın" özrüdür.
eşini gi jane'e benzetmiş lan adam, hastalığıyla küstahça dalga geçse tamam diyeceğim. başta sen de güldün ve relaks oturuyordun, sonra eşinin 5 karış suratını görünce düğmene bastı ve tokatladın chris'i.
işte kadınlar adamı rezil de eder vezir de eder. tarihtede koca koca hanedanlıklar, krallıklar çökmüş, will smith'in kariyeri bi kadın yüzünden 5 paralık olmuş çok mu.
debe edit: debe için teşekkürler. (bkz: sureyya arlican cicek cinayeti)
azınlıkların istanbul'un iyi yerlerinde oturması
-
şimdi oturdukları yerlerden sökülüp topluca esenler'e yerleştirilseler, 50 sene sonra bu başlık güncelliğinden bir şey kaybetmez. *
göçmenler pasaport yırttığından sınırdışı olamaz
-
yurtdışında pasaportumuzu kaybedersek o ülkede yaşama hakkı elde edeceğimizi iddia eden bir sırma saçlı beyanı.
(bkz: geçici seyahat belgesi)
(bkz: geçici pasaport)
herkesi kendi seçmeni gibi cahil ve bilgisiz sanıyor.
edit:
'türkiye'de suriye konsolosluğu olmadığı için bu belgeler alınamaz' içerikli mesajlar aldım.arkadaşlar ben tc pasaportumla kıbrıs rum kesimine girdim,eğer orada pasaportumu yırtsam kalabilecek miydim? bırakın tc konsolosluğunu,birbirimizin varlığını bile tanımıyoruz.
edit 2: sayısız mesaj aldım pasaportunu yırtıp başka ülkeden deport edilemeyen örneklerle ilgili.tek tek cevap verdim ama buraya da yazayıp..münferit olaylar başka bu derece büyük akında durum başka..evet dayınız,arkadaşınız ingiltere'de fransa'da pasaportunu yırtıp kalmış olabilir lakin -olmaz da- 3 milyon paki,suriyeli ingiltere'ye girip pasaport yırtsın bakalım ne oluyor.
gürcan yurt
-
komik desen degil,dusundurucu desen degil,bi boka benzemeyen,esprinin kirintisi bile olmayan,cizerine yakismamis karikatur olmus.
(bkz: osuruğa gülenin osuruk kadar aklı yoktur)
70. emmy ödülleri
-
kazananları belli olan ödüller.
http://www.oscarboy.com/…dulleri-sahiplerini-buldu/
drama
dizi game of thrones
erkek oyuncu matthew rhys | the americans
kadın oyuncu claire foy | the crown
yardımcı erkek oyuncu peter dinklage | game of thrones
yardımcı kadın oyuncu thandie newton | westworld
yönetmen stephen daldry | the crown; “paterfamilias”
senaryo joel fields & joe weisberg | the americans; “start”
komedi
dizi the marvelous mrs. maisel
erkek oyuncu bill hader | barry
kadın oyuncu rachel brosnahan | the marvelous mrs. maisel
yardımcı erkek oyuncu henry winkler | barry
yardımcı kadın oyuncu alex borstein | the marvelous mrs. maisel
yönetmen amy sherman-palladino | the marvelous mrs. maisel; “pilot”
senaryo amy sherman-palladino | the marvelous mrs. maisel; “pilot”
mini dizi & tv filmi
mini dizi the assassination of gianni versace
tv filmi black mirror: u.s.s. callister (creative arts’ta verildi.)
erkek oyuncu darren criss | the assassination of gianni versace
kadın oyuncu regina king | seven seconds
yardımcı erkek oyuncu jeff daniels | godless
yardımcı kadın oyuncu merritt wever | godless
yönetmen ryan murphy | the assassination of gianni versace; “the man who would be vogue”
senaryo charlie brooker | black mirror: u.s.s. callister
variety/reality
variety last week tonight with john oliver
variety-skeç saturday night live
reality-yarışma rupaul’s drag race
yönetmen (variety special) glenn weiss | the oscars
senaryo (variety special) john mulaney kid gorgeous at radio city
donald trump'ın psikopat oğlu
-
(bkz: joffrey baratheon)
baban ne iş yapıyor diye soran ilkokul öğretmeni
-
meram fen lisesi'ne başladığım ilk gün…
uzak diyarlardan yatılı olarak gelmişim okula. dallama bi öğretmen birini kaldırdı tahtaya sınıfa girer girmez; evet kim hangi okuldan gelmiş annesi babası ne iş yapıyor yazalım tahtaya, dedi. bu ne biçim iş amk, ilkokulda mıyız diye soruyorum kendime. neyse başladı ön sıradan gözlüklü güzel bir kız:
-gündoğdu koleji, annem öğretmen babam doktor
ve devam etti yanındaki:
-koyuncu koleji , annem ev hanımı babam sanayici
-diltaş koleji, annem mimar babam doktor
.
