ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fransızca telaffuz kuralları
-
inanmayabilirsiniz ama fransızca kelimelerin telâffuzu aslında yazıldığı gibidir (% 99 oranında diyelim). yani fransızca kelimelerin nasıl okunması gerektiğini bilen biri için qu'est-ce que c'est'nin -türkçe'ye uyarlayıp yazarsak- kesköse olarak okunması sürpriz değildir.
bu kurallar ilk fransızca öğrenmeye başlandığında karmakarışık gelir ancak zamanla özümsendikçe iyice kolaylaşır. tabi bu minvalde fransızca dilinin iki önemli özelliğini hatırlatmak gerek:
1. herşeyin bir kuralı vardır.
2. her kuralın istisnası vardır. (bkz: exception)
kural mevzusu ile ilgili yorum ve görüşlerinizi ise bana iletmeyin lütfen, ben icat etmedim hiçbirini, mesul da değilim. hem fransızlar dallama ise ben ne yapayım??
neyse efendim, hiçbir yerden copypaste olmayan, uzun bir zaman diliminde yavaş yavaş toparlayarak derlediğim çalışmama göre fransızca telâffuz kuralları şu şekilde olmalıdır:
[önce yazılan harfe bakın, parantez içinde onu (türkçe kurallarında) nasıl okuduğumuzu göreceksiniz. örnek kelimeleri ise mümkün olduğunca içinde geçen tüm harf veya harf grupları maddeleri altında tekrar tekrar yazdım. istisnaları ayrıca hatırladığım, bildiğim kadarıyla derlemeye çalıştım]
[ve unutmayın, daha kalabalık kelime grubu okuma kuralı her zaman daha önceliklidir.
örnek: "ail > ai > a veya i" gibi..]
[ayrıca yanlış veya eksik gördüklerinizi özel mesaj yolu ile iletebilirsiniz.]
yazıdaki hâli - (dilimize göre nasıl okunduğu)
a (a)
la table, le chat, la classe, blanc, le sac, l’animal (m), la tarte, le carnaval, le tableau, le cadeau, le manteau, l’ordinateur (m)
â (a, biraz daha uzun telâffuz edilir)
le gâteau, l’âne, l’âge, le théâtre, le château
au (o)
l’automne (m), chaud(e), aujourd’hui, aucun(e), haut(e)
eau (o)
l’eau (f), le tableau, la beauté, le veau, le cadeau, le manteau, le gâteau, le château
ai (e)
le raison, le bain, le pain, la main, la fontaine, aimer, faire, le lait, le demain
ail, aille (ay)
le maillot, le rail, la faille, le portail, le travail
eu (ö)
le professeur, deux, la fleur, l’heure (f), l’ordinateur (m), les yeux (m), le jeu, le feu, l’erreur (f)
e
1. hece sonunda iken (ö) sesini verir. (tek heceliler dahil)
la semaine, la demande, petit, le demain, je, se, ce, de, le
e
2. (tek heceliler hariç) kelime sonunda ise okunmaz (yutulur)
le malade, triste, la table, la classe, la tarte, l’âne (m), l’âge (m), le théâtre, l’automne (m), chaude, faire, noire, lentement, médecin, l’heure (f)
e
3. iki sessiz ortasında (e) okunur
personne, servir, l’adresse (f), le message, aimer (ve tüm düzenli fiil mastarları), le cachet
istisna : tek heceliler hariç, sözcük sonu -es şeklinde bitiyorsa okunmaz: cannes
e
4. tek hecelilerde iki sessiz arasında (e) olarak okunur
le fer, le mer, les, mes, des
é (e)
l’égalité, l’éclaire, la santé, léon, fatigué, dégénéré(e), la clé, le vérité, le théâtre, le thé, la beauté, liberté, égalité, fraternité *
è (e, ama mümkün olduğunca kısa okunur)
la mère, le père, l’élève, la grève, le succès
ê (e, ama biraz uzatarak)
la fête, la fenêtre, le tête
ë (e, harfin okunmayacağı bazı kelimelerde ayrı bir hece özelliği getirir ve e olarak okunmasını sağlar. çoğunlukla yabancı kökenli özel isimlerde bulunur)
l’aiguë, noël, raphaël
i
1. genellikle i sesini verir.
