ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
satrancın en stratejik taşı
-
50 sayfalık başlığın 20 sayfası "piyon" yazanlarla dolu. "benim satranca bakışım farklı üstadım"
ahaha sizin farklı olma arzunuza çakayım kasaba entelleri sizi..
sakarya yenikent hastanesi maske tartışması
-
doktor beyin sabrına hayran kaldım. kadının çevresindeki herkese sabırlar diliyorum.
adnan oktar'ın programında arkadan geçen at
-
şu videoyla görülebilir: http://youtu.be/wuqpyytwot8
nuh'un gemisi amk.
edit: yutub linkini öldürmüşler. burdan devam: http://video.uludagsozluk.com/…kadan-geçen-at-2117/
edit2: ikinci link de ölmüş. şöyle yapalım: http://goo.gl/hzy7b
prototip rakı
-
mehmet gürs ve cemre torun, bizzat üretim sürecine dahil olarak var ettikleri yeni rakıları prototip'i dükkana getirdiklerinde, rakıya olan bakış açısı üzerine konuşmaya başladık. ikilinin ilk vurguladığı rakıyı yudumlayan insanlara dair yorumları oldu, "rakı ile ilgili tanımlamalar yapılırken olumsuzluklar üzerinden gidiliyor." dediler. rakının olumlu yönlerinin öne alınmasından ziyade olumsuzlukları en aza indirdiği noktaların vurgulandığı bir dil tutturulmuş. bu benim gibi şarapseverlerin uzak olduğu bir dünya çünkü şarapta ilkin o güzelim aromalar ve damaktaki lezzet uzun uzun anlatılır. keyif kısmına odaklanılır.
ancak rakı dünyasındaki bu dilin değişme zamanı geldi, artık öylesine farklı rakılar çıkıyor ki bu rakıların lezzetine odaklanmak gerek. çünkü bunca emekle üretilen rakının sunacağı geniş bir lezzet yelpazesi var. ileride daha da değişik rakıların piyasada olacağına şüphe yok.
2020 rekolteli prototip, 7.100 şişe üretilmiş. elazığ'dan gelen öküzgözü üzümlerinin kullanıldığı %45 alkol oranına sahip rakıda, denizli, karaçay köyü'nün anasonları tercih edilmiş. rakı, hafif bir meşe fıçı dinlendirmesine tabi tutulmuş, buradan renk almamış. gelelim damağıma takılan notalara. yalnız bu konudaki yorumlarıma geçmeden belirtmeliyim ki ben rakıyı farklı oranlarda suyla seyrelterek denesem de en çok sek içmeyi sevdim. bu nedenle diyeceklerim sek haldeki prototip içindir. (normalde rakıyı sek içmem.)
ilkin burunda çok güzel bir rakı prototip, insan koklamaya doyamıyor. anason baskın değil, onun dışında tatlı tatlı kokuyor. meyvemsi ve çiçeksi. damağı sıvıyor ve dolgun. tatlımsılık damakta devam ediyor. üzümün karakteri her bir yudumda alınıyor ki benim için vurucu kısmı bu oldu.
peki bu rakıyı en çok neyle tüketirken sevdim? şaşırtıcı olacak belki ama kavun sorbe ile inanılmaz bir uyum yakaladı. hayatımdaki en leziz birlikteliklerden biri oldu. zaten bu rakı, yemek boyu masaya eşlik edebileceği gibi, yalnızca yemeğin sonunda hazmettirici içki olarak da servis edilebilir.
son olarak notumu düşeyim, prototip bir son değil; dahası yolculuğun başlangıcı. her yıl cemre ve mehmet yenilikler deneyecek ve bir yerlerini kurcalayacaklar bu rakının. formülü aynı kalmayacak. biz de heyecanlanacak, bakalım bu sefer neler yapmışlar diyerek bekleyeceğiz.
hırvatistan'da mandalina satan kız
-
başlığı görünce aklımda direkt virüse rağmen zor şartlarda sokakta mandalina satmak zorunda olan gariban küçük bir kız canlandı. fakat videoyu açınca gündemin bambaşka bir şey olduğunu gördüm. dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.
edebiyat tarihinin en iyi giriş cümlesi
-
edebiyat tarihinin en iyi giriş cümlesi çok iddialı ancak en güzellerinden biri nazarımca şudur:
"birden kaldıramlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi, içimdeki sıkıntı eridi."
(bkz: aylak adam)
ekleme:
yabancı olarak da anna karenina'nın giriş cümlesi olabilir:
"mutlu aileler birbirine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."
geceleyin kendilerini kaybeden iett şoförleri
-
körüklü otobüsle saatte 90 km hızla gidebilmenizi sağlayan şoförler. arkaya oturduğunuzda yerçekimsiz ortam misali otobüsün her yerine değmenize olanak veren ayrıca dönüşlerde arkadaki pencerelerden kendisine selam verebilmenizi sağlayan insanlar.
(bkz: boş bakınız alınır)
insan ilişkilerinde sık yapılan hatalar
-
insanları gözünde fazla büyütmek.
onlar zaten kendilerini o kadar büyük görüyorlar ki, bir de sen büyütünce, karşında tanrı pozisyonunda seni yargılayan biri oluveriyor.
"hele bi' otur soluklan yeğenim" jokerinizi elinizden hiç bırakmayın.