.
.
liste böyle yazılıyor orta sıranın en arkasındaki bana yaklaşıyoruz ve bir tane devlet okulundan gelmiş olan yok. öğretmen kolejlilerle sohbet ediyor lafı uzattıkça uzatıyor, baban hangi hastanede? annen hangi firmada? babanı tanıyorum çok iyi esnaftır, demek ablan da savcı oldu vs…
herkesin ebeveyni ya öğretmen/doktor/asker/avukat yada sanayici fabrikatör. derken tahtaya yazan çocuğa geldi sıra:
-mareşal ilköğretim okulu(devlet) , annem öğretmen babam öğretmen,
yazdı tahtaya da söylerken. biraz rahatladım, tek devlet okulu ben çıkacağım diye çekiniyordum.
sonra yine özel okullardan devam. sıra bana geldi. ayağa kalktım :
-atatürk ilköğretim okulu, annem çalışmıyor babam işçi!
sınıfta sessizlik oldu bir anda. kimmiş bu işçi çocuğu gibi dönüp bakıyorlar bana. zaten neredeyse hepsi birbirini tanıyan bu özel okul öğrencileri, bir işçi çocuğunun 10 bin nüfuslu bir kasabadan bu okulu kazanmış olmasına şaşırıyorlardı. öyle ya, kendi odalarında ders çalışıp, servislerle okula giden, okul sonrası ders takviyeleri alan bu başarılı çocuklar başarının ailenin geliriyle doğru orantılı olduğunu kanıksamışlardı.
-hmm enteresan, demekle yetindi öğretmen ve yanımda oturan maden sahibinin oğluyla sohbete başladı.
sınıfta 2 tane devlet okulundan gelmiş öğrencilerden biri ve tek işçi çocuğu olarak oturdum, önüme baktım. öğretmenin yanımdaki maden sahibinin oğluyla esprili yaptığı muhabbete gülümsüyorum. bir yandan da derse giren her öğretmenin bunu yaptırıp yaptırmayacağını düşünüyorum. her seferinde ayağa kalkıp : annem çalışmıyor, babam işçi! mi diyecektim? neyse ki gerek kalmadı. çünkü bu bilgiler ders işlenmeye başlanan 3. güne kadar tahtada yazılı kaldı. her teneffüs sonrası sınıfa giriyor tahtaya bakıyorum ve gözümde büyüyen o yazı :
babası işçi!
silmek istiyorum, babamın işçi olmasından utanıyorum, bu okula geldiğim için pişmanım, bu insanların arasında benim işim ne? diyorum. kimseyi tanımıyorum, sene 2002 , birilerini arayıp mesajlaşıp içimi dökemiyorum. işçiyse işçi ne olacak, diyorum kendi kendime. oysa kimsenin umurunda değil artık babamın işçi olması. 3 saniye bana bakıp hayatlarına devam etti herkes ama ben edemiyorum. tahtada yazmaya devam ediyor o yazı, ne zaman silinecek bu tahta diye stres yapıyorum.
öğle arası babam aradı. biz dönüyoruz, gel aşağı vedalaşalım.
indim, annemle babam yatakhanenin önünde mutlu bi şekilde benim onlara yaklaşmamı izliyorlar. gözleri ışıldıyor. ee ne de olsa iyi bi okula yerleşmiş çocukları, gururlu ikisi de. ben babama yaklaşırken : neden işçisin ki? bari öğretmen falan olsaydın , diye düşünüyorum. canın mı sıkkın diyor annem, yok diyorum. ellerini öpüyorum, sarılıyoruz. artık ara tatile kadar görüşemeyeceğiz. babam zaten harçlık bırakmasına rağmen gider ayak tekrar harçlık veriyor, belki cebindeki son parayı. babam iyi bir insan. işçi ama namuslu bir işçi. kimin babası ne iş yapıyor artık umurumda değil, tekrar sarılıyorum babama. benim doktor olduğumu göremeden ölen rahmetli babama…
bir cahiliye adeti olan günaydın
-
kendi dilimiz yerine sabahları arapça bir şeyler mırıldanmak isteyenleri yine meşgul edecek bir zırva. kendi dilinden bu kadar utanan bir başka millet daha yoktur herhalde. bu arada cümleten günaydın!
edit: iftira ve yalan bu diye mesaj atanlar için bir şey yazayım: bu ülkede 2 ay boyunca montaj videoyla seçim propagandası yapıldı. bizzat cumhurbaşkanı videonun montaj olduğunu açıkladı. buna rağmen sesini çıkarmadı belli bir kesim. demem o ki yalan ve iftira görmek istiyorsanız adres belli.
bir çaylağın attığı mesajla bundan kitabında bahsettiğini öğrendim. buyrun bu da ali erbaş'ın kitabından:
görsel
türkçe bilmeyen arap sevdalıları için yardımcı olayım: cahiliye dönemi diyor.