le lit, dire, finir, le minuit, écrire, l’ordinateur (m)
i
2. kendisini takip eden bir sesli var ise araya (i) olarak okunmakla beraber araya (y) sesi de alır
bien, rien, le pied, le soutien, le pierre, client(e)
i
3. kelime sonu -ie şeklinde biten durumlarda e okunmayacağı için sadece (i) sesi verir (araya (y) sesi girmez)
valérie, la vie, la maladie, l’ironie(f), le génie, la folie, le parapluie, la chimie
-ill (çoğunlukla y olarak okunur ama bazen de l sesi verir. l sesi verdiği kelimeleri özellikle bilmek gerek)
(y)
la famille, bouillir, la feuille, travailler, la fille, gentille
(l)
la ville, mille, lille
ï (i, aynı aksanlı e sesinde olduğu gibi harfin okunmayacağı bazı kelimelerde ayrı bir hece özelliği getirir ve i olarak okunmasını sağlar. çoğunlukla yabancı kökenli isimlerde bulunur)
le mosaïque, laïque (laïc)
y
1. kelime veya hece başında ünsüz olarak kullanılırsa (y) sesini verir.
les yeux, moyen(ne), doyen(ne), le crayon
y
2. kelime veya hece içinde ünlü olarak kullanılırsa (i) olarak okunur
le type, le lycée, le cygne
o (o)
la porte, donner, la forêt, le nom, le problème, le document, le coton, le nord, la mission, la mort, le mot, le raison, le maillot, le professeur, l’ordinateur (m)
ô (o)
le rôle
ou (u)
l’amour (m), la tour, le tour, nouveau, nouvelle, le jour, l’ours (m), trouver, le couteau, aujourd’hui
istisna: oui (viy) olarak okunur.
oi (ua, arada belli belirsiz v sesi çıkarmak daha uygun olur uva şeklinde)
l’oiseau (m), froid, noir, le croissant, l’étoile (f), le miroir, la boisson, le poison, avoir
istisna: l’oignon (m) *
oin (uen, yine arada belli belirsiz v harfi ile uven şeklinde)
le point, loin, le coing, le besoin
oy (uay, uvay gibi v belli belirsiz)
le voyage, moyen(ne), doyen(ne), le foyer, joyeux(euse), envoyer
œ (ö)
le bœuf, la sœur, le cœur, l’œuf (m), l’œil, l’œuvre
u (ü)
la rue, la nuit, le futur, le musée, salut, cuire, aujourd’hui
un (ön)
brun, un, aucun
une (ün)
la lune, une, aucune, la prune
c
1. ce, ci, cy ile beraber (s) olarak okunur
la cigarette, la cygne, certain, difficile, le médecin, voici, l’exercice (m), décider, le cinéma, la cerise
c
2. ca, co, cu, cœ, cl, cr ile beraber (k) olarak okunur
le cahier, la collection, la couleur, cuire, aucun(e), écrivain, la biscuit, le coq, la classe, le crayon, le carnaval, le cadeau, la mélancolie
c
3. kelime, hece sonunda (k) sesi verir
le sac, sacré(e), donc
istisna: blanc (blan okunur)
ç (s, kurala göre c’nin k sesi vermesi gereken yerde s sesi almak için kullanılır. c cedille denilir bu harfe)
ça, le garçon, la façon, la leçon
ch
1. genelde (ş) sesi verir.
chanter, la chance, le roche, le charbon, la chaise, la vache, le chat, le château, chaud(e), chercher, le cheval, chez, la pêche, le chemin, acheter
ch (ve chr, chl)
2. eski yunan kökenli kelimelerde (k) sesi verir.
