ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ceren damar'ın katilinin babasının twitter hesabı
-
''babadır, savunur'' denmiş ama ben böyle bir suç işlesem babam ilk önce ağzıma örük örük sıçar, sonra da nüfus müdürlüğüne gidip kütüğünden sildirir.
telefonlarda şarj sorununu çözen dahiyane buluş
-
dedi küçük einstein.
bekara mı evliye mi daha fazla maaş verilmeli
-
hakedene daha çok maaş verilip bu tür saçmalıkların düşünülmediği bir düzenle kolaylıkla çözülebilecek ikilem. böyle saçma sapan konuşup sonra da liyakatsizlikten bahsediyorsunuz.
snow white'ı pamuk prenses diye çeviren ilk insan
-
çoğu çevirinin aksine güzel bir iş başarmış insandır. bundan şikayet eden insana versen işi, karbeyaz diye çevirirdi muhtemelen.
gürsel tekin'in ayakkabıyla girdiği ev
-
belki çorapları yırtıktır amk.
demet akalın'ın ayakları
melon'a ağızlık tak
-
(bkz: emre dersin)
çocukların yarattığı kelimeler
-
- oraya çıkamazsın hayır özgür` :kuzenim, yaş 4`
+ hayırmam
- hadi biraz uslu dur kuzucuğum
+ hadimiyoyum
- sana aşığım
+ beni aşıkma
yapım eklerine ayrı bir boyut, gramerimize yeni bir soluk getirdi çocuğum
bir erkeği akıl hastasına dönüştürme rehberi
-
askerde terkedin.
nadir yapılabilen espriler
-
kamp ateşi için çalı çırpı toplayan kişiye "oo alırım bi dal" demek.
samanyolu'nun cemaatçi polisler için yaptığı klip
-
klibi izledim de, kuddusi okkır'ın ve eşinin, hastane odasındaki fotoğrafı geldi aklıma:
http://3.bp.blogspot.com/…m/s1600/kuddusi okkır.jpg
iyi bakın bu fotoğrafa, kimin mazlum ve mağdur olduğunu çok iyi anlatıyor.
3 yaşındaki çocuğun babasını öldürmesi
-
babanın kendisi daha çocuk.
24 yaş baba, 3 yaş çocuk, 1 yıl yapım zamanı 18-19 da evlenmiş yurdum insanı.
anadolu bilgeliğiyle birleşince sonuç bu oluyor.
yazar arkadaşlar uyardı 4 çocuğu varmış. benim calculus ı-ıı, econ math bunları hesaplamaya yetmez. ayrı bir seviye.
miroslav stoch
-
bu adamın ismini duyunca aklıma iki anı gelir. nedense anlatasım geldi.
birincisi sanırım young boys maçıydı. izmir'de bir kahvehanede izliyordum. 0-1 gerideyken bu adam fırlayıp ceza sahasının içine girdi. sanıyorum fenerbahçe'nin ilk ciddi pozisyonuydu, kahvedeki herkes 'düş yere', 'atla ulan' diye bağırmaya başladı. stoch sanki bizimkileri duymuş gibi bıraktı kendini yere. ardından ikinci sarı kartını alıp oyun dışına atıldı. kahvede atla diye bağıran adamlar bu sefer ana avrat sövmeye başladı. çok ilginç bir manzaraydı.
ikincisi gençlerbirliği maçını antalyada bir otelde izliyordum. stoch ceza sahasının dışından birkaç şut denedi ama isabetli olamadı. önceki maçta türkiye milli takımına güzel bir gol atmıştı. izleyenler 'ulan anca türkiye'ye atarsın, bize gelince böyle vurursun' minvalinde bir şeyler söylemeye başladı. birkaç dakika sonra stoch fifa puskas ödülünü alan, yılın en güzel golünü attı.