le chaos, le choléra, l’anachronie, le chrome, le cholestérol, chrétien(ne), chronique, le chrysanthème
g
1. ge, gi, gy ile beraber (j) olarak okunur
le gymnastique, manger, l’origine (f), orange, la page, la girafe, le magicien, l’agence (f), beige, la nage, l’âge (m)
g
2. ga, go, gu, gl, gr ile beraber (g) olarak okunur
le légume, le garage, gris, grand(e), le gâteau, l’égalité, le garçon, l’église (f)
not: g’nin ince ünlülerle (e, i, y) beraber j değil de g sesi vermesi istenirse araya u harfi alınır: gu*
le guitare, le guide, la guerre, la vague, guy
g
3. sözcük sonunda ise okunmaz
le sang, vingt, le coing
gn (ny sesi verir)
gagner, magnifique, l’agneau (m), la signature, le champignon, le cognac, la vigne, l’oignon, mignon(ne)
h (okunmaz, ama muet veya aspiré olma durumuna göre artikelin yazımını değiştirir. tek tek bilmek gerekir, bir kuralı yoktur)
l’homme (m), l’héroïne (f), l’hiver (m), l’histoire (f), l’hirondelle (f), l’heure (f)
le héros, le haricot, le hibou, la hiérarchie, haut(e)
le théâtre, le thé, aujourd’hui
m
1. kelime veya hece sonlarında -am, -em şeklindeyse (an) olarak okunur
le champ, le printemps, employer, le temps,
m
2. kelime veya hece sonlarında -im, -ym şeklindeyse (en), -um ise (ön) olarak okunur
le symbole, sympathique, le parfum
n
1. kelime veya hece sonlarında -an, -en şeklindeyse (an) olarak okunur
pendant, l’enfant (m), prendre, l’accent (m), l’aventure (f), client(e), l’argent (m)
n
2. kelime veya hece sonlarında -in, -yn şeklindeyse (en) olarak okunur
intéressant, quinze, le matin, le jardin, la peinture, le moulin, cousin, le syndicat
n
3. kelime veya hece sonlarında -*ine şeklindeyse (in) olarak okunur
la vitrine, la marine, la benzine, la marine, la cuisine, l’origine (f)
ph (f)
le phrase, sophie, la philosophie
q (k sesi verir, yanındaki u harfini okutmaz. ince veya kalın olması u harfinin devamında gelen ünlü harf ve onun okuma kuralına göre değişir)
la musique, quel, la question, qui, equitable, equinox, l’aquarium, quatre
s
1. kelime veya hece başında (önceki hece ünsüz ile bitiyorsa) (s) olarak okunur.
la santé, le sac, danser, la chanson, la semaine, le succès, personne, servir, salut, sacré(e)
s
2. iki sesli harf arasında (z) olarak okunur
la maison, la fraise, le raisin, la rose, le raison, le poison, l’oiseau (m), le musée
s
3. iki sesli harf arsında iki s yan yana ss şeklinde yazılırsa (s) olarak okunur
la classe, le professeur, l’adresse (f), le message, la boisson, le croissant, la necessité
s
4. -st* formlarında (st) sesi verir
triste, le gymnastique, l’existence (f), l’histoire (f), la question
s
5. kelime sonlarında okunmaz
les, mes, des, le succès, l’ours (m), gris, le héros, le printemps, le temps
istisnalar: le chaos, l’os (m) (ama çoğulu des os olunca sondaki s okunmaz), hélas, l’autobus
w (v)
le wagon, le week-end
x
1. bazen (ks) olarak okunur.
l’axe, excuser, expliquer, extra, l’oxygène (m)
x
2. bazen de (gz) olarak okunur
l’examen, exotique, l’exit (m), l’exhibition (f), l’existence (f), exécuter, l’exemple (m)
1 ve 2 için istisna: bruxelles kelimesinde (ss) olarak okunur (brüssel)
x
3. kelime sonunda okunmaz (x'in çoğul eki olarak kullanıldığı tüm -eaux, -eux vb. formları dahil)
deux, les yeux, la croix, la paix
d normalde (d) sesi verip, sözcük sonunda ise okunmaz
chaud, nord, froid
t
1. normalde (t) sesi verir
la tête, petit(e), la tarte, le gâteau, le théâtre, le château, le thé, le tableau, la beauté, le manteau, la fontaine, le portail, le travail, l’ordinateur (m)
istisna: l’initiative *
t
2. sözcük sonunda ise okunmaz
le chat, petit, le lait, le maillot, le dent, la nuit, la mort, le mot, la fôret, le lit
t
3. -tion şeklinde yazılışlarda (s) sesi verir ve kalıp (-siyon) olarak okunur
le national, rationel le, la notion, la collection, l’exception (f), l’exhibition (f), la dictionnaire
istisna: -stion şeklinde yazılışlarda s (s) ve t (t) seslerini verir, kalıp (stiyon) şeklinde okunur: la question, la cogestion
yukarıdaki durumlar haricinde (okuma kuralı gerektiren herhangi bir harf grubu oluşmamışsa) aşağıdaki harfler, türkçe'deki gibi okunur:
b (b)
le bain, la table, la beauté, le tableau, le problème, la liberté, la boisson, le bœuf, blanc
d (d)
la dinde, le dimanche, le dent, chaude, le cadeau, la demande, le demain, deux, l’ordinateur (m), l’adresse (f), danser, le jardin, l’hirondelle (f), difficile, décider
f (f)
la fontaine, faire, le professeur, la fleur, le feu, difficile, la faille, fatigué, le fer, finir, la famille, la forêt, la girafe, l’enfant
istisna: œufs (m, pl) (l’œuf* l’öf olarak okunurken çoğulu des œufs ise de-z-ö olarak okunur, f söylenmez)
j (j)
le jour, aujourd’hui, je, le jeu, le jardin,
k (k)
le kiosque
l (l)
le lait, l’animal, la classe, blanc, le carnaval, le tableau, la fleur, l’élève, la clé, le lion
m (m)
le manteau, la main, le demain, le maillot
n (n)
non, le nom, noir(e), le nord, la nuit, enfin, le carnaval, l’âne (m), le manteau, le raison, le bain, le pain, la main, la fontaine, le demain, l’ordinateur (m)
p (p)
le pain, le portail, le professeur
r (r, aslında bu harfin genizden böyle yumuşak g gibi okunması durumu var ki, entryde izah etmek mümkün değil, ama bana kalırsa hiç kasmayın dalida gibi r'leri bastıra bastıra okuyun. tv5'te spikerlik falan yapmayacaksınız nasılsa..)
venir, rare, parler, la tarte, le carnaval, le théâtre, aujourd’hui, le raison, faire, le rail, le portail, le travail, le professeur, la fleur, l’ordinateur (m), l’erreur (f)
t (t)
(yukarıda yazıyor)
v (v)
le veau, le travail
isp müşterisi tripleri
-
müş. adınız neydi sizin
ben: ozan efendim
müş. okan
ben. hayır ozan
müş. ohan?
ben.( oha) ozan
müş. ogan
ben . bakın efendim zonguldakın z si ozzan
müş. peki zogan bey
ben. ordu zonguldak adana niğdeee
müş. benim problemim sizin adınızdan daha önemli zogan bey
ben. peki efendim neydi problem?
ailenin komik kısa mesajları
-
gecenin bi' saatinde gelenleri her türlü afallatabilme gücüne sahiptir.
03:52 babam - erkeklerden hoslaniyorum
03:56 babam - hoslanmiyorum annen telefonumu almis
04:13 babam - erkeklerden hoslaniyorum
fatih portakal
-
korku duvarını aşmış haberci.
bu kadar cesur söylemleri ancak artık kelle koltuğa almış birisi yapabilir. demek ki silivri falan çok takmıyor.
takdir ediyoruz.
başakşehir stadı açılışı gösteri maçı
-
başbakan'ın burak yılmaz'dan daha etkili bir forvet olduğunu gösteren maçtır.
o değil de başbakan topu çaldı diyen ntv spikerini kovmasınlar şimdi :/
mars'ta top bulunması
-
sabrinin şutlarından birinin sonucu olması çok muhtemeldir.
vatan haini değil büyük vatan dostu vahidüddin
-
ingiliz zırhlısı malaya gemisine 20 bin altın ile binip kaçan bir vatan hainidir.
paşa'nın da dediği gibi “gaflet,dalalet, hıyanet” içindeydi. bağımsızlık isteyen yürekli subaylar için idam fermanı çıkarttı.
yurdu işgal edilirken beşinci karısı ile zevk-ü sefada idi
en sonunda papa'nın da heykelini diktirip gitti.
wc'ye telefon sokmanın mantığı
-
ekşi sözlük açıp bu tip entry’leri okumak. zira tam sıçarken okumalık şeyler yazıyorsunuz.*
sagopa kajmer fuat kavgası
-
aslında sagopa çoktan barış çubuğu uzatmıştı. hatırlarsanız iki üç sene önce aynı anda türk rapinin mihenk taşlarıyız şeklinde bir tweeti vardı fuat, ceza ve dr fuchs'ı etiketleyerek. bu çağrısına fuchs karşılık vermiş, son albümünde halen isminde güzel bir şarkı icra etmişlerdi.
sular duruldu derken fuat gereksiz yere "1999 yılında buralar rap açısından bildiğin çöldü. o zamanlar dj mic check'in evine giderdik -burada onun ismi halen benim için dj mic check diyor- adamda plastik mikrofon dahi yoktu gittim almanya'dan cihazlar getirdim rap yapabilmek için, adamakıllı mikrofona o zaman sahip oldular." deyince ortalık karıştı. sagopa'nın bugünkü tweeti o sözler için sarf edilen tweetlerdi.
valla fuatçığım yaş olarak hem sagodan hem de cezadan daha büyük bir isimdin. türkçe rap'e de onlardan önce başladın ancak bunlarla kurduğun dostluk sayesinde 2003'te tv8'de yayınlanan programla ana akıma çıktın. arkada mic check kendini geri plana atarak djlik yaptı yani sagopa o programda kendisini geri plana atarak size stratch yapıyordu. sonra adamın kariyeri senden daha iyi bir yere evrildi.
nağme olayına gelirsek şimdi hepsi nağme yapıyor buradan yürümek de çok enteresan. ayrıca okyanuslar ve birkaç şarkın dışında pek imza atamadın sago ve ceza kadar türkçe rap'e. bu ne cüret şarkısında dj mic check yerine ft kısmına sagopa kajmer yazmana rağmen adam telif atmadı ne youtube'da ne de spotify'da ama ikisine karşı karın ağrın daha geçmemiş anlaşılan. yıllar sonra iki pushta diye de diss atan sendin yani bilemiyorum.
edit: yine büyük resmi çözdünüz mü iki dakikada:) reklam kokan hareketler gelsin konserler falan diyorsunuz fuat'ı bilmem de sago'nun zaten her ay turnesi var twitter sayfasında program halinde yayınladığı. demekki bugün ergen gibi boş kaldı elde sigarayla tüm gün tweet atmak istedi canı. şimdi de kolera'nın 9 dişim kırıldı lafına esen iyice uçmuş dokuz dişini mi kırmışım dio sdaflkhşjsad iyi geldi bünyeye de taşınma işlerim var neden tüm günümü ben buna ayırdım hiçbir fikrim yok.
zinedine zidane
-
fm'de arka arkaya 3 kez cl kazandıktan sonra sıkılıp, oyunu bırakan bizler gibi istifa etmiş teknik adam. *
survivor all-star
-
t.a: turabi'nin annesi
t: turabi
t.a: alo
t: meryem sultan nabıyooğğn?
t.a: turabi?
t: benim benim.
.....(arada diyaloglar falan)
t: iyiyim ana sen nasılsın?
t.a: sesini duydum çok kötü oldum sdfghfdxghdfghdgjdxsdfgfd
teyzecim biz ayrıca izliyoruz. bide bizim halimizi düşün.
kaplumbağa eti
-
kartalların aç oldukları için, insanların piç oldukları için yedikleri et türü.
şeker kız candy'de anthony'nin attan düşme sahnesi
-
lisa'nın, atın canını acıtmasıyla vuku bulan sahnedir. yamulmuyorsam elinde jilet gibi bir şey vardı. pislik.
nihat doğan'ın ekşi sözlük'e dava açması
-
avukatı diyormuş ya 'sözlükten kazanacağı parayla hayat boyu türkü söylemesine gerek kalmayacakmış', bokunu yiyim ssg davayı kaybedin. parası neyse toplarız..